Hindistan’dan Keşmir’de ’Gasıp Yahudi’ Taktiği!
01 Eylül 2020

Hindistan’dan Keşmir’de ’Gasıp Yahudi’ Taktiği!

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin Yahudi varlığı ‘İsrail'in Filistin topraklarında uyguladığı "Yahudi yerleşimi" taktiğini, Keşmir için hayata geçirdiği belirtiliyor.

İkamet yasalarında 1947'den bu yana yapılmış en sert değişiklikler tepki çekerken, bazı uzmanlar bu hamleyi "Hindu sömürge yerleşim projesi" olarak yorumluyor.

Başbakan Modi'nin Keşmir'in Hindistan idaresindeki bölümünde ikamet yasasında 1947'den sonra ilk kez değişikliğe giderek tartışmalı bölgede olası tüm itirazları tamamen yok etmeyi planladığı kaydedildi. Plana yönelik eleştirilerde, Modi liderliğindeki Hindu milliyetçisi hükümetin Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bölgede demografik yapıyı ve kimliği değiştirme çabasında olduğu belirtildi.

Hindu ‘Sömürge Yerleşim’ Projesi

Keşmir, İngiltere’den 1947'de gelen sözde bağımsızlığın ardından Hindistan ve Pakistan arasında ayrıldı. Hindistan idaresindeki bölümde ayrılıkçı olarak nitelenen gruplarla hükümet güçleri arasında çatışmalar yaşandı, 1989'dan bu yana çoğu sivil olmak üzere on binlerce Müslüman öldürüldü.

Keşmir’in genelinde nüfusun yüzde 70'inden fazlası Müslüman iken, Keşmir Vadisi'nde bu oran yüzde 100'e yakın.

Modi hükümeti, 5 Ağustos 2019'da Hindistan Anayasası'nda Keşmir'in özerklik statüsünü belirlemesinin yanı sıra bu bölgenin kendi anayasası ve bayrağı olmasına imkân tanıyan maddeleri feshetti. Zaten 500 bin kişilik birliklerin olduğu bölgeye on binlerce ilave asker gönderildi, Keşmir abluka altına alındı, binlerce kişi tutuklandı, iletişim ve internet hatları aylarca kesik kaldı.

Cammu Keşmir doğrudan Yeni Delhi hükümeti tarafından yönetilen bir birlik toprağına dönüştü. Keşmir'de sahada yaşanan bu değişimlere, Modi'nin Hindistan Halk Partisi (BJP) ile bağlantılı, sert bir çizgiye sahip Hindu Rashtriya Swayamsevak Sangh (RSS) hareketi öncülük etti.

Yönetimin son hamlesi de Modi'nin Hindistan'ı bir "Hindu devletine" dönüştürmesinden endişe duyan ülkedeki 200 milyonu bulan Müslüman azınlık ve seküler geleneğin savunucuları açısından yeni bir korku kaynağı oldu.

Keşmir'de Neler Değişiyor?

Modi hükümeti, Keşmir'de geçmişi 1927'ye kadar uzanan ve yalnızca kalıcı sakinlerin toprak-mülk sahibi olmasına, devlet daireleriyle üniversitelerde görev almasına ve yerel seçimlerde oy kullanmasına imkân tanıyan ikamet kurallarını kökünden değiştiriyor.

Buna göre Hindistan'ın herhangi bir yerinden farklı kategorilerde insanlar ikametgâh belgesi için başvurabilecek ve bu kişilerin yukarıda sayılan imkânlara kavuşması sağlanacak. Kapsama 15 yıldır Keşmir'de ikamet edenlerin yanı sıra Pakistan'dan göç etmiş 28 bin mülteci ve çoğu Hindu 1,75 milyon göçmen işçi de dâhil edilecek.

Ayrıca Keşmir'de 7 yıldır çalışan devlet memurları ve bunların çocuklarıyla, belli başlı sınavları geçen öğrenciler de ikamet statüsü için nitelikli sayılacak.

Bu kararların "1947'den bu yana hayata geçirilmiş en sert değişiklikler" olduğunu söyleyen tarihçi ve siyasi analistler, söz konusu hamlenin "demografik açıdan bir insan seline kapı açmak" anlamına geldiğini belirtiyor.

Oturum Belgesi Zorunluluğu

Karar sonrası bölge sakinlerinin de kalıcı oturum hakkına sahip olabilmek adına yeni "ikametgâh belgeleri" için başvuruda bulunması gerekecek.

Koronavirüs (Kovid-19) pandemisinde ağır kayıplar veren ülkede salgına dair tehditlerin sürmesine rağmen 430 bin kadar yeni ikamet belgesi verildi. Bu kişilerden kaçının dışarıdan ya da yerel halktan olduğuysa bilinmiyor.

Keşmirlilerin geçimlerini sürdürebilmek için Hindistan'a "siyasi sadakatlerini" göstermek zorunda bırakılarak onlara ‘İş mi istiyorsun? Git önce ikamet belgesi al' diyecekler.

Bölge sakinlerinden birçoğu, aldıkları karar hayatlarını daha da zorlaştıracak olmasına rağmen eski oturum belgelerini teslim etmeyi reddediyor. Kimileri de komşuları tarafından kınanmaktan çekindikleri için bu işi gizli saklı yapıyor.

Yerel makamlarla sorun yaşamaktan çekindiği için adını vermeyen bir öğrenci, "Kendi öz vatanımda beni vatandaşlık hakları için dışarıdan gelenlerle rekabet etme zorunda bırakan bir saçmalık yaşanıyor" dedi.