CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan 14 Mayıs seçimlerinde Millet İttifakı çatısında toplanmak için karşılıklı yeşil ışık yakan açıklamalar geldi.

Millet İttifakı, 14 Mayıs seçimleri için hitabet becerisi yüksek Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına şiddetli tartışmaların ardından hitabeti ve liderlik profili düşük CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ortak aday olarak çıkardı. Bu seçimin Altılı Masa’da olmasa da destek vereceğine inanılan HDP oylarına karşılık alındığı tahmin edilirken, Kılıçdaroğlu’nun son yaptığı açıklama bu yöndeki görüşleri doğrular yönde bir adım olarak yorumlanıyor.

Seçime dair verdiği mülakatta Kılıçdaroğlu, “HDP’ye gidecek misiniz?” sorusuna verdiği yanıtta şunları ifade etti:

“Elbette HDP’yi de ziyaret edeceğim. Cumhurbaşkanı adayı olarak, tüm Türkiye’nin, 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım iddiasında biri olarak tüm partileri ziyaret etmem zaten demokrasinin gereğidir. HDP’yi ziyaret etmemde ne sakınca olabilir? Meclis’te HDP’li Başkan Vekili’nin yönetimi altında çalışıyoruz. Komisyonlarda HDP’li vekillerle birlikte çalışıyoruz. HDP’yi ziyaret etmem kadar doğal bir şey olamaz. Ben zaten toplumun bütün kesimlerine ulaşmaya çalışan bir anlayışa sahibim, bunu da uygulamaya çalıştım. Bu yönde çalışmalarım devam edecek.”

Bu ifadelerle Altılı Masa’nın ortağı İYİ Parti’nin muhalefet ettiği bir yöne doğru adım atan Kılıçdaroğlu’na karşı ciddi bir adım atılmaması dikkat çekiyor. Bu durum, İngiliz menşeli parlementer sistemi getirmeyi vadeden Altılı Masa’nın ortak adaylığında neden Kılıçdaroğlu’nun diretildiğini ortaya koyan bir gelişme olarak yorumlanıyor.

Karşı tarafta ABD menşeli başkanlık sistemini destekleyenlerin de bir araya gelmesi ile saflar daha belirgin hale gelmiş durumda.

Demirtaş: “Hedef, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Tüm Türkiye’nin Ortak Adayı Olmasını Sağlamaktır”

Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ise yaptığı açıklamada, "Bundan sonra hedef, Sayın Kılıçdaroğlu’nun tüm Türkiye’nin ortak adayı olmasını sağlamaktır. Bu başarılırsa toplumsal kutuplaşma da azalır, barış ve birlikte yaşam umudu artar" ifadeleri ile süslediği bir destek mesajı paylaştı.

"Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına nasıl bakıyorsunuz?" sorusunu yanıtlayan Demirtaş şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Kılıçdaroğlu, şu anda Millet İttifakı’nın ortak adayıdır. Henüz tüm muhalefetin ortak adayı haline gelmedi. Siyasal ve toplumsal muhalefetle görüşerek herkesin desteğini alması halinde sadece Millet İttifakı’nın değil, tüm halkın ortak adayı haline gelecektir.

Elbette HDP ile de açık bir müzakere yürüterek demokratik taleplere nasıl yaklaştığını ortaya koyması bekleniyor. Çünkü HDP’liler Sayın Kılıçdaroğlu’na, bağırlarına taş basarak oy vermek istemiyorlar, öyle bir şey de olmayacak zaten. HDP’liler Sayın Kılıçdaroğlu’na severek, isteyerek, gönül rahatlığıyla oy verebilmek için HDP’yi ziyareti ve uzlaşmayı bekliyorlar.

Ben, Sayın Kılıçdaroğlu’nun değişim konusunda samimi ve cesur olduğuna inanıyorum. Çalışma ekibinin de aynı düşünceyle hareket etmesi halinde, HDP’nin de desteğiyle, Türkiye yüz yılın değişimi gerçekleştirebilir. Toplumsal barış, huzur, refah sağlanabilir. Demokrasi, kurumsal bir yapıya kavuşturulabilir.

Bundan sonra hedef, Sayın Kılıçdaroğlu’nun tüm Türkiye’nin ortak adayı olmasını sağlamaktır. Bu başarılırsa toplumsal kutuplaşma da azalır, barış ve birlikte yaşam umudu artar"

Bu açıklamalar HDP’nin masada olmasa da “Millet İttifakı”nı destekleyeceğini ortaya koyarken, ne gibi siyasi rant ve koltuk bölüşümü yapılacağı, hangi pazarlıkların döneceği henüz bilinmiyor. Altılı Masa’da liberal, sol, komünist, kemalist, muhafazakar ve milliyetçi tabanlı partilerin bir araya gelmesi hayretle karşılansa da ortak noktalarının ABD menşeli başkanlık sistemine karşılık İngiliz menşeli parlementer sistemi geri getirmek olduğu ve bu plan çerçevesinde ortak hareket edilmesi, bir araya geliş nedenlerini açıklayan en büyük neden olarak öne çıkıyor.

İttifaklar, farklı yönetim nizamlarını savunsa da tatbik edecekleri nizam Batı'dan ithal bozuk laik kapitalist demokratik nizam ki bu da her iki ittifaktakın ve dışında kalan tüm demokratik partilerin ortak hizmet ettiği hedef olarak öne çıkıyor. Türkiye, her iki yönetim sistemini de denemiş ve krizler ve kaostan kurtulamamış olmasına rağmen halka çözüm olarak sunuluyor. Asıl sorun laik kapitalist nizamını kendisi iken yönetim nizamı üzerinden propaganda yapılarak bozuk nizamın zayıflığı ve ayıplarının üzeri örtülüyor.