Terörü Destekleyen ABD ve Rusya’dan, Türkiye’nin Harekatına Tepki
22 Kasım 2022

Terörü Destekleyen ABD ve Rusya’dan, Türkiye’nin Harekatına Tepki

Köklü Değişim Medya

TSK’nın Pazar günü Irak ve Suriye’nin kuzeyine başlatmış olduğu “Pençe-Kılıç” Hava Harekatı sonrası ABD ve Rusya’dan tepki geldi. Terörü destekleyen iki ülke Ankara’ya operasyonları durdurma çağrısında bulundu.

ABD (Amerika Birleşik Devletleri) Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Suriye'de sivillerin korunmasına ve ortak hedef olan IŞİD'in yenilgiye uğratılmasına destek verilmesi için şiddetin azaltılması çağrısı yaptıklarını kamuoyuna açıkladı. Ned Price açıklamasında ayrıca ABD'nin, “Irak'ın egemenliğini ihlal eden ve eşgüdüm içinde yapılmayan her tür askeri faaliyete karşı çıkmaya devam edeceğini” de söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan adı açıklanmayan bir sözcü de, Reuters haber ajansının sorularını e-maille yanıtlarken şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'ye bu tür operasyonlar düzenlememesi çağrısında bulunuyoruz. Tıpkı Suriyeli ortaklarımıza saldırılar düzenlememeleri ve gerginliği tırmandırmamaları çağrısı yaptığımız gibi.

Suriye'de istikrarı bozan, Irak hükümetiyle eşgüdüm içinde yürütülmeden yapılan ve Irak'ın egemenliğini ihlal eden her tür askeri harekata, karşı çıkmaya devam ediyoruz. Birçok sivilin ölümüne yol açtığı bildirilen Türkiye'nin güneyine yönelik son saldırılara da karşıyız."

Alenen PYD/PKK’yı destekleyen askeri, siyasi ve maddi yardımda bulunan ABD, IŞİD’e karşı mücadeleyi bahane ederek bölgede bir başka terör örgütünü destekliyor ve meşruiyet kazandırıyor. Anakara yıllardır bu gerçeği ifade etmesine rağmen Washington yönetimine karşı ciddi bir girişimde bulunmuş değil. Son yapılan operasyonun da aylardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” açıklaması sonrası kamuoyunda yükselen beklentiyi karşılamak ve İstiklal saldırısına yönelik bir cevap niteliği taşıdığı düşünülüyor. Seçim öncesi hamasi söylemlerle yükseltilen milliyetçi duygular yönlendirilirken terörle mücadelenin baş müsebbibi sömürgeci Batılı güçlere karşı ciddi bir yaptırım uygulanmıyor. ABD, Cenevre görüşmeleri kapsamında sürdürülen Suriye’deki siyasi sürecin sekteye uğramaması için yoğun çaba sarf ediyor. “Astana Üçlüsü” Rusya, Türkiye ve İran’ın desteğiyle baba Esed’den beri ajanı olan rejimi ayakta tutmaya çalışan Washington, yüzbinlerce Müslümanın katledilmesine milyonlarcasının evinden edilip mülteci ve sığınmacı konumuna düşmesine neden olmuştu. Siyasi sürecin hızlanması için Ankara da Beşşar Esed ile görüşmek için yeni hamleler yapıyor. Bu kapsamda katil rejime meşruiyet kazandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bu meyanda açıklamalar yaparken, medya da operasyonel haberlerle sürecin temelini atıyor. Terörle mücadelenin Şam ile görüşmelere meşruiyet kazandırmak için de bir enstrüman olarak kullanılabileceği ortaya atılan görüşler arasında yer alıyor.

**Halep ve İdlib Kasabı Rusya, Suriye’de 'Aşırı Güç' Kullanılamamasını İstedi **

Özellikle Halep ve İdlib’de yaptığı hava saldırılarıyla Müslümamlara karşı vahşi katliamlar gerçekleştiren Rusya da Türkiye'den Suriye’de aşırı askeri güç kullanmaktan kaçınmasını ve gerginliği artırmamasını istedi.

Rus devlet ajansı RIA'nın haberine göre Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentyev, Kazakistan'ın Astana kentinde konuya dair yaptığı açıklamada, “Türk meslektaşlarımıza, gerginliğin artmasını önlemek için itidal çağrısında bulunacağız. Bu görüşümüz sadece Suriye'nin kuzey ve kuzeydoğu bölgeleri için değil, ülkenin tüm toprakları için geçerli" dedi.

Türkiye'nin Pençe-Kılıç Hava Harekâtı'yla ilgili olarak Rusya'yı önceden bilgilendirmediğini söyleyen Lavrentyev, "Türk ortaklarımızı Suriye topraklarında aşırı güç kullanmaktan kaçınmaya ikna etmeyi umuyoruz" temennisinde bulundu.

Lavrentyev ayrıca Rusya'nın "Kürt Sorunu"na barışçıl bir çözüm bulunmasını isteyenlerle birlikte çalışacağını ifade eden tehditkar bir açıklama da yaptı. Oysa bölgedeki Kürtlere kimlik vermeyen ve yıllardır katliama ve işkenceye tabi tutan Esed rejimini sahada verilen rolü gereği destekliyor. Bu açıklamanın ABD’ye karşı yapılmış olabileceği düşünülüyor. Bilindiği üzere Rusya’nın da Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK ile ilişkileri bulunuyor.

Rus TASS haber ajansı ise Lavrentyev'in, ABD'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki birliğini çekmesinin, bölgede "istikrara katkı sağlayacağını" söylediğini de aktardı.

Öte yandan Almanya, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyinde düzenlediği operasyonda uluslararası hukukun dikkate alınmasını istedi. Açıklamada meşru müdafaa hakkının misilleme hakkını kapsamadığı da savunuldu.

Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Burger konuyla ilgili olarak, Alman hükümetinin, saldırıda PKK ya da PKK'ya yakın grupların sorumluluğuna dair eldeki işaretleri "son derece ciddiye aldıklarını" belirtirken, BM Antlaşması'nın 51'inci maddesi uyarınca "meşru müdafaa hakkının” misilleme hakkını içermediğini ileri sürdü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile operasyonu görüşüp görüşmediği hakkındaki bir soruya “Biz bu operasyonla ilgili ne Sayın Biden’la ne Sayın Putin’le herhangi bir görüşme yapmış değiliz. Fakat bizim her an bu bölgede bu tür şeyleri yapabileceğimizi zaten Sayın Biden da Sayın Putin de biliyor” cevabını vermişti.

Erdoğan ayrıca dün yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye ve Irak'ta gerçekleştirdiği Pençe-Kılıç Hava Harekâtı'na kara kuvvetlerinin de katılabileceğini söylemişti.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, operasyonla ilgili son açıklamasında, “Pençe-Kılıç Harekâtı’nın başlangıcından bugüne kadar kara ateş destek vasıtaları ve uçaklar tarafından 184 terörist etkisiz hâle getirildi” bilgisini paylaşmıştı.

Dün yine terör örgütünün Gaziantep’in Karkamış ilçesini düzenlediği saldırıda 1’i çocuk 3 kişi hayatını kaybetmişti. Saldırıda okula isabet eden havan mermisi nedeniyle bir öğretmen hayatını kaybetmişti.