“Putin’den SSCB Vurgusu” ve Gelen Tepkiler
22 Şubat 2022

“Putin’den SSCB Vurgusu” ve Gelen Tepkiler

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Rusya Devlet Başkanı Putin, SSCB’ye vurgu yaparak yayılmacı fikirlerini açıkladı. Putin, “Ülkelere SSCB'den ayrılma hakkı vermek, temeline döşenen bir mayındı” diyerek geçmişi eleştirdi. Putin’in açıklaması sonrası birçok başkent kınama ve tepki mesajları yayımladı.

Batılı devletler Ukrayna meselesini menfaatleri doğrultusunda kaşıyıp koz olarak kullanırken, dün gece Kremlin’den gelen açıklamayla şaşkına döndüler. Putin’in SSCB’ye (Sovyetler Birliği) atıf yapıp, eskiden baskı ile hakim olduğu topraklara özlem duyduğu yayılmacılığı işaret eden açıklamalarda bulundu.

Putin, "Ülkelere SSCB'den ayrılma hakkı vermek, temeline döşenen bir mayındı. SSCB'nin dağılmasının sorumlusu, farklı dönemlerde yaptıkları hatalar nedeniyle Bolşeviklerdir. Sovyetler Birliğinin kuruluş ilkelerine geri dönmemiz gerekiyor" diyerek hedefini açıkladı.

Putin, "Size hatırlatmak istiyorum ki. 1917'deki Bolşevik devriminden sonra yeni bir ulus kurmaya başladılar. Bazı anlaşmazlıklar yaşandı tabi ki. Sonrasında Stalin de ülkenin liderliğini ve ülkenin ulusal güvenlik konseyi başkanlığını aldı. Aldığı kararlar Lenin'in hoşuna gitmedi. Bazı bölgelere bazı statüler tanınması lazım diye düşündü. Bu şekilde Sovyetler Birliği'nin kuruluşu sırasında Lenin'in verdiği kararlarla tarihsel süreç yaşandı. Burada önemli bir soru var. Eski Sovyetler Birliği toprakları içerisinde toprakları neden başka yerlere vermemiz gerekti. Neden toprak bütünlüğümüzü bozmamız gerekti. Neden cömertçe topraklarımızı vermek zorunda kaldık?" diyerek eski yöneticilerini kararlarına eleştirilerini sıraladı.

Lenin’e Sert Eleştiri:Lenin Prensiplerinin Bir Hata Değil Hatadan da Kötü”

Putin, "Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istediler. Kaizer ve müttefiklerinin olabilecek en kötü duruma sokmak istediler. Bunun için milliyetçilerin her talebini kabul ettiler. Rus kaderinin ve geleceğine baktığınız zaman, Lenin prensiplerinin bir hata olmadığını görüyorsunuz. Bu hatadan da kötü. Geçmişi değiştirmemiz imkansız. Gerçeklerden bahsetmemiz çok önemli. Şu anda açıklamalar ne olursa olsun hiçbir ulusun prensiplerinin önüne geçemez. Çünkü ülkedeki duruma baktığınız zaman zorlu bir durum görüyorsunuz. Size şunu hatırlatmak istiyorum; tarihi gerçeklerden bahsediyorum ve bunların Bolşevik sonucu Sovyet Ukrayna ortaya çıktı.” dedi.

Bu açıklamaların ardından Putin, orduya Dontsk ve Luhansk’ı işgal etme emrini verdi.

Putin’in Açıklamalarına Gelen Tepkiler

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya Devlet Başkanı Putin'in Ukrayna’nın doğusunda ayrılıkçıların kontrolündeki Donbas Bölgesi'nin (Donetsk ve Luhansk) bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzalamasının ardından Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ABD Başkanı Joe Biden ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Alman hükümeti Sözcüsü Seteffen Hebestreit'ın açıklamasına göre, her üç lider de Putin'in "tek taraflı" bu adımının Minsk anlaşmalarının açık bir ihlali olduğu konusunda görüş birliğine vardı. Almanya, Fransa ve ABD Rusya'nın "sert şekilde" kınarken bu adımın karşılıksız kalmayacağını duyurdu.

Alman hükümetinden yapılan açıklamaya göre, üç lider Ukrayna ile dayanışma içinde kalacaklarını belirtirken Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin soğukkanlı tutumunu takdir etti. Liderler, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü ve egemenliği konusunda taviz verilmemesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını belirtirken, tırmanan gerginliğin yatıştırılması için çabaların süreceği ifade edildi.

Almanya Dışişleri Bakanı: “Devletler Hukuku İhlali”

Putin'in kararı ile ilgili açıklamada bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da Putin'in Ukrayna'nın doğusundaki bölgelerin bağımsızlığını tanımasının "devletler hukukunun açık bir ihlali" olduğunu belirtti. Kararın tüm ihtilafların barışçıl bir şekilde çözülmesi yolundaki çabalara da büyük darbe vurduğunu ifade eden Baerbock, Rusya'nın diplomatik çözüm yolunda çabalayacağı açıklamalarına da büyük zarar verdiğini belirtti. Baerbock, Almanya'nın uluslararası tanınan sınırlarının korunması konusunda Ukrayna'nın yanında olduğunu ifade etti.

Türkiye: “Rusya'nın Söz Konusu Kararını Kabul Edilemez Buluyoruz”

Türkiye Dışişleri Bakanlığı da Putin'in kararının ardından bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "Rusya Federasyonu'nun, sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararı Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğu gibi, Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına gelmektedir. Rusya’nın söz konusu kararını kabul edilmez buluyoruz ve reddediyoruz. Bu vesileyle Ukrayna’nın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına bağlılığımızı vurguluyor, tüm ilgili taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrısı yapıyoruz" ifadelerine yer verildi.

ABD ve AB’den Yaptırım ve Kınama Açıklamaları

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yaptıkları ortak açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Putin'in Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçı bölgeleri tanıyan adımını kınadıklarını belirtti. Bu adımı "uluslararası hukukun ve Minsk anlaşmalarının açık ihlali" olarak nitelendiren Michel ve von der Leyen, AB'nin "bu yasa dışı eyleme dahil olanlara yaptırımlarla" karşılık vereceğini bildirdi.

ABD hükümeti de Rusya'nın kararına karşılık olarak yaptırım uygulanacağını açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki, ABD Başkanı Joe Biden'in ilgili kararnameyi imzalayacağını belirterek, uygulanacak yaptırımlarla Donetsk ve Luhansk bölgelerinde yeni yatırımlar, ticaret ve finansmanın yasaklanacağını ifade etti. Rusya'nın böyle bir adım atabileceğini tahmin ettiklerini belirten Psaki, "derhal karşılık vermek için hazırlıklı" olduklarını söyledi.

Birleşmiş Milletler

BM Genel Sekreteri Guterres, "Karar Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ihlalidir" dedi. Moskova'nın adımını kınadı.

Avrupa Birliği

Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Rusya'nın yasa dışı eylemleri cezasız kalmayacak." açıklamasında bulundu.

Almanya

Almanya, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bölgeleri tanıma kararından dönmesi çağrısında bulundu.

Fransa

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Rusya'nın adımını kınadı. Avrupa'nın yaptırımları devreye sokması çağrısı yaptı.

AGİT

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Putin'in kararını sert bir şekilde kınadı.

Yapılan açıklamada, "Bu adım, AGİT'in temel ilkelerini ihlal ediyor" ifadesine yer verildi. Rusya’dan geri adım atması istendi.

İngiltere

İngiltere, Rusya'ya karşı yaptırımlar açıklayacaklarını duyurdu. İşgalin daha ileri gitmesi halinde tam bir yaptırım paketinin hazır olduğu belirtildi.

İngiltere Başbakanı Johnson, Zelensky ile gelişmeleri değerlendirdi. İki isim, Batı'nın işgal durumunda Ukrayna'yı desteklemesi konusunda uzlaştı.

Hollanda

Hollanda Başbakanı Rutte, sınırlı AB yaptırım paketi üzerinde anlaşıldığını duyurdu.

Yaptırımların ayrılıkçıların bağımsızlığının kabul edilmesinden sorumlu olanları hedef alacağını söyledi.

Avustralya

Avustalya Başbakanı Scott Morrison, "Rusya'ya yönelik yaptırımlar konusunda müttefiklerimizle uyum içinde olacağız. Ayrılıkçı bölgelerdeki Rus birliklerine barış gücü demek saçma" diyerek alınan karara tepki gösterdi.

Kanada

Kanada Dışişleri Bakanı Melaney Joy, Rusya'ya ekonomik yaptırımları hazırlamaya başlayacaklarını duyurdu. Rusya'nın bu adımını şiddetle kınadığını ifade etti.

İspanya

İspanya da Rusya'nın adımını kınadı. Rusya'ya karşı müttefiklerle koordinasyon içinde hareket edileceği açıklandı.

Letonya, Moldova ve Polonya

Letonya, Moldova ve Polonya'ya da Rusya'nın ‘Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararına tepki gösterdi. Yaptırımların devreye sokulması çağrısı yapıldı.

Çin

Çin'in Birleşmiş Milletler Büyükelçisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'nın doğusundaki iki ayrılıkçı bölgeyi bağımsız olarak tanımasının ardından, Ukrayna kriziyle ilgili tüm tarafları itidalli olmaya ve gerilimi artırabilecek herhangi bir eylemden kaçınmaya çağırdı.

Çin'in BM Büyükelçisi Zhang Jun, BM Güvenlik Konseyi'nin Ukrayna ile ilgili acil toplantısında yaptığı çok kısa açıklamalarda, Pekin'in krize diplomatik bir çözüm için her türlü çabayı memnuniyetle karşıladığını ve teşvik ettiğini söyledi.