ABD Başkanı Donald Trump, ‘İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü soykırım soruşturmaları nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) yaptırım uygulanmasını öngören kararı imzaladı.
ABD’nin ön karakolu işgalci ‘İsrail’’in, Kassam Tugayları karşısında 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu ve ardından Gazze’deki kara harekatında yaşadığı hezimetin üstünü örtmek için uluslararası hukuka aykırı hareket etmeyi sürdürüyor.
Ne ABD ne de ‘İsrail’, Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısının ardından Gazze'deki askeri müdahalesi nedeniyle ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun savaş suçları nedeniyle tutuklama emri çıkaran mahkemenin üyesi değil ve bu mahkemeyi tanımıyor. İsrail ordusunun müdahalesi sırasında çocuk ve kadınlar da dahil olmak üzere 60 binden fazla Filistinli Müslüman vahşice katledildi.
Trump'ın imzaladığı kararnameye göre, UCM'nin "Amerika'yı ve yakın müttefikimiz ‘İsrail'i hedef alan gayrimeşru ve temelsiz eylemlerde bulunmak" ve Netanyahu ile eski savunma bakanı Yoav Gallant'a karşı "temelsiz tutuklama emirleri" çıkararak yetkisini kötüye kullanmakla suçlanıyor.
Kararda, "UCM'nin ABD veya ‘İsrail' üzerinde yargı yetkisi yoktur" ifadesi yer alırken, mahkemenin her iki ülkeye karşı eylemleriyle "tehlikeli bir emsal" oluşturduğu da ifade edildi.
Trump'ın bu hareketi Netanyahu'nun Washington'ı ziyaret etmesi sırasında gerçekleşti. Trump ile Salı günü Beyaz Saray'da görüşmelerde bulundular ve Netanyahu Perşembe günü ayrıca Capitol Hill'de milletvekilleriyle görüştü.
Mahkeme kararının her ne kadar ABD ve ‘İsrail’ için bir geçerliliği olmasa da dünya kamuoyu önünde verilen soykırım suçlusu kararı büyük bir önem arz ediyor. Antisemitizm maskesi ile yıllardır Filistin toprakları üzerinde işgal ve katliamlarına meşruiyet kazandırmaya çalışan ‘İsrail’in gerçek yüzünün ifşa olması ABD’yi tedirgin ediyor.
Kararda, ABD'nin UCM'nin "ihlallerinden" sorumlu olanlara "somut ve önemli sonuçlar" yükleyeceği belirtiliyor. Yaptırımlar arasında mülk ve varlıkların bloke edilmesi ve UCM yetkililerinin, çalışanlarının ve yakınlarının ABD'ye girmesine izin verilmemesi yer alabilir.
Mahkemeye karşı girişilen bu eylem ileride alınacak kararları etki edebileceği ve uluslararası hukuk ve örfle bağdaşmadığı için insan hakları aktivistleri tarafından eleştiriliyor. Batı’nın yine Batı’nın ürettiği hukuk ve kurduğu kurum ve kuruluşlarla kavgası bir devrin sona ermeye başladığı yönde yorumlanıyor.
UCM Kararı Kınadı
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), ABD'nin mahkeme görevlilerine yaptırım uygulamayı ve mahkemenin bağımsız ve tarafsız çalışmasına zarar vermeyi amaçlayan bir karar çıkarmasını kınadı.
UCM’den yapılan basın açıklamasında "personelinin arkasında durduğunu ve önündeki tüm durumlarda, dünya çapındaki milyonlarca masum vahşet kurbanına adalet ve umut sağlamaya devam edeceğine söz verdiğini" ifade etti.