KADEM İstanbul Sözleşmesi’ne Sahip Çıktı!
27 Temmuz 2020

KADEM İstanbul Sözleşmesi’ne Sahip Çıktı!

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu, yaptığı son açıklamada “sözleşmeden çıkmaktan ziyade, söz konusu maddeleri uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturmaya çalışmaktır” ifadesiyle baştan sona bir ifsat projesi olan İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıktı.

İmzalandığı ve uyum yasaları ile yürürlüğe girdiğinden bu yana binlerce ailenin dağıldığı, genç nesillerin bozuk fikirlerle ifsat edildiği, eşcinselliğin önünü açtığı, boşanmaların çoğalıp evliliklerin azaldığı ve şiddetin daha da arttığı bilindiği halde AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) İstanbul Sözleşmesi’ni koruyup kollamaya devam ediyor. Kadına şiddetin önlenmesi maskesi altında İslam’a aykırı fikirleri topluma enjekte eden sözleşme halktan da büyük tepki alıyor. Son olarak Polonya hükümeti bile Hristiyan aile yapısına aykırı olduğu gerekçesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çıkacağını açıklamasına rağmen Türkiye’de hala bu hususta bir adım atılmış değil.

KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şu şekilde:

KADEM kurulduğu günden bu zamana kadar hak ve adalet mücadelesi içinde kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve kadının toplumsal hayatta cinsiyeti sebebiyle karşılaştığı zorlukların engellenmesi için çabalayan bir sivil toplum kuruluşudur.

Hiçbir uluslararası metni tartışılmaz kabul etmemekle birlikte, şiddetle mücadele çerçevesinde çalışmalarımıza devam ediyor ve bu mücadeleyi konu alan her türlü fikir ve düşünceyi değerlerimiz ve geleceğimiz açısından değerlendirmeye alarak kanaatlerimizi belirtiyoruz.

İstanbul Sözleşmesi ve benzer hukuki metinler de amaç olarak şiddetin önlenmesine yönelik gerekli düzenlenmelerin yapılmasına yöneliktir. Söz konusu sözleşme şiddetin önlenmesi noktasında araçlardan sadece bir tanesidir. Aslolan şüphesiz şiddetle mücadeledir.

Son dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin bazı maddeleri ile ilgili toplumda bir rahatsızlık olduğunu gözlemliyoruz. Burada yapılması gereken hukuki bir kazanım olan sözleşmeden çıkmaktan ziyade, söz konusu maddeleri uluslararası hukuk çerçevesinde çözüme kavuşturmaya çalışmaktır

Toplumun sadece bazı maddelerden rahatsız olduğu, sözleşmenin tamamından rahatsız olmadığı algısını öne çıkaran Gümrükçüoğlu’nun açıklamaları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Halk istiyorsa kaldırın” açıklaması sonucu başlayan çalışmaların hangi yönde ilerlediğini ortaya koymuş oldu.

Sözleşme büyük tepki almasına rağmen ciddi bir adım atılmayıp ipe un serilirken, revize edilmek için kamuoyu oluşturulduğu görülüyor.