Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” Ne Anlama Geliyor?
28 Şubat 2025

Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” Ne Anlama Geliyor?

Köklü Değişim Medya

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın özellikle hükümet kanadında beklenen açıklaması, Halkların Özgürlük ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri tarafından dün İstanbul'daki Elite World Hotel'de gerçekleştirilen "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" toplantısında okundu.

Öcalan’ın kaleme aldığı ifade edilen mektubun Kürtçesi, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Türkçesi ise DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan tarafından okundu.

Köklü-Değişim,Öcalan'ın-Açıklamalrı-Ne-Anlama-Geliyor-2.jpg

PKK’nın hangi tarihi zeminde oluştuğuna ve ömrünü tamamladığını ifade eden ilk paragrafta şu ifadelere yer verildi:

"PKK; tarihin en yoğun şiddet yüzyılı olan 20. asrı, iki dünya savaşı, reel-sosyalizm ve dünya genelinde yaşanan soğuk savaş ortamları, Kürt realitesinin inkarı, başta ifade olmak üzere özgürlükler konusunda yasaklardan kaynaklı oluşan zeminde doğmuştur.

Teori, program, strateji ve taktik olarak yüzyılın reel-sosyalist sistem gerçeğinin ağır etkisinde kalmıştır. 1990’larda reel-sosyalizmin iç nedenlerle çöküşü ve ülkede kimlik inkarının çözülüşü, ifade özgürlüğünde sağlanan gelişmeler, PKK’nin anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara yol açmıştır. Dolayısıyla ömrünü benzerleri gibi tamamlamış ve feshini gerekli kılmıştır.”

Öcalan, üstü örtülü de olsa AK Parti hükümeti dönemini işaret ederek Kürt kimliğinin artık inkar edilmediği ve , ifade özgürlüğünde gelişmeler sağlandığının altını çizerek hem örgütün hedefine hem de ömrünü tamamladığının altını çizerek beklenen fesih çağrısını yapmış oldu.

Kürt-Türk İlişkileri

Kürt-Türk ittifakına dikkat çektiği kısımda Öcalan, kapitalizmin bu ittifakı parçalamayı gaye edindiğine değinerek PKK’nın da bu hedefe yönelik çalışmaların ekseninde olduğuna üstü örtülü bir şekilde değinmiş oldu:

“Kürt-Türk ilişkileri; 1000 yılı aşan tarihler boyunca Türkler ve Kürtler, varlıklarını sürdürmek ve hegemonik güçlere karşı ayakta kalmak için gönüllülük yönü ağır basan, hep bir ittifak içinde kalmayı zorunlu görmüşlerdir. Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir.

Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nın; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır.”

“Ulus-Devlet, Federasyon, İdari Özerklik Çözüm Değil”

Çözümün sunulduğu bölümde her türlü bölünme ve özerkliğin çözüm olmadığının altını çizen Öcalan, tek çözüm yolunun demokrasi olduğunu vurguladı:

“Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır. Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür. Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir.”

Erdoğan ve Bahçeli’ye Teşekkür

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı’na süreci başlattıkları için teşekkür eden Öcalan, fesih çağrısının ardından silah bırakma çağrısında da bulundu:

“Barış ve demokratik toplum döneminin dili de gerçekliğe uygun geliştirilmek durumundadır. Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.”

Kongre Çağrısı

Son bölümde Öcalan kongre çağrısı yaparak yapılan çağrının demokratik siyasi süreç içinde yürütülmesini istediğine dair ifadeleri ise şöyle:

Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir. Ortak yaşama inanan ve çağrıma kulak veren tüm kesimlere selamlarımı iletirim."

Çağrının Asıl Muhatabı Kim?

PKK’nın Suriye kolu olarak tanımlanan PYD ve askeri gücü YPG’nin Suriye’de kurulan yeni yönetime entegre edilme çağrılarına olumlu yanıtla verdiği biliniyor. Bu çağrının asıl muhatabının, Avrupa ekseninde hareket eden Kandil, şehir yapılanması KCK ve iki başlılığı ifade eden eş başkanlık ile yönetilen DEM Parti’nin yine Avrupa eksenli kanadı olduğu siyasi uzmanlarca ileri sürülüyor. Bu çağrıya yönelik nasıl bir yanıt geleceği ve hangi pazarlığın yapıldığına dair kamuoyuna paylaşılmış bir bilgi yok. DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, on gün önce Abdullah Öcalan’ın yazdığı mektubun Kandil, Avrupa ve Kuzeydoğu Suriye’deki yetkililere ulaştırıldığını açıklamıştı.

