Siyasi Tutsak Emir-Üsein Kuku: Ukrayna Maksimum Çaba Sarf Etmeli
29 Mayıs 2018

Siyasi Tutsak Emir-Üsein Kuku: Ukrayna Maksimum Çaba Sarf Etmeli

QHA

Köklü Değişim Medya

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da Kırım Tatarlarına baskı yapmak amacıyla Hizb-ut Tahrir davası çerçevesinde yasa dışı olarak tutuklanan Kırım Tatarı Emir Üsein Kuku, Ukrayna hükümetini Rusya ve Kırım’da tutulan Ukraynalı siyasi tutsakların kurtarılmasına yönelik faaliyetleri etkinleştirme çağrısında bulundu.

Emir-Üsein Kuku, tutulduğu Rus hapishanesinden yazdığı ve Amnesty International Ukraine teşkilatının yayınladığı mektupta Ukrayna’nın yetkili organlarının siyasi tutsakların kurtarılması yönündeki çalışmalarının verimsiz olduğunu kaydederek, “Ukrayna'nın tüm yetkili devlet organlarının, siyasi tutsakların Kırım ve Rusya'daki cezaevlerinden ve kamplarından hızlı bir şekilde serbest bırakılması için, tüm etki mekanizmalarına baskı yapmaları için azami çaba göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Siyasi tutsaklarımızın serbest bırakılma hızının inanılmaz derecede yavaş olması - 4 yılda 5 kişi - sorumlu devlet yapılarının verimsiz çalışmasına işaret ediyor. Bu hızla tüm rehinelerin serbest bırakılmasının ne kadar süreceğini hesaplamak zor değil.” ifadelerini kullandı.

11 Şubat 2016 tarihinden beri hapishanede tutulduğunu ifade eden Kuku, Rusya’nın söz konusu dava kapsamında yargılanan siyasi tutsaklar üzerinde “terörist imajı” oluşturmayı sürdürdüğünü, “terörizm” maddelerine göre suçlamaların özel servislerin Rusya Federasyonu'nda yaşayan herhangi bir kişiye karşı ayrımcılık yapmak için kullandıkları baskı aracı haline geldiğini, işgal altındaki Kırım’da yaşayan Kırım Tatarları arasında “terörist” arayışının (Rus gizli servisleri nezdinde) zorunlu olduğunu kaydetti.

Kuku, siyasi tutsaklara ve ailelerine destek veren Ukraynalı, Rus ve uluslararası insan hakları örgütlerine, Kırım Tatar Milli (KTMM) meclisine, Ukrayna devlet organlarına ve Kırım ile Kırım’ın dışındaki herkese teşekkür ettiğini belirtti.

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) görevlileri, 11 ve 12 Şubat 2016 tarihlerinde Rusya tarafından işgal edilen Kırım’da "terör örgütüne” mensup oldukları şüphesiyle birçok kişinin evinde arama yaptı. Yapılan aramalar sırasında birçok kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların bir kısmı aynı gün serbest bırakılırken, Emir Üsein Kuku, Vadim Siruk, Enver Bekirov ve Muslim Aliyev mahkemeye çıkarıldı.

Kırım’daki Rus mahkemesi tarafından, 12 Şubat’ta yapılan duruşmada, sözde “terör eylemlerinde” bulunmakla ilgili dava kapsamında gözaltına alınan 4 gencin tutuklu kalmalarının gerekçesi olarak, tanıklara baskı yapabilecekleri veya gizlenebilecekleri ve evlerinde bulunmalarının mümkün olmaması gösterilmişti. Böylece mahkeme Enver Bekirov, Emir Üsein Kuku, Vadim Siruk ve Muslim Aliyev’in tutuklu kalmalarına karar verdi.

18 Nisan 2016 tarihinde, Rus kolluk kuvvetlerinin, Rusya tarafından işgal edilen Kırım'ın Yalta bölgesi Kızıltaş (Krasnokamenka) köyünde aramalar düzenlendi, aramalar sonrası iki Kırım Tatarı Refat Alimov ve Arsen Ceparov’un tutuklandığı bildirilmişti. Kırım'da dönemin sözde Savcısı Natalya Poklonskaya, genç adamların Rusya’da yasak olan Hizb-ut Tahrir örgütünün üyesi olmakla suçlanarak gözaltına alındığını açıkladı.

İşgalciler tarafından Emir Üsein Kuku, Vadim Siruk, Enver Bekirov, Muslim Aliyev, Refat Alimov ve Arsen Ceparov olmak üzere 6 Kırımlı Müslüman hakkında zorunlu psikiyatri muayenesi yapılması kararı verildi. Kırımlı Müslümanlar ayrıca Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 278. Maddesi gereğince “Şiddet Kullanarak İktidarı Ele Geçirme Veya İktidarı Elde Tutmak"la suçlandığı belirtildi.

Rusya’nın Rostov Bölge Askeri Mahkemesi, 4 Aralık 2017 tarihinde işgal edilen Kırım’daki sözde Kırım Garnizon Mahkemesi’nin binasında yaptığı duruşmada, Hizb-ut Tahrir davası kapsamında tutuklanan Kırım Tatar aktivist Emir Üsein Kuku’nun davasını incelemeye başladı. Dava sırasında Kırım Tatarlarının tutukluluk süresi 27 Mayıs 2018 tarihine kadar uzatıldı ve Rusya’da yargılanmalarına karar verildi. Yasa dışı olarak yargılanan Kırım Tatarları, 15 Aralık 2017’de Rusya’ya sevk edildi.