MAZLUMDER ‘İstanbul ve Ankara’da Basın Açıklaması Düzenledi
28 Nisan 2018

MAZLUMDER ‘İstanbul ve Ankara’da Basın Açıklaması Düzenledi

HerTaraf-Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

MAZLUMDER, İstanbul ve Ankara’da “28 Şubat” sürecinde mağdur olmuş ve hala cezaevinde yatan mağdurların mağduriyetlerinin giderilmesi ve tekrar adil bir şekilde yeniden yargılanması için basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklamasına; Vahdet Vakfı Genel Sekreteri İsmail Aydar, Köklü Değişim Medya Ankara Temsilcisi Kadir Kaşıkcı ve 22. Dönem Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy katıldı.

MAZLUMDER, 28 Şubat’ın üzerinden 21 yıl geçmesine rağmen mağduriyetleri gidermek adına herhangi bir somut adım atılmadığını ifade etmek amacıyla her ayın 28’inde basın açıklaması yapmaya devam ediyor. Nisan ayı basın açıklaması çerçevesinde İstanbul’da MAZLUMDER Genel Merkezi ve Ankara’da MAZLUMDER Ankara Şubesi tarafından gerçekleştirilen basın açıklamalarına Köklü Değişim Medya da katıldı.

Basın açıklamasına destek verenler kısa bir açıklama yaptılar.

Vahdet Vakfı Genel Sekreteri İsmail Aydar;

"28 Şubatta brifingli yargı kararları ve iftiralar, kumpaslarla insanlar ceza aldılar. Örneğin Sivas davasında Bülent Düvenci isimli otobüs şoförü olay esnasında İstanbulda sefer halindedir. Bülent Düvenci’nin seferde olduğunun tespiti yapılmasına rağmen, olay yerinde görünmüş gibi tutanak tutan polis memuru “tutanaklar hazır geldi imzaladım” demiştir.

28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanabileceğini zannetmiyorum. Çünkü cezaevinde yatanlar müslümanlar olduğu için bu mümkün değildir." ifadelerine yer verdi.

22. Dönem Bitlis Milletvekili Abdurrahim Aksoy;

"28 şubat mağdurları köklü mağduriyetler yaşamıştır. Askeri cunta ve brifingli yargı düzmece deliller üreterek, yapay suçlu ve suç icad ettiler. Bu suçlular ise Müslüman Anadolu insanı idi. Toplum nezdinde bu insanların hiç bir suçu olmamasına rağmen kendi ideoloji ve menfaatleri doğrultusunda kararlar alan Türkiye'ye yön vermek isteyen "FETÖ"cü hakim ve savcılar tarafından müebbet hapse mahkum edildiler. Düzmece delillerle 28 şubat mağdurları hala cezaevindeler. Bir an evvel bu insanlara tekrar adil bir şekilde yeniden yargılanma hakkı verildiğinde serbest kalacaklarına inancımız sonsuz. Hasta ve yaşlı mahkumlar derhal serbest bırakılmalıdır. Bizler yetkili organlara çağrıda bulunuyoruz. Kumpas sonucu müebbet hapis cezaları alan bu insanların davaları iptal edilmelidir. İnsan hakları ihlalleri son bulmalıdır. Bu insanların yeniden yargılanmaları aciliyet arz etmektedir" diye konuştu.

Köklü Değişim Medya Ankara Temsilcisi Kadir Kaşıkcı;

"28 Şubat mağdurlarının yeniden yargılanmalarını talep ediyoruz. 28 Şubat’ın üzerinden 21 yıl geçti. Bunun 15 yılı Ak Parti Hükümeti döneminde geçti. 15 yıldır mağdurlar için bir şey yapılmadı. Hiçbir cebir ve şiddete bulaşmamış hiç kimseye zarar vermemiş Hizb-ut Tahrir mensuplarına astronomik cezalar verildi. 28 Şubat süreci hala devam etmektedir. Enteresan olan, bu cezaları verenler bugün "FETÖ"den cezaevindeler.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, sol düşünceli mahpuslar için kullandığı af yetkisi, neden İslami düşünceye sahip yaşlı ve hasta mahkumlar için kullanılmıyor?

Yargı 28 Şubat’ın esas sanıklarını serbest bıraktı. Fakat asıl mağdurları cezaevinde ve bu sorumluluk AK Parti hükümetindedir" dedi.

Mazlumder Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Ünlü, MAZLUMDER’in basın açıklamasını okudu.

MAZLUMDER’in “Basın Açıklaması” şöyle;

28 ŞUBAT DARBESİNİN MAĞDURLARI HALEN CEZAEVLERİNDE!

28 Şubat Darbesinin Batı Çalışma Grubu ayağının yargılandığı davada nihayet bir karar verilmiştir. Geç de olsa “28 Şubat”, mahkeme tarafından bir darbe olarak tescil edilmiş ve darbenin önemli figürleri müebbet hapis cezası ile cezalandırılmışlardır.

Ne var ki, adaletsiz bir şekilde ve önyargılı yollarla müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarıyla mağdur edilen 28 Şubat yargı mağdurlarının serbest bırakılması talebimiz maalesef bugüne kadar karşılık bulmamıştır. Oysa onlar, yargı tarafından da tescil edilmiş olan bir darbenin aktörlerinin brifingleri ile bu haksız cezaları almışlardı.

Bu durum garabetin bir boyutu iken, ikinci bir boyutu ise sayısı üçü-beşi geçemese de bazı “yeniden yargılama” kararlarının, infaz ertelemesi yapılmaksızın devam ettirilmesidir. Haklarında hüküm verilen 28 Şubat darbecileri tutuksuz yargılanırken, mağdurların devam eden tutuklulukları hiçbir vicdan tarafından kabul edilemez. Yaşanılan garabet, yargı ciddiyetsizliğinin boyutunu gözler önüne sermiştir.

Ocak ayından beri sürdürdüğümüz kampanya çerçevesinde yeniden yargılama yapılmasını, mağduriyetlerin giderilmesini ve 20 yılı aşkın sürelerdir içeride tutulan mahpusların derhal serbest bırakılmasını talep ettik. Bu süreçte çok şey söylendi ama ne yazık ki ne siyasi iktidar, ne meclis, ne de yargı bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdi.

Hukuksuzluğun bu derece ayyuka çıktığı bir konuda böylesi bir sessizlik ve tavırsızlık endişe ve utanç vericidir.

Defalarca tekrar ettiğimiz gibi çocukları babasız, anneleri evlatsız bırakan ve bize göre seçimlerden ya da öncelikli sorun diye ortaya konulan diğer sorunlardan çok daha öncelikli, acil olan bu sorun hemen şimdi çözülmelidir.

MAZLUMDER olarak,

- Brifingli yargılamaların kötü mirasını devralan mevcut mahkemeleri, iş yoğunluğu bahanesini bir tarafa atarak, gerekirse gecelerini gündüzlerine katarak bu sorunu çözmeye davet ediyoruz.

- TBMM’yi, mecliste birinci parti olan Ak Partiyi ve ana muhalefet olan CHP’yi, 28 Şubat mahpuslarının sorununu “öncelikli mesele” haline getirmeye, sorunun çözümünü sağlayacak yasal düzenlemeleri bir an önce yapmaya çağırıyoruz.

Sorunun devam etmesi halinde Ramazan ayındaki basın açıklamamızı, 26 Mayıs Cumartesi günü, kitlesel olarak cezaevleri önünde iftar eşliğinde gerçekleştireceğimizi şimdiden deklare ederiz.