İsveç, Türkiye’nin veto kartına rağmen NATO’ya alınacağından emin açıklamalara devam ediyor. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Türkiye'nin ülkesinin NATO'ya katılma başvurusunu onaylayacağından emin olduğunu, ancak Ankara'nın bu "onayın bedeli" olarak istediği tüm talepleri yerine getiremeyeceğini açıkladı.

Başbakan Kristersson, İsveç'te bir savunma düşünce kuruluşu tarafından düzenlenen ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in de hazır bulunduğu konferansta yaptığı konuşmada, Ankara'nın yaklaşımından rahatsız olduğunu ifade etti.

Kristersson, "Türkiye yapacağımızı söylediğimiz şeyleri yaptığımızı teyit ediyor ama aynı zamanda yapamayacağımız ya da vermek istemediğimiz şeyleri istediklerini de söylüyorlar. Türkiye'nin bir karar vereceğinden eminiz, ne zaman olacağını bilmiyoruz. Karar Türkiye'nin elinde" dedi.

Toplantıda İsveç'le birlikte NATO'ya üyelik başvurusunda bulunan Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto da hazır bulundu.

Havisto, konuya ilişkin değerlendirmesinde ülkesinin Atlantik İttifakına komşusuyla aynı zamanda katılacağını söyledi ve bu konuda İsveç'i bekleyemeyecek kadar sabırsız olmadıklarını ifade etti.

İsveç, Finlandiya ve Türkiye, 2022'de Ankara'nın iki ülkenin NATO üyeliğine itirazlarını aşmak amacıyla üçlü bir anlaşmaya imza atmıştı.

Ancak İsveç Anayasa Mahkemesi terör örgütü PKK üyelerinin iadesi konusundaki görüşü kriz yaratmıştı. Anayasa Mahkemesi, son yirmi yıldır terör örgütü üyeleri için yapılan iade taleplerini reddetmişti.

Stoltenberg: “İsveç Ve Finlandiya'nın Üçlü Muhtıraya Uyuyor”

Öte yandan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, İsveç ve Finlandiya'nın Türkiye ile imzaladıkları üçlü muhtıraya uyduğunu söyleyerek "Anlaşmaya uyulduğunu görmekten mutluyum" açıklamasında bulundu.

İsveç'te düzenlenen Folk och Försvar Güvenlik Konferansı'ndaki konuşmasında Stoltenberg, iki ülkenin üyelik katılım protokolünün şu ana kadar 30 NATO müttefikinin 28'i tarafından onaylandığını, İsveç ve Finlandiya'nın yakında ittifaka katılacağına inandığını dile getirdi.

Stoltenberg, NATO'ya başvuru yapmalarından sonra iki ülkeye bazı NATO müttefiklerinin güvenlik garantileri verdiğini, NATO'nun bölgede varlığını artırdığını, İsveç ve Finlandiya'nın artık NATO toplantılarına ve entegre askeri iş birliğine dahil olduğunu kaydetti.

Stoltenberg, "İsveç ve Finlandiya'nın güvenliğinin tehdit edilmesi halinde NATO'nun harekete geçmemesi düşünülemez” tehdidinde de bulundu.

Ankara, bu hususta isteklerini sıralasa da İsveç ve Polonya’nın işleri ağırdan aldığı ve NATO’ya alınacaklarından emin tavırları dikkat çekiyor. Türkiye her ne kadar veto kartını çıkarsa da son sözü NATO’nun lideri ABD’nin söyleyeceği düşünülüyor. ABD ise Rusya ve Çin’e karşı ittifakını güçlendirmek için İsveç ve Polonya gibi jeopolitik yönü nedeniyle iki ülkeyi NATO’ya katma kararını çoktan aldığı biliniyor. Türkiye’nin veto kartını geri çekeceği düşünülen biçilmiş bu süreçte koparabileceği tavizler için çabaladığı gözlemleniyor. Ankara, daha önce de Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği için veto kartını çıkarttığı daha sonra da çektiği biliniyor.