Köklü Değişim Medya

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun güvenliği için gereken katkıyı vermekten imtina etmediklerini beyan etti. Önceki gün Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Uluslararası sömürge şebekesi NATO’ya katılımının 70. Yıldönümü münasebetiyle bir sadakat mesajı yayımlamasının ardından dün NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun güvenliği için gereken katkıyı vermekten imtina etmediklerini beyan etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede Türkiye’nin NATO'ya katılmasının 70. yılında Türkiye-NATO iş birliği ve bölgesel meseleler ele alındı.

Görüşmede Stoltenberg, Türkiye'nin NATO'ya katılımının 70. yılı dolayısıyla tebriklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Stoltenberg'e çeşitli platformlarda daima Türkiye'nin İttifak içindeki vazgeçilmez konumunu açık ve net biçimde vurgulaması dolayısıyla teşekkürlerini iletti.

Türkiye'nin ilk günden bu yana İttifak içinde ilkeli, sorumlu ve yön verici tutum izlediğini ve buna devam edeceğini vurgulayan Erdoğan, Rusya ve Ukrayna bağlamında devam eden krizin Türkiye'nin NATO içindeki katma değerini bir kez daha gösterdiğini, tırmanmanın başladığı ilk günden itibaren gerilimin diyalog ve diplomasiyle çözülmesi gerektiğini savunduklarını, liderler seviyesinde bir zirveye ya da teknik düzeyde görüşmelere memnuniyetle ev sahipliği yapabileceklerini her iki tarafla da paylaştığını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak NATO'nun güvenliği için gereken katkıyı vermekten, sorumluluk üstlenmekten imtina etmediklerini belirterek yeni Stratejik Konsept'te terörizm tehdidinin tüm boyutlarıyla uygun biçimde yansıtılmasının öncelik arz ettiğini, bilhassa terörizmle mücadele gibi alanlarda müttefiklerinden gereken destek ve dayanışmayı beklemenin Türkiye’nin en doğal hakkı olduğunu bildirdi.

NATO-Türkiye İlişkileri

Türkiye’nin Sömürgeci Batı’nın kurduğu örgüt ile ilişkileri, NATO üyesi olmak için girdiği Kore Savaşı ile 1952 yılında start almıştı.

1950 genel seçimlerinde İngiltere eksenli bir siyaset izleyen CHP’yi mağlub eden Adnan Menderes ABD çizgisinde hareket eden ve yakınlaşma gösteren ilk muhafazakar demokrat parti olarak TBMM'nin 30 Haziran 1950 tarihli oturumunda çıkardığı kararla Kore'ye asker gönderdi. Adnan Menderes’in lideri olduğu Demokrat Parti, Kore'ye asker gönderme fikrini, artan Sovyet Rusya tehdidine karşı NATO'ya üye olabilmek için olduğunu öne sürse de bu kararın en büyük nedeni ABD eksenli dış siyasete adapte olma girişimiydi.

Savaşın başından Temmuz 1953'teki ateşkese kadar geçen sürede toplam 14.936 Türk askeri Kore'de görev aldı. Bunların 721'i yaşamını yitirdi, 175'i kayboldu, 234'ü esir düştü ve 2147'si yaralandı. Böylelikle Türkiye yüzde 22'lik zaiyat oranına ulaştı ve bu bakımdan ABD'nin ardından ikinci sırada yer aldı. Başta Filistin olmak üzere onlarca İslam beldesi işgal altındayken Kore’ye asker gönderilerek sömürgeci Batı güdümlü dış siyasete entegre olma isteği ve sadakat gösterisi NATO üyeliğiyle taçlandırıldı.

18 Şubat 1952’de NATO’ya üye olan Türkiye, en son Afganistan’ın işgali olmak üzere birçok operasyona destek verdi ve Türkiye sınırları içinde yer alan onlarca üssü kullandırarak da NATO’ya hizmet etmeye devam ediyor.