Hizb-ut Tahrir Tunus: “Laik Çatışma Sömürgeciliğe Hizmettir”
24 Mayıs 2022

Hizb-ut Tahrir Tunus: “Laik Çatışma Sömürgeciliğe Hizmettir”

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti, halkın devrimini çalan İngiltere yanlısı muhafazakar parti Nahda ile Fransa'ya sırtını dayayan Kays Said arasındaki laiklik zeminindeki iktidar kavgasına karşı yaptığı protesto gösterisinde bu çekişmenin sömürgeciliğe hizmet olduğunu ve İslam nizamından başka kurtuluş yolunun olmadığını beyan eden bir basın açıklamasını başkent meydanında Tunus halkına okudu.

2021 Eylül ayında orduyu arkasına alarak darbe gerçekleştiren laik diktatör Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in tüm tehditlerine ve zorba kararlarına rağmen Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti, siyasi partiler arasındaki laik çatışmanın sömürgeciliğe hizmet etmek olduğunu ve Allah’ın indirdiği dışında başka anayasalara dayalı yönetimlere hayır demek için Tunus meydanlarına çıktı.

Tunus’ta, halkın devrimini laiklere peşkeş çeken muhafazakâr demokrat Nahda Partisi’ni arkasına aldığı orduyla kapı dışarı eden laik diktatör Kays Said, iktidarını kuvvetlendirmek için yeni zorba kararlar aldığı bir siyasi sert zemin hakim.

İktidar kavgası böyle bir zemin üzerinde cereyan ederken, Hizb-ut Tahrir Tunus Vilayeti bu çekişmenin aktörlerinin sömürgeciliğe hizmet ettiğini ifade eden bir basın açıklamasını Tunus’un başkentinde halka okudu. Basın açıklaması okunurken "Ebedi liderimiz, efendimiz Muhamed'dir (s.a.v.)" sloganları atıldı.

22 mayıs 2022 tarihinde düzenlenen basın açıklaması ve protesto gösterisinde 3 başlık öne çıktı:

1-Boş laik mücadele ve sömürgecilere hizmete hayir!

2-Allah’ın indirdiğinin dışında başka anayasalara dayalı yönetimlere hayır!

3- İslami temeller üzere köklü değişim bir zorunluluktur!

Basın açıklamasında, ülkedeki sefalet ve kaosun kaynağının tamamıyla laik demokratik nizamda olduğu vurgulanırken İslami esasa dayalı köklü bir değişimin ancak bu sorunların hepsini çözebileceği ifade edildi.

Arap Baharının Başladığı Yer: Muhafazakâr Demokrat Nahda, Devrimi Laiklere Teslim Etti

Tunus'ta 17 Aralık 2010'da üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamadığı için seyyar satıcılık yapan Muhammed Buazizi, polisler seyyar tezgahına el koymasından sonra kendisini yakarak intihar etmişti. Yaşanan olay 23 yıllık Zeynel Abidin Bin Ali iktidarını deviren ve "Yasemin Devrimi" olarak bilinen geniş çaplı halk protestolarına yol açmıştı. Tunus'ta yaşanan bu olay daha sonra pek çok Arap ülkesine yayılmış ve 'Arap Baharı' hareketinin de başlangıcı sayılmıştı.

Devrim, kapitalist laik demokratik nizamın zulmüne karşı bir başkaldırı olmasına ve Müslümanların omuzlarında yükselmesine rağmen hedefinde saptırıldı. Sorunun sadece yöneticilerde olduğu telkin edildi. Bu saptırma sürecinde halkın desteğini alan Raşid Gannuşi liderliğindeki muhafazakâr El Nahda hareketi kıytırık makamlar uğruna Müslümanların devrimini götürüp, laiklere teslim etti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Said arkasına orduyu da alarak El Nahda hareketini kapı dışarı etti.

Bugün Tunus halkı bir sömürü düzeni olan kapitalist laik demokrasi ile yönetildiği için 2010 öncesi durumunu aynen yaşıyor. Sokaklarda halk açlık, sefalet ve nizamın zulmünü protesto ediyor.

Çözümsüzlük ve sefalet dışında bir şey vadetmeyen laik demokratik kapitalist nizam, isimleri ve hükümetleri değiştirerek ömrünü uzatmak istese de beyhude bir çabanın içinde olduğu gözlemleniyor. Son seçimlerde katılımın yüzde 50’nin altında kaldığı birçok İslam beldesinde halkın demokratik seçimlerle bir şeylerin değişmediğini asıl sorunun bozuk ve batıl nizam olduğunu kavradığına işaret ettiği görülebiliyor. Fransa'nın Kays Said'in arkasında İngiltere ile tutuştuğu iktidar çekişmesi tüm hararetiyle sürerken bu çekişmenin sömürgeciliğe hizmet olduğunu deşifre eden başkent sokaklarında Hizb-ut Tahrir’in düzenlediği benzer eylemler düzen sahiplerini rahatsız ediyor. Bu sebeple sadece fikri ve siyasi çalışma yürütmesine rağmen Tunus’ta Hizb-ut Tahrir üyelerine karşı gayrı meşru operasyonlar düzenleniyor.