Gazze’de Can Kaybı 13 Bini Aşarken Fidan, Diplomatik Çağrı Yapıyor
20 Kasım 2023

Gazze’de Can Kaybı 13 Bini Aşarken Fidan, Diplomatik Çağrı Yapıyor

Köklü Değişim Medya

Gazze’de can kaybı 13 bini aşarken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar merkezli El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, problemi çözmek için İslam beldelerinin yönetimlerini diplomatik araçları kullanmaya çağırdı.

Gazze'de yaşanan son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'la ilgili yaptığı görüşmenin ayrıntılarını anlattı. Gazze’de binlerce bina yıkılmış ve hayatını kaybeden Müslümanların sayısı 13 bini aşmasına rağmen Fidan, diplomatik araçların kullanılmasında bahsedip, Filistin için ABD’nin “İki Devletli Planını” çözüm olarak sundu.

Fidan ayrıca “İsrail” karşı büyükelçiyi geri çekme ve boykot hususunda alınması gereken kararların neden alınmadığı ya da geç alındığı ile ilgili soruya ‘İslam ülkeleri ile beraber hareket etmek için’ yanıtını verdi.

Fidan'ın açıklamaları şöyle:

"Savaştan önce bölgede bir normalleşme havası vardı. 7 Ekim’den sonra görüldü ki, Filistin davasında değişen bir şey yok. Gazze’de şu an güç kullanımına dayalı bir kuşatma var. İslam ülkeleri ellerindeki bütün diplomatik araçları kullanarak bu problemi çözmek için çalışmalı. Mısır yardımları ulaştırmak için elinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama çeşitli hassasiyetler söz konusu. ‘İsrail’ ile koordine etmesi gereken konular da var. Bizim hedefimiz ‘İsrail’e karşı bu sefer kollektif olarak hareket etmek. Önemli olan diğer ülkelerle hep beraber karar alıp, hep beraber baskı yapmak.

Blinken’la Görüşme

Blinken'a dedim ki: ‘İsrailliler’ öldürüldüğü zaman nasıl tepki gösteriyorsanız, Filistinliler öldürüldüğü zaman da tepki göstermelisiniz. Çifte standart, dünyadaki sistemin iflas ettiğini gösteriyor. Kadınları ve çocukları bile ayırt etmeden herkesi topyekün hedef alan ‘İsrail’in yaptıkları ile kendi aranıza mesafe koymazsanız -ki şu anda koymuyorsunuz-, bu tüm dünya için daha büyük bir kriz demek. Bizim Amerikalılarla anlaşamadığımız konulardan biri de şu: ‘İsrail’e kayıtsız şartsız destek çıkmaları, ateşkesi istememeleri. Blinken ile çok açık konuştum. Tam ateşkes istedik. Gazze’deki nüfusun tehcir edilmesini kesinlikle kabul etmediğimizi söyledim.

ABD’nin “İki Devletli Çözüm" Planı

Gazze’nin yönetimiyle ilgili bir sorun olduğunu düşünmüyoruz. Şu anki sorun Gazze’nin korunmasıyla ilgilidir. İki devletli çözüm olmadan, Gazze’yi kim yönetecek tarzında bir sorunun tartışılmasını kabul etmiyoruz. Gazze zaten savaştan önce yönetiliyordu, şimdi de yönetilmeye devam edebilir. Gazze’nin yönetme problemi yok. Gazze’nin problemi işgal altında olması, bombardımana tutulması. Gazze’de ne elektrik bıraktılar ne su. Alt yapıyı yok ediyorlar, hastaneleri okulları bombalıyorlar. İnsanlar orada yaşayamasın, çekip gitsin istiyorlar.

"Hamas Filistin'in bir gerçeğidir"

"Hamas Filistin’in bir gerçeğidir, işgal şartlarında ortaya çıkmış bir harekettir. Bu konuda Batı ülkeleriyle aynı düşünmek zorunda değiliz. İslam İş Birliği Teşkilatı’nda Türkiye, Suudi Arabistan, Endonezya, Nijerya, Ürdün, Mısır ve Katar’dan oluşan bir eylem grubu oluşturuldu. Bu ülkelerin Dışişleri Bakanları, önümüzdeki haftadan itibaren çeşitli ülkelerin başkentlerinde temaslarda bulunmaya başlayacak. Bazı çılgın ‘İsrailli’ politikacıların nükleer silah kullanmayı dillendirmeleri büyük bir problem. Biz bölgenin nükleer silahlardan arındırılmasından yanayız. Gazzeli kardeşlerimize sesleniyorum: Yalnız değilsiniz, biz bütün gücümüzle sizin için çalışmaya devam ediyoruz. Katar krizin başından beri rehinelerin bırakılması için tüm taraflarla iletişim halinde, muazzam bir çaba ortaya koyuyor. Bu konuda biz de elimizden gelen yardımı yapıyoruz.”

Büyükelçi Neden Geç Geri Çekildi?

Türkiye'nin, ‘İsrail'i boykot etme ve büyükelçisini çekme konusunda neden bazı ülkelerden geç hareket ettiği" şeklindeki soruya Fidan, şu cevabı verdi:

"Biz bu krizi yönetirken şöyle bir prensip kararı aldık: Diğer kardeş ülkelerle beraber eylemlerimizi yapalım. Yani tek başımıza kararlar alıp uygulamaktansa, kararların daha etkili olması için diğer İslam ülkeleriyle, bölge ülkeleriyle, hatta Latin Amerika ülkeleriyle, Afrika ülkeleriyle bir araya gelip mümkünse bazı Avrupa ülkeleriyle bu kararları alalım. Çünkü tek taraflı alacağımız kararlar özellikle kendi halkımız nezdinde siyasi olarak ciddi rahatlama getirse de, esas itibarıyla problemin çözmesine etki etmesi için kolektif olarak hareket etmemiz gerekiyor. Dolayısıyla biz bu konuyu ilk İslam İş Birliği İcra Komitesi Olağanüstü Toplantısı'ndan itibaren gündeme getirdik ve çeşitli ülkelerin teker teker bunu yapmaya başladığını gördük ve biz de bu eylemi gerçekleştirdik, büyükelçimizi geri çağırdık."

Türkiye'nin tek taraflı adım atma ve yaptırım uygulama konusunda sıkıntısı olmadığını vurgulayan Fidan, odaklandığımız nokta, hangi metodoloji daha etkili olur? Biz bunu geçmişte yaptık biliyorsunuz Mavi Marmara olayından sonra, yani bu konuda Türkiye'nin bir sıkıntısı yok. Özellikle Cumhurbaşkanımızın duruşu, hükümetimizin duruşu, halkımızın duruşu bu konuda çok net, yani bizim bu kararları almada hiçbir sıkıntımız yok.”

Yaşanan en büyük krizin, Gazze’deki zulüm dışında başta Amerika olmak üzere Batı dünyasının bu zulme sessiz kalması olduğunu dile getiren Fidan, "Bu, İslam dünyasında, bölgede ve dünyanın geri kalanında büyük bir kırılmaya sebep oluyor ve bu kırılmanın ortaya çıkartacağı ciddi fay hatları var.” ifadelerini kullandı.