Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Türkiye ve ‘İsrail’ arasında "Suriye'de çatışmasızlık" konusundaki temaslara ilişkin açıklamada bulundu.
ABD Başkanı Trump ile Netanyahu’nun Beyaz Saray’da görüşmesinin ardından Ankara ile ‘İsrail’ arasında görüşme trafiği başladı.
Bakanlık kaynakları, **"Suriye'de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda dün Azerbaycan'da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir" bilgisini paylaştı.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlık Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Salonu'nda haftalık bilgilendirme toplantısı yaptı.
NATO’ya Sadakat Mesajı
Aktürk, Türkiye'nin 1952'den bu yana aktif, yapıcı ve saygın bir üyesi olduğu NATO’nun 76’ncı kuruluş yıl dönümünü kutlayarak, "Türkiye, ittifaka katıldığı günden bugüne kadar olduğu gibi üstlendiği tüm görev ve misyonları başarı ile yerine getirmeye devam edecek, NATO’ya önemli ve belirleyici katkılarda bulunmayı sürdürecektir" dedi.
‘İsrail’e İyi Komşuluk Mesajı
‘İsrail'in Gazze ve Suriye'ye yönelik saldırılarını da değerlendiren Aktürk, şu ifadeleri kullandı:
"‘İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını ve Batı Şeria’daki yasa dışı yerleşim faaliyetlerini sürdürmesinin yanında bölge ülkelerine yönelik saldırılarını durdurmaması bölgemizin istikrar ve barışına zarar vermektedir. Kendisine yönelen bir tehdit veya saldırı bulunmadığı hâlde yersiz ve temelsiz gerekçelerle Suriye’nin egemenlik ve toprak bütünlüğüne zarar vermeye, güvenlik ve istikrarını bozmaya yönelik provokasyon amaçlı saldırılarını sürdüren ‘İsrail’in bu saldırıları bir an önce sonlandırılmalıdır. ‘İsrail’i iyi komşuluk prensiplerine uygun hareket etmeye ve Suriye’nin istikrar ile güvenliğine katkı sağlamaya davet ediyoruz. Bölge güvenliğinin tesisi için ‘İsrail’in yayılmacı ve işgalci tavrından vazgeçmesi, uluslararası toplumun ise ‘İsrail’in bu hukuksuzluğuna engel olma sorumluluğunu üstlenmesi gerekmektedir."
"TSK Kendisine Tehdit Olmayan Kimse İçin Tehdit Değildir"
Aktürk'ün açıklamasının ardından bakanlık kaynakları gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık kaynakları, Suriye’deki son durum ve ‘İsrail’in Suriye’ye ait üsleri vurmasına yönelik sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
“Türkiye olarak, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, savunma kapasitelerinin artırılması ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleri ile mücadelelerine destek sağlıyoruz. Bu kapsamda eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmeler devam etmektedir. Türkiye’nin yegâne amacı Suriye’nin toprak bütünlüğünün, istikrar ve güvenliğinin sağlanması ile terörden temizlenmesine yardımcı olmaktır. Türkiye’nin bunu yapmaya niyeti, kapasitesi ve vizyonu vardır. Bu amaçla yapılan ve yapılacak tüm faaliyetler iki devlet arasında varılan mutabakat kapsamında, uluslararası hukuka uygun ve üçüncü ülkeleri hedef almadan icra edilmekte ve edilecektir. Türk Silahlı Kuvvetleri gittiği her yere istikrar ve barış götürmektedir ve kendisine tehdit olmayan kimse için tehdit değildir. Buna karşın ‘İsrail’, çatışmacı dış politika anlayışı ile hareket ederek Türkiye’yi haksız ithamlarla hedef göstermektedir. Provokatif açıklamalarla da iki ülke arasında sözde bir tansiyon/gerilim varmış gibi uluslararası kamuoyunda algı oluşturmaya, kafa karışıklığı yaratmaya çalışmaktadır. ‘İsrail’in hukuksuz eylemlerini örtbas etmek amacıyla seçtiği bu yolu daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir.”
Türkiye – ‘İsrail’ Görüşmeleri
Bakanlık kaynakları, Türkiye ve işgalci ‘İsrail’ arasında "Suriye'de çatışmasızlık" için bir temas olup olmadığına dair sorulara, "Suriye'de istenmeyen olayların yaşanmaması için bir çatışmasızlık mekanizması kurulması konusunda dün Azerbaycan'da ilk teknik görüşme yapılmıştır. Çatışmasızlık mekanizmasının kurulması için çalışmalara devam edilecektir" yanıtını verdi.
Bu açıklamaların ABD Başkanı Trump ile Netanyahu’nun Beyaz Saray’da görüşmesinin ardından gelmesi dikkat çekiyor.
Önceki gün Netanyahu ile görüşmesinde, Türkiye ile "çok iyi ilişkileri" olduğunu söyleyen Trump, Suriye'de Türkiye ve ‘İsrail’ arasında aracılık yapabileceğini belirtti:
"Az önce Başbakan'a, Bibi'ye (Binyamin Netanyahu) 'Türkiye ile bir sorununuz olursa, gerçekten çözebileceğimi düşünüyorum' dedim. Biliyorsunuz, Türkiye ve lideriyle çok çok iyi ilişkilerim var, bence çözebiliriz."
Dün akşam da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, benzer açıklamalarla 552 gündür Gazze’de soykırım yapan işgalci ‘İsrail’in Suriye’deki endişelerini gidermek için açıklamalarda bulunmuştu.
SDG'nin Halep ve Tişrin Barajı'ndan Çekilmesi
Bakanlık kaynakları, "SDG’nin Halep ve Tişrin Barajı'ndan çekildiğine" yönelik sorular üzerine, "Daha önce ifade ettiğimiz gibi terör örgütü SDG’nin Suriye hükümetiyle yaptığı anlaşmanın sahaya yansımalarının önemli olduğunu ifade etmiştik. Bu kapsamda terör örgütü SDG’nin Halep ve Tişrin Barajı’ndan çekilmesi ve Suriye Hükümetine devrine yönelik hususlar tarafımızdan titizlikle takip edilmektedir" bilgisini paylaştı.
Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Hafter’in Ziyareti
Bakanlık kaynakları Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter’in Türkiye’ye yaptığı ziyaretle ilgili sorular üzerine şunları ifade etti:
"Türkiye ve Libya, derin tarihi ve kültürel bağları olan iki dost ülkedir. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin 2020 yılında Türkiye’den yardım talebi üzerine sağladığımız destek ile sahada bir denge oluşmuş, ateşkes sağlanmış ve siyasi süreç başlamıştır. İlk günden beri amacımız Libya halkının birlik, beraberlik, barış ve istikrar içerisinde yaşamasıdır.
Libya’da 4 Nisan 2018’de başlayan kardeş kavgasının yıl dönümü olan 4 Nisan 2025 tarihinde Libya Ulusal Ordusu Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Saddam Hafter ülkemizi ziyaret etmiş ve kardeş kavgasının sonlandırılması ile birleşik ve tek Libya oluşturulması hedefi kapsamında yeni, önemli stratejik bir adım atılmıştır. Libya’yı artık Doğu-Batı olarak değil, Libya olarak anmanın zamanı gelmiştir.
Bu resmi ziyaret tüm Libya’yı kucaklayan ve Libya’daki kapsayıcı ve istikrarı teşvik eden politikamızın bir yansıması olması bakımından önem arz etmektedir. Libya’nın istikrarı ve selameti için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çaba göstererek, ilişkilerimizi daha ileri seviyeye taşımak için inisiyatif almaya devam edeceğiz."