Köklü Değişim Medya

ABD liderliğinde bir sömürgeci kuruluş olan NATO’nun 20 yıl süren işgalinde Afganistan harap edilirken on binlerce Müslüman katledildi binlercesi sakat bırakıldı. Dün Afganistan’ın sömürgeci Batı’nın işgalinden kurtuluşu kutlanırken acılar tazeliğini koruyor.

Taliban, Mağlub olan ABD askerlerinin çekiliş tarihini simgeleyen 15 Ağustos’u “Gurur Günü” olarak resmi tatil ilan etti ve ülke çapında kutlamalar düzenlendi.

20 yıllık ABD işgalinin sona ermesinin birinci yılı kutlanırken Afganistan halkından korkunç işgalin izleri hala duruyor. Afganistan'ı, 2001'deki 11 Eylül saldırılarını bahane ederek “demokrasi getiriyorum” diyerek işgal eden ABD ve müttefikleri 20 yıl süren savaşta ülkeye ölüm, yerinden edilme, açlık ve sefaletten başka bir şey getirmedi. Daha sonra “demokrasi getiriyorum” repliği işgale uğrayan toprakların insanlarının dilinde sefalet, açlık, mülteci olma, yerinden edilme, tecavüz, ölüm ve sakat kalma gibi birçok savaş suçunu iki kelimeyle ifade eden terime dönüşecekti. Kapitalist Batı, ayıpları ortaya çıkmış kapitalizmi dayatırken üzerini örtmek için kullandığı süslü vitrini “demokrasi” de adı kirlenmiş ve son kullanma tarihi geçmiş terimlerin yanında yerini aldı.

Vahşi Kapitalizmin Afganistan Halkına Yaşattığı Vahşet

Afganistan'da birçok sivil çapraz ateş, el yapımı patlayıcılar, suikastlar ve bombalamalar sebebiyle yaşamını yitirdi ya da sakat kaldı.

Afganistan'da ve Pakistan'daki sınır ötesi operasyonlarda 2001'den bu yana savaşın doğrudan sonucu olarak 71 binden fazlası sivil yaklaşık 241 bin kişi hayatını kaybettiği söylese de bu sayının çok daha fazla olduğu biliniyor.

Dönemin ABD Başkanı George W. Bush'un 11 Eylül saldırılarından sonra sözde “teröre karşı yürüttüğü” operasyonların parçası olarak 7 Ekim 2001'de ABD'nin Afganistan'daki müdahalesi başladı.

ABD ordusunun 2017'de Afganistan'daki gelişi güzel hava saldırıları için angajman kurallarını gevşetmesiyle sivil kayıplarda büyük bir artış yaşandı. Eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimi sırasında Afganistan'da ABD öncülüğündeki hava saldırılarında öldürülen sivillerin sayısı yüzde 330 arttı.

Avustralya, Afganistan'da 39 sivili kasten katlettiğini Genelkurmay Başkanı Angus Campbell’ın açıklamasıyla itiraf etmişti.

Campbell, "Acemi askerler insan öldürmeye alışsın diye tutsakları, çiftçileri ve sivilleri vurdu." itirafıyla 20 yıllık işgal boyunca yaşanmış katliamalrdan sadece birini itiraf etimişti.

Savaş sahasında büyük mağlubiyetler alan NATO ve desteklediği kukla Kabil yönetimi özellikle hastaneler, okullar ve pazar yerleri olmak üzere sivil yerleşim bölgelerini hedef alarak binlerce sivil Müslümanı katledip sonuç almaya çalıştı. Bu şeytani siyaset sonucunda yüzbinlerce Afgan, ülkesini terk edip, ekmek parası için tahkir edileceği farklı ülkelere göç etti. Suriye, Afrika, Asya ve Amerika’daki göçün asıl sebebi kapitalist demokrasinin açgözlülüğü, sömürü ve işgalleri iken kapitalizmin sahip olduğu güçlü medya ağı ve ona hizmet eden siyasiler mazlumları günah keçisi ilan edip, efendilerinin ve batıl nizamlarının ayıplarını örtmeye çalıştılar.

Sömürgeci kuruluşlardan biri olan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) raporlarına göre, ülkeden kaçan kayıtlı Afgan mültecilerin mevcut sayısı 2 milyon 500 bini aştı. Gerçek rakamların çok daha fazla olabileceğine işaret eden BMMYK, Temmuz 2021 itibarıyla Afganların dünyadaki en büyük ikinci mülteci nüfusu olduğunu, İran ve Pakistan'ın yerinden edilmiş Afganların yaklaşık yüzde 90'ına ev sahipliği yaptığını bildirdi.

Afganistan'da 2021'in başından bu yana ülke içinde yerinden edilen, şiddet ve güvensizlik nedeniyle evlerini terk etmek ve kendi ülkelerinde yer değiştirmek zorunda kalan Afganların tahmini sayısı ise 270 bine ulaştı. BMMYK, ülke içinde yerinden edilenlerin toplamının 3,5 milyonu aştığını belirtiyor.

Öte yandan ABD liderliğindeki NATO’nun çıkarları doğrultusunda sürdürülen sömürge savaşında ülke ekonomisi de çökertildi. Kabil’deki ABD kuklası hükümetin yozlaşmış siyasileri de bu karışıklıkta rüşvet ve yolsuzluklarla servetlerine servet kattılar. Afganistan halkı açlık ve sefalet içinde yaşarken konutlarına dolarları istifleyip, özgürlük ve demokrasi sloganları attılar.

Afganistan'ın Taliban kontrolüne geçmesinden sonra eski Afgan yöneticilerin evleri ve ofislerinde yaklaşık 12,3 milyon dolar nakit ve altın külçesi bulunduğunu açıklandı.

Taliban hükümetinin açıklamasında, "Bulunan nakit para ve altınlar, eski Başkan Yardımcısı Emrullah Salih gibi önceki hükümetin üst düzey yetkililerinin ofislerinde ve evlerinde bulundu" ifadesi yer aldı.

Eski Devlet Başkanı Eşref Gani hükümeti döneminde yolsuzluğun yaygın olduğu biliniyor. Milyonlarca dolarlık yardımların kamu fonlarından zimmete geçirildiği ve Eşref Gani reddetse de, Abu Dabi'ye uçarken milyonlarca dolar çalarak ülkeyi terk ettiği biliniyor.

ABD liderliğindeki NATO’nun 20 yıl boyunca işgal ettiği Afganistan’da birçok katliam gerçekleştirdi. Desteklediği işbirlikçi Kabil yönetimi ile ülkenin ekonomisini çökertti ve Müslümanları sefalete mahkum ederek sonuç almaya çalıştı.

Bugün Afganistan’dan çekilen sömürgeci Batı, Rusya ve Çin’e odaklanmış durumda olsa da siyasi baskı kurmayı sürdürüyor. Mağlub olan ABD’nin burnunu sürtüp Afganistan çıkması gerekirken imzalanan Doha anlaşmasını gerekçe göstererek, hala operasyonlara girişip, içlerinde çocuklar ve kadınların da bulunduğu Müslümanları katletme küstahlığını sürdürüyor.