Suriye’de Çatışmasız Bölgeler ve Yeni Birleşme Planı
07 Eylül 2017

Suriye’de Çatışmasız Bölgeler ve Yeni Birleşme Planı

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İdlib'de “Çatışmasız Bölgelerin” kurulmasına yönelik Türkiye, İran ve Rusya arasında yürütülen görüşmelerde önemli mesafe kaydedildiğini söyledi.

Rusya'nın Vladivostok kentinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Lavrov, Astana sürecini başlatan taraflar arasında İdlib'de kurulması planlanan, gerilimi azaltma bölgesiyle ilgili istişarelerin devam ettiğini belirtti.

Lavrov, "Türk, İranlı ve Rus uzmanlar arasında İdlib'de 'Gerilimi Azaltma Bölgesi'nin kurulmasına yönelik yürütülen görüşmelerde önemli mesafe katedildi. İdlib'de kurulması planlanan gerilimi azaltma bölgesiyle ilgili anlaşmanın detayları ve uygulama şekliyle ilgili görüşmeler sürüyor. Yakın gelecekte bu konuda daha detaylı haberler verebilmeyi umuyoruz." diye konuştu.

Astana’da çeşitli tarihlerde “Rusya, Türkiye ve İran” arasında yapılan toplantılarda, Suriye’nin dört yerinde “Çatışmasız bölgeler” oluşturulması kararı alınmıştı.

Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı Orgeneral Sergey Rudskoy, Astana görüşmelerinde yeni turun 13-15 Eylül tarihlerinde yapılacağını duyurmuştu.

İdlib'de Patlama: 6 Ölü

Suriye'nin İdlib ilinde kent merkezinde stadyum yakınında meydana gelen patlamalarda 6 kişi öldü, 1 kişi yaralandı.

İdlib sivil savunma (Beyaz Baretliler) müdürü Muhammed Hac Yusuf yaptığı açıklamada, kent merkezindeki stadyumun yakınında birden fazla patlama olduğunu söyledi.

Patlamada 6 kişinin yaşamını yitirdiğini, 1 kişinin yaralandığını belirten Yusuf, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan yaralının durumunun ağır olduğunu ifade etti.

Yusuf, patlamaların ardından yangın çıktığını, yangının sivil savunma ile itfaiye ekiplerince söndürüldüğünü dile getirdi.

Patlamaların sebebini henüz bilmediklerini söyleyen Yusuf, "Ekiplerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Patlamanın sebebi ancak çalışmalardan sonra netleşir." diye konuştu.

Suriye’de Birleşik Ordu Kuruluyor

Suriye savaşının 7. yılında dağınık bir askerî yapılanmaya sahip olan muhalifler güç birliği yapmak için anlaştı.

ABD öncülüğünde İdlib’e yapılması planlanan harekât öncesi yeni bir isim altında birleşme girişiminde bulunulması, İdlib’de ve diğer bölgelerde gücü elinde tutan Tahrir eş-Şam gibi yapıların tasfiye edilmesini de öngörüyor.

Suriye’de muhalefetin tarihî olarak nitelediği bir adım atıldı; Özgür Ordu grupları “geçici hükümet” ile “Suriye İslam Meclisinin” çağrısına cevap vererek Birleşik Ordu kurulmasını onayladı. Geçtiğimiz hafta Suriye’nin kuzeydeki altı grubun girişimi desteklediğini ilan etmesinin ardından önceki gün, çoğu Suriye’nin kuzeyinde olmak üzere 47 grup anlaşmayı imzaladı. Güneydeki muhalif gruplar ise lojistik sebeplerle toplantıya katılamadı. Ancak daha sonraki toplantılara ve kurulması planlanan Genelkurmay komutasına katılmaları için güneydeki grupların komutanlarıyla temaslar sürdürülüyor.

İlk Hedef Heyet Tahriru'ş Şam

Muhalif kaynaklardan alınan bilgiye göre projenin ilk hedefi İdlib’deki grupların Tahrir eş-Şam’a karşı birleşmesi.

Kaynaklar, Türkiye’nin de bunu desteklediğin belirtiyor. Halep Askerî Meclisi Eski Komutanı Albay Abdüllcabbar el Agidi, yaptığı açıklamada; söz konusu ordunun hedefinin rejim, IŞİD, Nusra, Şii milisler ve PYD’ye karşı koymak olduğunu belirterek, “Siyasi ve askerî kararın birleştirilmesiyle gruplar, alınacak herhangi bir uluslararası karardan korunacak” dedi. ABD öncülüğünde ki koalisyon uçakları ve Rusya’nın olası bir hava operasyonunda yeni birleşmeye iştirak eden gruplar bu operasyondan etkilenmeyecek.

