Abbas’ın Kontrolündeki Batı Şeria’da 12 Müslüman Katledildi
23 Mayıs 2024

Abbas’ın Kontrolündeki Batı Şeria’da 12 Müslüman Katledildi

Köklü Değişim Medya

İşgalci “İsrail” ve ABD’ye yakınlığıyla tanınan Mahmud Abbas kontrolündeki Batı Şeria’da, 4’ü çocuk 12 Müslüman katledildi.

Batı Şeria’nın Cenin kentinde iki gündür operasyon düzenleyen işgal ordusu, sözde terörle mücadele adı altında yürüttüğü saldırılarda 12 Müslümanı katlettikten sonra operasyonun tamamlandığını açıkladı.

Bölgede topraklarını işgale karşı savunan İslami Cihad grubuna karşı düzenlendiği söylenen baskınlarda, yerel bir hastanedeki cerrah da şehit edildi. Cenin Devlet Hastanesi Müdürü Vissam Ebu Bekir, cerrahın işe giderken katledildiğini ifade etti.

Cenin ve bitişiğindeki kentsel mülteci kampı, uzun süredir “İsrail” işgaline karşı silahlı mücadelenin kalesi olarak biliniyor.

Gazze'de 7 Ekim’de başlayan katliamlardan bu yana Batı Şeria'da çoğu çocuk ve sivil 500'den fazla Filistinli katledildi.

Mahmud Abbas Rejiminin “İsrail”e Yakın Sİiyasi Ekseni

7 Ekim sonrası gasıp Yahudi varlığının saldırıları nedeniyle Hamas’ı suçlayan Mahmud Abbas, kontrolündeki bölgede “İsrail”e bu tip bir saldırı olmamasına rağmen 2023 yılının başından itibaren Batı Şeria’da sık sık baskınlar düzenleniyor ve katliamlar sürüyor.

Mahmud Abbas'ın Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda, "‘israil’in tam güvenlik elde etme hakkı vardır ve bu bizim görevimiz" ifadesiyle büyük tepki toplamış ve bu açıklama ihanet olarak nitelendirilmişti.

Köklü Değişim Mahmud Abbas Oslo Anlaşması.jpg

Yaser Arafat sonrası Filistin yönetiminin başına geçen Mahmud Abbas, 1993’te ABD’nin himayesinde Oslo anlaşmasının imzalanmasında büyük rol oynamıştı. İçerideki muhaliflerini ve eleştirenleri, otoriter politikalar uygulayıp, despotça susturmaya çalışan Abbas, yetkileri elinde topladı. ‘İsrail'i tanımaya karşı çıkan en büyük Filistin direniş grubu olan Hamas ile yaşanan şiddetli çatışmaların ardından 2007 yılında Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin yönetiminde bir bölünmeyi de sağlamıştı. Böylece Batı Şeria’da ‘İsrail’e boyun eğen ve tanıyan bir yönetim iyice belirginleşirken, Gazze’de işgale direnen ve halkın arkasında olduğu Hamas yönetimi ortaya çıkmıştı.

Arafat'ın Kasım 2004'te hayatını kaybetmesinin ardından Abbas, El Fetih tarafından FKÖ'nün başına seçildi. Ocak 2005'te, Filistin Yönetimi'nin ikinci ve şimdiye kadarki son başkanlık seçimini yapan Abbas rejimi o tarihten bu yana seçimsiz başkanlık koltuğunda oturuyor.

Pek çok Filistinli, özellikle Batı Şeria'da özgürlükleri bastırması nedeniyle Abbas'ı eleştiriyor. Aralarında öğrencilerin de bulunduğu yüzlerce muhalif, Filistin Yönetimi güvenlik güçleri tarafından tutuklandı ve işkenceye maruz kaldı. Birçoğu serbest bırakılsa da kısa süre sonra ‘İsrail’ güçleri tarafından gözaltına alındı. Bu gelişme, Abbas rejiminin, ‘İsrail’ ile sürdürdüğü güvenlik koordinasyonunu eleştirenlerin haklılığını ortaya koyuyor. Abbas rejiminin, ‘İsrail” ile istihbarat paylaşımı yaptığı ve direniş gruplarına dair bilgileri işgalcilere aktardığı daha önce de aktarılmıştı.

Abbas Sonrası

Mahmud Abbas’ın ilerleyen yaşı nedeniyle El Fetih'e liderlik edecek en olası adayın, Abbas'ın 2022'de FKÖ yürütme komitesinin genel sekreteri olarak atadığı ve örgüt içindeki ikinci en yüksek pozisyon olan Hüseyin el-Şeyh olduğuna inanılıyor. Bir diğer aday ise Filistin Yönetimi Genel İstihbarat Teşkilatı'nın başkanı ve Abbas'ın yakın yardımcılarından Macit Farac.

Ancak her iki isim de halk desteğine sahip değil ve herhangi bir olası Filistin Yönetimi başkanlık seçimini kazanma ihtimalleri de olmadığı için bunlardan birinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yoluyla atanabileceği uzmanlarca ileri sürülüyor. Bu atama şekli gayri meşru olduğu için kamuoyunun muhalefetiyle karşılaşacağı ve despotça bastırılacağı düşünülüyor. Her iki isim de “İsrail”e sağladıkları istihbarat ve mevcut statükonun korunmasında önemli bir rol üstleniyor.