Öcalan’ın Kürt-Türk ittifakının gönüllülük vurgusu üzerine inşa edilmesi için çağrı yapması bir pazarlık olmadığına işaret etse de ileriki günlerde gelecek açıklamalar, karanlıkta kalan detayları aydınlatmış olacak.

Washington’ın bölgede hayata geçirmeyi düşündüğü “Kalkınma Yolu Projesi” için bölgenin tedarik zincirine engel ya da tehdit teşkil etmemesi önem arz ediyor. Ayrıca Ortadoğu’da sükunetin sağlanması ve Çin’e odaklanmak için bu girişimlerin hızlandırılmasını isteyen ABD, Rusya engelini de hızlı bir şekilde aşabilmek için sürpriz bir şekilde masaya oturmuştu.

ABD’den Öcalan’ın Açıklamasına Destek

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Brian Hughes, Abdullah Öcalan'ın PKK’nın kendini feshetmesi ve silah bırakması çağrısını “önemli bir gelişme” olduğunun altını çizdi.

Hughes, yaptığı açıklamada, "Önemli bir gelişme ve bunun Suriye’nin kuzeydoğusunda ABD’nin IŞİD’le mücadele ortakları (PYD/YPG) konusunda Türk müttefiklerimizi yatıştırmaya yardımcı olmasını umuyoruz. (Bu gelişmenin) sorunlu bölgeye barışın getirilmesine yardımcı olacağına inanıyoruz" dedi.

BM Memnuniyetle Karşıladı

Öcalan’ın mesajıyla ilgili Birleşmiş Milletler’den (BM) de bir açıklama geldi. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, "Genel Sekreter (Antonio Guterres) bu önemli gelişmeyi memnuniyetle karşılıyor" dedi. Dujarric, "Bu, uzun süredir devam eden çatışmanın çözümünü sağlayabilecek bir umut ışığını temsil ediyor" yorumunda bulundu.

Almanya: “Tarihi Fırsat”

Almanya Dışişleri Bakanlığı da Öcalan’ın çağrısını memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, "Böylece on binlerce insanın hayatına mal olan terör, şiddet ve misilleme sarmalını kırmak için tarihi bir fırsat doğmuştur. Şiddetin sona ermesi önemli bir ilk adımdır, ancak Türkiye’de yaşayan insanlar için kalıcı bir çözüme ulaşmak adına daha fazla adım atılması gerekmektedir. Bunun en başında, Türkiye’deki Kürtlerin kültürel ve demokratik haklarının saygı görmesi ve güvence altına alınması gelmektedir" çağrısı yapıldı ve her türlü desteğin verileceği taahhüt edildi.

Kürt Bölgesel Yönetiminden PKK’ya Çağrı

Bu arada Öcalan’ın mesajına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’den de destek geldi. Barzani sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Öcalan’ın çağrısını memnuniyetle karşıladığını ifade etti.

PKK’ya mesajın gereğini yerine getirmesi çağrısı yapan Barzani, “PKK'yı bu mesaja uymaya ve onu uygulamaya çağırıyoruz. Bu çağrının barışın ve barışçı çözümün yolunu açmasını diliyoruz. Elbette ki, silahla ve şiddetle değil, daha iyi sonuçların ve kazanımların elde edileceği barışçı, medeni ve demokratik mücadelenin zamanıdır. Biz Kürdistan Bölgesi olarak barış sürecini tam olarak destekliyoruz ve sürecin başarıya ulaşması için üzerimize düşen her türlü rolü oynamaya hazırız” dedi.

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesut Barzani de Perşembe günü yaptığı açıklamada, barış sürecine "mümkün olan her şekilde tam destek" verdiğini bir kez daha açıkladı.

Mesut Barzani, Öcalan'ın mesajının “tüm tarafların çıkarına olacak bir sonuca ulaşmak” için “barış sürecini rayına oturtacağını” umduğunu ifade etti.

Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) de Öcalan'ın çağrısını memnuniyetle karşıladığını açıkladı.

KYB lideri Bafil Talabani X'te paylaştığı mesajda, "Kürtler’i birleştirmek ve sorunları barışçı diyalog yoluyla çözmek için bu aşamada bunun sorumlu ve gerekli bir çağrı olduğunu düşünüyoruz" şeklinde yorumladı.

Talabani, “Tüm tarafları bu açıklamayı benimsemeye ve bu tarihi fırsatı değerlendirerek kapsamlı bir barışa ulaşmak için uygulanabilir adımlar atmaya çağırıyoruz” dedi.