“İsrail” Vuruyor, İran ve Esed Rejimi Tehdit Ediyor
12 Şubat 2024

“İsrail” Vuruyor, İran ve Esed Rejimi Tehdit Ediyor

Köklü Değişim Medya

İşgalci “İsrail”in Gazze’deki vahşi katliamları sürerken, yıllardır “İsrail”i tehdit eden fakat herhangi ciddi bir icraata imza atmayan İran ve Esed rejimi, Şam’daki toplantıda yine tehditler savurdu.

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad, İranlı mevkidaşı Hüseyin Emirabdullahiyan'la pazar günü Şam'da görüştü. İki bakan görüşmede, katliamların üzerinden 4 ay geçmesine rağmen Filistin'e verilecek destek konusunda atılacak adımları masaya yatırdı.

İkili görüşme sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Mikdad, "Suriye, ‘İsrail’ işgaline karşı yıllarca savaştı ve yine savaşmaya hazırız. Ancak zamanına ve şekline biz karar vereceğiz" tehididinde bulundu.

Esed rejimi, Suriye toprakları olan Golan Tepeleri’nin “İsrail” tarafından işgal edilmesine karşılık yaklaşık 60 yıldır tek kurşun atmadı. 1967 yılındaki 6 gün savaşlarında “İsrail” ile Arap komşuları Mısır, Ürdün ve Suriye savaşa tutuşmuştu. Arap İttifakı'na Irak, Suudi Arabistan, Sudan, Tunus, Fas ve Cezayir de asker ve silah yardımıyla katılmıştı. Bir kurgu olarak tanımlanan savaşta “İsrail”in bu kadar devlete galip gelmesinin ancak ihanet ile mümkün olacağı uzmanlarca ifade ediliyor.

1967'den bu yana 57 yıldır “İsrail” işgali altında olan Golan Tepeleri'ne dikkat çeken Suriye Dışişleri Bakanı, bölgedeki işgali sonlandırmanın en önemli önceliklerden biri olduğunu belirtirken, "Suriye bu kurtarma operasyonlarının bedelini ödemeye hazır" açıklamasında bulundu.

Toplamda 1800 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Golan Tepeleri, “İsrail” tarafından 1967'de işgal, 1981'de de tek taraflı ilhak edilmişti. 2019'da dönemin ABD Başkanı Donald Trump, Golan Tepeleri üzerindeki “İsrail” hakimiyetini resmen tanıdıklarını duyurmuştu.

“İsrail”in tatlı su ihtiyacının üçte birini karşılayan bölge, Doğu Akdeniz'in en stratejik noktalarından biri olarak görülüyor.

Mikdad ayrıca, ülkedeki ABD ve Türkiye askerlerinin varlığının gayrımeşru olduğunu ve sona ermesi gerektiğini iddia etti.

İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan da yasadışı şekilde Suriye'de bulunan yabancı askerlerin ülkeden çekilmesi gerektiğini söyledi.

İranlı bakan ayrıca “İsrail” ve ABD'nin Filistinlilere karşı soykırım gerçekleştirdiğini söyledi.

7 Ekim'deki Hamas saldırılarının ardından Suriye'de de askeri hareketlilik artmıştı. Bölgedeki ve son olarak Ürdün’deki Amerikan üslerine yönelik saldırıların ardından, ABD uçakları geçen haftalarda Suriye'deki bazı hedefleri vurmuştu.

Pentagon bu saldırılarda İran destekli militan grupların hedef alındığını duyurmuştu.

ABD ve “İsrail” sürekli İran ve Suriye’yi hedef alan hava saldırılarında bulunuyor ve İranlı generallere suikastler düzenliyor. Esed rejimi bu saldırılara bir karşılık vermezken, İran ise boş arazileri bombalıyor.

Bu saldırılar, Trump'ın, "İran Devrim Muhafızları Komutanı Kasım Süleymani'nin Ocak 2020'de ABD tarafından öldürülmesinin ardından İranlı yetkililerin kendisiyle iletişime geçtiğini" öne sürdüğü açıklamaları hatırlatıyor.

ABD eski Başkanı Trump, 2 Kasım'da Teksas'ta yaptığı seçim konuşmasında, İran için, "Bizi aradılar ve dediler ki, 'Dinleyin, başka seçeneğimiz yok. Sizi vurmak zorundayız çünkü kendimize saygımız var'. Bunu anlıyordum. Onları vurmuştuk ve bir şeyler yapmaları gerekiyordu" ifadelerini kullanmıştı.

ABD, İran ve Esed rejimi sürekli tehditler savursa da bölgede ortak hareket ediyor. İran, ABD’nin Irak ve Afganistan’ı işgalinde büyük yardımlarda bulunmuştu. Washington, Baba Esed’den beri bölgedeki çıkarlarını koruyan ve “İsrail”in güvenliğini sağlayan Esed rejiminin düşmemesi için de İran ve Hizbullah’ı harekete geçirmişti. Daha sonra Rusya, Türkiye ve İran’dan müteşekkil “Astana Üçlüsü”nün çalışmaları ile yıkılmaya yüz tutan Esed rejimi yeniden ayağa kaldırılmıştı.