Hizb-ut Tahrir: “Japonya, ABD’nin Motivasyonuyla Uluslararası Arenaya Dönüyor”
28 Aralık 2022

Hizb-ut Tahrir: “Japonya, ABD’nin Motivasyonuyla Uluslararası Arenaya Dönüyor”

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir, Japonya’nın kısa süre önce benimsediği Pasifik’te tedirginliğe sebep olan yeni savunma stratejisinin amaçları ve sınırları hakkında bir siyasi analiz yayımladı.

Hizb-ut Tahrir, Japonya hükümetinin benimsediği yeni savunma stratejisine ve kabul ettiği yasal değişikliklere dikkat çeken değişimin arkasındaki saiklere fokuslanan siyasi analizinde, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki sayfayı kapatıp yeni bir sayfa açmasına, yetmiş yıldır yaşadığı yenilgi psikolojisinden kurtulup yeniden askeri potansiyeline kavuşmak için harekete geçtiğine işaret edip, bu gelişmelerin gerçek hedeflerine değiniyor.

Kısa süre önce büyük bir değişimin habercisi olarak kabul edilen üç savunma belgesini; “Japonya’nın Ulusal Güvenlik Stratejisi”, “Ulusal Savunma Stratejisi” ve “Uzun Vadeli Savunma Programı”nı onaylayan Japonya, askeri harcamalar açısından Amerika ve Çin’in arkasında dünyada üçüncü sıraya yerleşeceği ifade ediliyor.

Bu strateji kapsamında Japonya, Amerika’nın Japonya’yı işgali sırasında hazırladığı ve 1947’den beri yürürlükte olan, Japonya’yı askeri güçten mahrum bırakan ve sınırları dışında herhangi bir askeri harekâtı yasaklayan Japon Anayasası’nın hükümlerine son verdiğini duyurmuştu.

Hizb-ut Tahrir, yayımladığı siyasi analizde İkinci Dünya Savaşı’nda attığı nükleer bombalarla bölgenin hırslı gücü Japonya’yı geriletip, kontrolü altına alan ABD’nin yeniden eski konumuna geri dönme hedeflerini içeren Japonya’daki değişimde motive eden baskın güç olduğuna dikkat çekiyor.

Japonya’nın yeni stratejisinde “şer üçlüsü” olarak belirlenen Çin, Rusya ve Kuzey Kore’ye meydan okuyan izlerin bulunduğu ifade edilirken bu ülkelerin açıklamalarındaki tedirginliğe işaret ediliyor.

Analizde, Çin’in, bu stratejiye şiddetle karşı çıktığı ve resmen protesto ettiği ifade edilirken, Kuzey Kore’nin, Japon planını sert bir şekilde kınadığına ve tehdit içeren mesajlarına yer veriliyor.

Amerika’nın ise Japonya’nın bu yeni stratejisini memnuniyetle karşıladığına ve bu yöndeki açıklamalarına dikkat çekiliyor.

Japonya’nın yeni savunma strateji planı hakkında dikkat çeken paragrafta şu ifadelere yer veriliyor:

“Çin’in artan etkisiyle mücadele etmek için Hint-Pasifik okyanusları üzerine odaklanan ortak bir Japonya-ABD stratejisi geliştirilmesi girişiminin önemli mimarlardan biriydi. Amerika’nın benimsediği bu girişim, ticaret ve yatırım konularında ABD-Japonya ve diğer müttefiklerle iş birliği yapılmasını, seyir güvenliği için Pasifik-Hint okyanuslarında ortak iş birliği geliştirilmesini, hem Avustralya hem de Hindistan’ın bu girişime ortak edilmesini içermektedir.”

ABD’nin, Japonya’nın ilan ettiği yeni stratejik hedefine ilerlerken Doğu Asya’daki yeni koşullar ışığında tüm özellikleriyle bu değişimin tam teşekküllü bir Amerikan planı olduğuna ve Japonya’nın, Amerika’nın Çin’le mücadele vizyonu için merkezi bir ülke haline geldiğine değiniliyor.

Bu stratejinin, Tokyo askeri gücüne kavuştuğunda Çin’le mücadeleyle sınırlı kalmasını, bunun ötesine geçip Amerika’nın nükleer saldırısını hatırına getirmemesi ile sınırlandırılıyor. Washington’ın belirlediği sınırların aşılmaması için sürekli Tokyo’yu kontrol altında tutmak için yoğun çaba sarf edeceğine de vurgu yapılıyor.

Asya’da Çin’le mücadelenin mihenk taşı olarak Japonya’nın yeniden askeri gücüne kavuşturulmasına yönelik Amerika’nın bu vizyonu, Doğu Avrupa’da Rusya’nın karşısına dikmek için Amerika liderliğindeki Almanya’nın yeniden askeri gücüne kavuşturulması stratejisine benzetiliyor.

Bu stratejinin ABD, birincil tehdit olarak nitelediği Çin ve bölge için için nasıl sonuçlara yol açacağına ışık tutan Hizb-ut Tahrir’in yayımladığı siyasi analizin tamamını okumak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz…

Japonya’nın Yeni Savunma Stratejisi