ÖSO’nun Yüzde 90’ı

Muhalif kaynaklar, dışarıdan değil ulusal bir çağrıyla gelen ve Özgür Ordu gruplarının yüzde 90’ını bir araya getiren bu adımı tarihî olarak niteliyor ve şunları söylüyor: “Gruplardan gelen cevaplar olumludan da öteydi. Bu da projeye destek sağlıyor.” Güneydeki gruplarla bağlantı sağlanması için de bir komisyon tayin edildiğini kaydeden muhalif kaynaklar, bu grupların mesafeden dolayı gelemediğini söyledi. Söz konusu orduda ve Genelkurmay komutasında hâlen devrimin temel bir parçası olan güneydeki gruplara da başat bir rol verilmesine önem verdiklerini kaydetti.

İdris Görevi Reddetti

Toplantıya katılan askerî kaynakların verdiği bilgilere göre, Savunma Bakanlığına Tümgeneral Selim İdris, Tümgeneral Muhammed Halluf ve Tümgeneral Muhammed Faris’in aday gösterildi, gruplar İdris üzerinde anlaştı. Ancak İdris bunu reddedince başka biri tayin edilene kadar görevi geçici hükûmetin Başkanı Cevad Ebu Hatab’ın üstlenmesine karar verildi. Hatab aynı zamanda geçici Savunma Bakanı olarak da tayin edildi. Savunma Bakanlığında Hatab’ın yerine gelecek kişinin en büyük gruplardan olan Feylak eş-Şam komutanı olacağı düşünülüyor.

Yeni Birleşme Girişimi: Türkiye Destekli Alternatif Proje mi?

Suriyeli 44 muhalif grup, Suriye Geçici Hükümeti'nin çatısı altında birleşmeyi kabul etti. Yeni girişimin Türkiye tarafından desteklendiği belirtiliyor.

Suriye İslam Meclisi tarafından başlatılan ve Ahrar'uş Şam'ın da destek verdiği belirtilen silahlı muhalifleri birleştirme girişiminde ilerleme kaydedildi. 44 muhalif grup Suriye Geçici Hükümeti çatısı altında Savunma Bakanlığı kurulması konusunda uzlaşmaya vardı. Tahrir'uş Şam'ın (HTŞ) İdlib'te sivil yönetim çalışmalarına hız verdiği sırada başlatılan girişim "HTŞ'ye karşı altermatif proje" olarak tanımlandı.

Bazı muhalif çevreler bu girişimi, İdlib'te kurulması planlanan yönetime karşı bir 'sabotaj' olarak nitelendirdi.

Middle East Institue Suriye uzmanı Charles Lister, Tahrir'uş Şam'ı dışarıda bırakarak oluşturulması planlanan 'Milli Ordu' projesini "Türkiye'nin girişimi" olarak niteledi.

Yeni girişime Fırat Kalkanı bölgesinde faaliyet gösteren Türkiye destekli muhalif grupların yanısıra Ahrar'uş Şam, Feylak'uş Şam, Nureddin Zengi Hareketi ve bazı ÖSO grupları destek veriyor.

Geçtiğimiz hafta Suriye İslam Meclisi ve Suriye Geçici Hükümeti sahadaki muhalif grupları tek çatı altında birleşmeye çağırarak "Milli Ordu" kurulması çağrısında bulunmuştu. Çağrıya olumlu yanıt veren, büyük çoğunluğu ÖSO'ya bağlı 44 muhalif grup Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Cevad Ebu Hattab'ın Savunma Bakanı olmasını kabul etti. Kurulması planlanan 'Milli Ordu'ya Ebu Hattab liderlik edecek.

2014 yılında Türkiye'de kurulan Suriye İslam Meclisi bu girişime öncülük ediyor. Geçtiğimiz hafta Meclis'in yaptığı açıklamada "İçerisinde olduğumuz dağınıklığı sonlandırarak saflarımızı birleştirmemiz gerekiyor." denilmişti.

Savunma Bakanı olarak atanan Cevad Ebu Hattab, 2016 yılında Suriye Geçici Hükümeti Başbakanlığına seçilmişti.

Bölünmeyi Tetikleyecek

Tahriru'ş Şam, El Kaide ile bağının olmadığını duyurmasına rağmen ABD tarafından 'terör' grupları ile ilintili olduğu suçlamasıyla hedefe konulmuştu. Suriye'deki en büyük rejim muhalifi yapılanma niteliği taşıyan Tahriru'ş Şam, son dönemde ABD'nin resmi söylemlerine paralel olarak Türk hükümetine yakın medya kuruluşları tarafından da ısrarla 'terör örgütü' olarak lanse edildi. Bu durum, hükümet içindeki Batı yanlısı kliklerin Suriye devrimine bir 'balans ayarı' vermek istediği şeklinde yorumlandı.

