Tunus’ta Bir Hafta İçinde İki Kişi Kendini Yakarak İntihar Etti
13 Eylül 2021

Tunus’ta Bir Hafta İçinde İki Kişi Kendini Yakarak İntihar Etti

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Tunuslu siyasiler Batılı efendilerine yaranmak için iktidar savaşına tutuşurken, halk zor yaşam koşulları yüzünden kendini yakıyor. Tunus’ta bir hafta içinde iki kişi kendini yakarak intihar etti.

2010 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamadığı için seyyar satıcılık yapan Muhammed Buazizi’nin tezgahına el koyulması üzerine kendini yakmasıyla başlayan kitlesel gösterilerin ardından Arap Baharı’nın da fitili ateşlenmişti. Seçimlerde yüksek bir oranla başa gelen muhafazakar demokrat Nahda hareketinin halkın devrimini laik kesime peşkeş çekmesi, partilerin ismi değişse de kısır bir döngünün devam ettiğini ve demokrasi ile kurtuluş arzusunun bir hayalden ibaret olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Değişmesi gereken hükümetlerin değil, laik kapitalist nizamın ta kendisi olduğu, sefaletin, kaosun ve sömürgeci kafirlerin çıkarı için sürdürülen vesayet savaşlarının Arap Baharı’ndan sonra da yerli işbirlikçiler eliyle devam ettirilmesi gözler önüne seriyor. Bu durum, Yemen, Suriye, Mısır ve diğer beldelerde de sürüp gidiyor.

Hükümetler değişse de sefalet ve kaosun devam ettiği Tunus’ta 2018 yılında da benzer bir olay gerçekleşmişti. Tunus'un batısındaki El-Kasrin kentinde Yerel Telvza Tv kanalında çalışan Abelrazak Zurki isimli gazeteci ekonomik sıkıntılarından dolayı El-Şuhada meydanında üzerine benzin dökerek kendini yakmıştı. Etraftakilerin müdahalesiyle hemen hastaneye kaldırılan ağır yaralı gazeteci, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı.

Tunus'taki son ölümcül olay, başkentte bir hafta içinde meydana gelen ikinci kendini yakma vakası olarak kayıtlara geçti.

Görgü tanıkları ve sağlık görevlileri, Tunuslu bir adamın cumartesi günü kendisini ateşe verdikten sonra hastanede öldüğünü, başka bir kişinin de yaşam koşullarını protesto etmek için kendini yaktığını ve günler sonra öldüğünü açıkladı.

Bir sivil savunma sözcüsü AFP'ye verdiği demeçte, 35 yaşındaki adamın Tunus'un merkezindeki "Habib Bourguiba Bulvarı'nda kendini ateşe verdiğini" ve üçüncü derece yanıklar yaşadığını söyledi.

2011 devriminde yaralanan 26 yaşındaki Neji Hefiane'nin babası, hükümetin vadettiği tazminatı vermemesi üzerine kendisini ateşe verdiğini söyledi.

Hefiane, ailesine göre devrimin ilk günlerinde hükümet karşıtı protestolar sırasında başından silahla yaralandı ve devlet yardımı almaya hak kazananların resmi listesinde olmasına rağmen hiçbir tazminat alamamıştı.

Tunus’ta Cumhurbaşkanı Eliyle Darbe

Orduyu arkasına alan Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, "ülkenin içinde bulunduğu olağanüstü koşullar nedeniyle" meclisin tüm yetkilerini dondurduğunu ve kendi atayacağı bir başbakanla yürütmeyi devralacağını duyurmuştu.

Tunus Meclis Başkanı ve muhafazakar demokrat Nahda hareketi lideri Raşit Gannuşi, "Cumhurbaşkanının yasal bir dayanağı olmayan kararları bir darbedir, anayasayla yorumlamak yanlıştır" diyerek halkı defalarca sokulmasına rağmen aynı deliğe "demokrasiyi yeniden tesis etmek için barışçıl mücadeleye" ifadeleriyle çağırmıştı.

Arap Baharının Başladığı Yer

Tunus'ta 17 Aralık 2010'da üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamadığı için seyyar satıcılık yapan Muhammed Buazizi de, polisler seyyar tezgahına el koymasından sonra kendisini yakarak intihar etmişti. Yaşanan olay 23 yıllık Zeynel Abidin Bin Ali iktidarını deviren ve "Yasemin Devrimi" olarak bilinen geniş çaplı halk protestolarına yol açmıştı. Tunus'ta yaşanan bu olay daha sonra pek çok Arap ülkesine yayılmış ve 'Arap Baharı' hareketinin de başlangıcı sayılmıştı.