Gidemeyen ve Kalamayan Türkmenistanlılar İçin Çözüm Çağrısı
20 Haziran 2022

Gidemeyen ve Kalamayan Türkmenistanlılar İçin Çözüm Çağrısı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Türkiye kamuoyunda çok konuşulur olmasa da Türkmenistan, dünyanın en kapalı ve sert uygulamaları ile bilinen ülkelerden biridir. Özellikle siyasi muhalif kimliği taşıyan kişilere yönelik insan hakları ihlalleri ülke içinde ve dışında artarak devam etmektedir.

Söz konusu ihlaller ve Türkmenistanlı muhacirlerin başta Türkiye olmak üzere göç ettikleri ülkelerde yaşadıkları mağduriyetlere dair bilgi vermek ve zulümlerin son bulması adına çağrı yapmak için Fatih Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezinde bir basın toplantısı düzenlendi.

“Gidemeyen ve Kalamayan Türkmenistanlılar İçin Çözüm Çağrısı” başlıklı basın toplantısı, MAZLUMDER, ÖZGÜRDER, İHH İNSANİ YARDIM VAKFI, ULUSLARARASI MÜLTECİ HAKLARI DERNEĞİ, HUKUKÇULAR DERNEĞİ, ULUSLARARASI HUKUKÇULAR BİRLİĞİ, TÜRKMENİSTANLI MAĞDURLAR VE AVUKATLARI’nın katılımıyla gerçekleşti.

Köklü Değişim Medya olarak iştirak ettiğimiz toplantıda, dünyanın en zengin doğalgaz kaynaklarına ve sadece 6 milyonluk bir nüfusa sahip olmasına rağmen Türkmenistan’ın despot rejimin halkını nasıl göç ve fakirliğe mahkum ettiğine dikkat çekildi. Toplantıda Türkiye’de yaşayan Türkmenistanlıların anlatıları üzerinden yaşanan mağduriyetler dile getirildi.

Toplantı sonrası Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak 3 dilde yayınlanan basın metninde şu ifadelere yer verildi: “Türkmenistan 30 yıldır dünyanın en baskıcı ve en kapalı ülkelerinden bir olarak tarif edilmektedir. Başkan Niyazov'un yönetimi sırasında kök salmış̧ sistematik insan hakları ihlalleri, Berdimuhammedov'un yönetim yıllarında da devam etmiştir ve halen de devam etmektedir…. Medya sıkı devlet kontrolü̈ altında çalışmaktadır... Yaşam standardı düşmeye devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Zorla veya Gönülsüz Kaybetmeler Çalışma Grubu vb resmi ve sivil gözlem heyetlerinin ziyaret talepleri kabul edilmemektedir. Sesini yükseltmeye çalışan Türkmenistanlılar tacize, fiziksel saldırılara ve keyfi hapis cezasına maruz kalmaktadır. Yargısız infazlar da dahil olmak üzere yasadışı veya keyfi infazlar, polis ve hapishane yetkilileri tarafından işkence ve kötü muamele, ağır ve hayatı tehdit eden cezaevi koşulları, keyfi gözaltı, siyasilerin tutuklanması ve mahkum edilmesi, başka bir ülkedeki bireylere karşı siyasi güdümlü misillemeler, adil yargılanma ve yargı bağımsızlığıyla ilgili ciddi sorunlar, özel hayata keyfi veya yasa dışı müdahale, gazetecilere karşı şiddet tehditleri ve haksız yere tutuklama veya kovuşturma tehditleri de dahil olmak üzere ifade özgürlüğü ve medya üzerinde ciddi kısıtlamalar, sansür ve site engelleme dahil internet özgürlüğüne yönelik ciddi kısıtlamalar, sivil toplum kuruluşlarının örgütlenmesine yönelik ihlaller, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne müdahale, özellikle din özgürlüğüne yönelik ihlaller, seyahat özgürlüğüne yönelik ihlaller, seçme ve seçilme hakkına yönelik ihlaller raporlanmaktadır. Kendilerinden hiçbir haber alınamayan kişilerin her yıl listeleri yayınlanmaktadır. Türkmenistanlı aktivistler, blog yazarları ve sivil toplum kuruluşları Türkmenistandan ‘dan uzakta sürgünde yaşamakta, Türkmenistan’da olanlar da zulüm görmektedir… Pandemi dönemi başladığında Mart 2020’de Türkmenistan bir karar alarak tüm sınır kapılarını kapatmış ve uçuş vb tüm yollarla Türkmenistan’a uzun süreli giriş-çıkışı yasaklamıştır. Bunun üzerine Türkiye’de yaşayan Türkmenler ülkelerine dönememiş ve Türkiye’de bulunan Türkmenistan elçilik ve konsolosluğu ise pasaport sürelerine ve diğer belgelerine daire işlemleri yapmayı reddetmiştir. Bu durum Türkiye’de bulunanların yasal durumlarını problemli hale getirmiş onbinlerce mağdur oluşmuştur. Yeni doğan çocukların kaydı, evlilik vb hayatın olağan akışında gerekli olan evrak işlemleri, pasaport işlemleri yapılmamıştır. Hayatını kaybedenlerin kendi ülkelerinde defnedilmelerine müsaade edilmemiştir. Oluşan bu korkunç insani krize çözüm üretilmesi için dilekçeler kabul edilmemiş, bu durumu eleştiren ve itiraz eden, işlemlerinin yapılması için basın açıklaması yapmak isteyip çağrı yapanlar ise “suçlu” ilan edilmiştir. Türkmenistan'dan 10 yılda 2 milyona yakın kişinin ayrıldığı belirtilmektedir. En çok gidilen ülke ise Türkiye’dir. Yurtdışında eğitim görmek veya çalışmak için gitmiş olan kişiler, konsoloslukların bu işlemleri yapmaması sebebiyle pasaport bilgilerini güncelleyememişlerdir. Bu nedenle, kendileri ve çocukları tıbbi yardım, çalışma, eğitim, seyahat ve diğer sosyal haklarından yoksun bırakılmışlardır. Yasadığı ülkelerin kanunlarını ihlal etme durumuna düşürülmüşlerdir. Halen de en erken verilen onay randevu tarihi Aralık 2024 gösterilmekle bu insani krizin çok uzun süre devam edeceği endişesi Türkmenistanlılar için çok büyük bir drama dönüşmüştür.”

Son olarak her insanın vatanında onurlu yaşama ve kendi toprağında defnedilme hakkı olduğu hatırlatılarak, Türkmenistan’ın kendi siyasi iradesiyle insan haklarının iyileşmesi ve insani krizin son bulması için gereğinin yapılması çağrısında bulunuldu.

----------