Öte yandan bölge uzmanları, ABD'nin Türkiye ile Tahriru'ş Şam'ı karşı karşıya getirerek İdlib'te İslami hükümet talebi olan grupları ortadan kaldırmak istediğini aktarıyor.

İdlib'te muhalif grupların güç kaybetmesi ve bir kaos durumunun hakim olması, ABD'nin bölgedeki en büyük müttefiki olan PKK'nın kolaylıkla İdlib'e nüfuz etmesine ve Akdeniz'e ulaşmasına yol açar.

Uzmanlar, İdlib'te muhaliflerin kurmak istediği birleşik hükümet girişimine alternatif olarak sunulan yeni girişimlerin, muhalifler arasında yeni çatışma ortamlarına mahal vermesi halinde bu durumun ABD için büyük bir başarı olacağını ifade ediliyor.

Heyet Tahrir-i Şam: Birleşme Olursa Kendimizi Feshetmeye Hazırız

İki hafta önce Heyet Tahrir-uş Şam Komutanı Mühendis Haşim Şeyh (Ebu Cabir) tarafından yapılan açıklamada; Birleşme olursa Heyet Tahrir-uş Şam’ı feshetmeye hazır olduğunu söyledi.

Heyet Tahrir-uş Şam komutanı Mühendis Haşim Şeyh “Ülkenin kuzeyinde savaşan bütün grupların tek bir çatı altında toplanmak üzere kendilerini feshetmesi durumunda kendilerini de feshedebileceğini” söyledi.

İdlib’de Cuma hutbesinde yaptığı konuşmada, “bize öncelikli olarak örgütümüzü feshetmemizi şart koşuyorlar. Biz de diyoruz ki, örgüt bizim için amaç değil araçtır. Örgütümüzü feshedebiliriz. Ama şartımız; Tek bir yönetim altında toplanmak üzere onların da kendilerini feshetmeleridir.

Şeyhin konuşmasının zamanlama olarak AK Parti iktidarına yakın bir gazetenin sızdırdığı bir önerinin arkasından gelmesi dikkat çekici bulundu. Bugünlerde dört ülkenin öncülüğünde İdlib’deki silahlı örgütleri gerekçe gösterilerek bölgeye askeri operasyon gündemde. Gazete operasyonu engellemek için üç öneride bulunuyor. Bunlar; her şehirde insani ihtiyaç ve durumları idare edecek yerel ve sivil bir heyet teşkil edilmesi, Muhalif silahlı örgütlerin tek bir çatı altında toplanarak polis teşkilatına dönüştürülmesi ve Tahrir-uş Şam’ın kendisini tümüyle feshetmesi.

Ebu Cabir konuşmasında “Başını ABD ve Rusya’nın çektiği uluslararası güçler devrimi bitirmek için hazırlanıyorlar. Aynı zamanda Esed’li çözüm üzerine anlaşarak şehitlerin kanını zayi etmek istiyorlar” dedi.

Tahrir’uş Şam, Ahrar’uş Şam’la çatışmasının ardından İdlib’de iktisadi ve askeri açıdan önemli bazı mevkilerin hakimiyetini ele geçirdi. Sonuç olarak Ahrar-uş Şam gerilerken, Tahrir’uş Şam Bab-ul Heva sınır kapısını ve bazı bölgeleri ele geçirmiş oldu.

Bu durum bölgede söz sahibi olan ABD’nin, Tahrir-uş Şam’ı terör örgütü olarak tanımlaması nedeniyle bölgeye uluslararası askeri operasyonu gündeme getirdi.

Senaryolarla eş zamanlı olarak siyasi toplantılar da düzenlendi. Ebu Cabir, sonuncusu Riyad’da yapılan bu toplantılarla ilgili olarak “bu toplantılar ve anlaşmalar Suriye Halkını ve onun devrimini temsil etmemektedir” dedi.

Ebu Cabir ayrıca konuşmasında ilgili tarafları, Suriye halkını temsil eden ve özellikle siyasi konularda öncelikli olmak üzere genel bir strateji geliştirmeye ve halkı koruyacak askeri bir cephe oluşturmaya çağırdı. Bu konudaki çabalarının içeriden ya da dışarıdan gelecek arabuluculara kapalı olduğunu vurguladı.

Bu gelişmeler pek çok Sivil Toplum Örgütünün ve çeşitli kurumların katıldığı toplantılar sonucu İdlib meclisinin ‘ Kurtuluş Hükümeti’ kurma çağrısıyla eşzamanlı oldu.

Ayrıca Tahrir- uş Şam gözetiminde çeşitli örgüt ve yapıları temsilen yaklaşık 40 kişinin ve aralarında Albay Riyad El Esed’in de bulunduğu askeri yetkililerin katıldığı “ Kurtarılmış Bölgelerde Şehir İdare Girişimi” için bir toplantı organize edilmişti.