Hizb-ut Tahrir, geçtiğimiz şubat ayında yapılan seçimlerin ardından Endonezya’nın yeni cumhurbaşkanı olan 73 yaşındaki eski General Prabowo Subianto’nun siyasi eksenine ışık tutan bir siyasi analiz yayımladı.
Başkan seçilen Prabowo Subianto’nun alelacele Çin ziyareti, Endonezya’nın Amerika ve Çin ile olan ilişkisi açısından ne anlam ifade ediyor?, Endonezya’nın Amerika politikasında bir değişiklik olacak mı? ve Endonezya Çin’e karşı nasıl bir politika izleyecek? sorularına cevap veren 11Kasım 2024 tarihli siyasi analizde, 1949 yılında Hollanda sömürgeciliğinden kurtulan Endonezya’da Hollanda’nın yerine geçmek için çalışmaya başlayan ABD’nin tehdit ve baskısına yer veriliyor.
Sonunda, Endonezya Cumhurbaşkanı Ahmed Sukarno’nun, 1958 yılında Amerika’nın yardım ve kredi tekliflerini kabul etmek zorunda kalmasıyla başlayan Washington’ın siyasi nüfuz kazanma mücadelesinde sırasıyla Muhammed Suharto, Yusuf Habibi, Abdurrahman Vahid, Ahmed Sukarno’nun kızı Megawati Sukarno, Yudhoyono, Joko Widodo dönemlerindeki anlaşma ve darbelere yer veriliyor.
Cumhurbaşkanı Joko Widodo’nun 36 yaşındaki oğlu Gibran’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olabilmesi karşılığında, Cumhurbaşkanı Widodo’dan orduya, istihbarat ve polise kadar tüm kurumlarıyla devlet, açıkça Prabowo’nun seçilmesini desteklediğine ve son seçimlerin bu atmosferde gerçekleştiğinin altı çiziliyor.
Endonezya'nın yeni Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, Donald Trump'ı yeniden ABD başkanı seçilmesi dolayısıyla tebrik ederken, sadakatini sunduğu telefon görüşmesinin videosunu yayınlayarak siyaset gündeminde yer almıştı.
Diğer birçok Müslüman ülkelerin yönetimleri gibi ABD ekseninde hareket eden Endonezya yönetimi de başkan seçilen Donald Trump’ın emrine amade olduğuna işaret eden sadakat mesajını sundu.
Prabowo, telefon görüşmesinde ABD’deki eğitimine atıfta bulundu ve ABD'nin seçilmiş başkanına birkaç kez ‘Sir’ (efendim) diye hitap etmişti.
Trump, Endonezya'da ‘harika bir iş’ çıkardığı için Prabowo ile ‘gurur duyduğunu’ söyledi ve ona “İngilizceniz çok iyi” dedi. 1980'lerde ABD'de subay olarak aldığı eğitime gönderme yaparak, “Tüm eğitimimi ABD’de aldım efendim” diyen Prabowo’nun, Kuzey Carolina’daki Fort Bragg’da ve Georgia’daki Fort Benning’de eğitim alması nedeniyle ordudaki subay arkadaşları, onu “Amerika’nın çocuğu” olarak adlandırdığına analizde yer veriliyor.
Analizde ayrıca Washington’ın, “Prabowo ile yakın bir ortaklık kurmayı dört gözle beklediğini” söylemesi, ve bu samimi dialogların Amerika’ya olan bağlılığını ve bu bağlılığın daha da güçlendiğini kanıtladığı ifade ediliyor.
Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto’nun ilk yurt dışı ziyaretini Çin’e gerçekleştirerek Pekin’de Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile görüşmesinin de ele alındığı siyasi analizde şu ifadelere yer veriliyor:
Endonezya ile Çin arasındaki ilişkinin ticaretle sınırlı olduğu, Amerika’nın Endonezya’daki siyasi nüfuzunu etkilemediği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla ilişkilerin temeli ticarettir, ancak bu ticari ilişki, nüfuz, egemenlik ve Güney Çin Denizi’ne intikal ettiğinde iki ülke arasında sözlü çekişmeler yaşanmaktadır.”
** 300 milyonluk nüfusunun yüzde 90’ı Müslüman olan Endonezya yönetiminin Müslümanların sorunlarına yönelik politikasının** da ele alındığı kısımda, Yeni Cumhurbaşkanının Müslümanların meseleleriyle ilgili olarak izlediği dış politikada, selefi gibi Amerikan bakış açısına sahip olduğu ifade edilirken, Prabowo’nun, 1 Haziran 2024’te Singapur’da düzenlenen Asya-Pasifik bölgesinin en önemli güvenlik forumu Shangri-La Diyalog Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’de ateşkes sağlanmasına yönelik üç aşamalı önerisinin doğru yönde atılmış bir adım olduğunu” kaydederek safını ortaya koyduğuna dikkat çekiliyor.
Analizin son kısmında ise, Endonezya’da iktidarı elinde tutan ve Amerika’yı dost edinen bu siyasi zihniyetler yüzünden ülkenin büyük bir güç olma fırsatının heba edildiği ifade edilerek şöyle devam ediliyor:
“Oysa Endonezya, ülke halkının akidesinden ve Hanif İslam dininden kaynaklanan İslam anayasasını uygulayan, Malezya gibi komşu ülkeler başta olmak üzere İslam ülkelerini birleştirmek üzere çalışan bilinçli samimi bir İslami siyasi liderlik tarafından yönetilmiş olsaydı, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinin irtikaz noktası haline gelmesi an meselesi olurdu.”
Dünya çapında fikri ve siyasi çalışmalar yürüten Hizb-ut Tahrir’in yayımladığı “Endonezya’daki Siyasi Gelişmeler” başlıklı detaylı analizi aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz…