Av. Gülden Sönmez: Irkçılığın Oksijeni Cezasızlıktır
19 Eylül 2023

Av. Gülden Sönmez: Irkçılığın Oksijeni Cezasızlıktır

Köklü Değişim Medya

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ve Sığınmacı Hakları Platformu son aylarda göçmenlere yönelik artan ırkçı saldırılar ve geri gönderme uygulamalarında yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekmek için bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya sığınmacı-mültecilerle çalışan hem Türkiyeli hem de Suriyeli sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda basın kuruluşu katıldı. Ortak açıklama Türkçe ve Arapça olarak okundu.

Açıklamada Suriye’nin hala savaş ve çatışma bölgesi olduğu hatırlatılarak, gönüllülük adı altında geri dönüş metninin zorla imzalatılmasının insanlık ve hukuk dışı bir uygulama olduğuna dikkat çekildi.

MAZLUMDER Genel Merkezi’ndeki toplantıda açıklamayı Sığınmacı Hakları Platformu adına Yıldız Önen yaptı. Önen, genel seçimler öncesinde mülteciler üzerinden başlatılan ayrımcı ve ırkçı söylemlerin seçim sonrasında da devam ettiğini söyleyerek, “Seçimlerde hiçbir konuda anlaşamayan muhalif siyasi partilerin anlaştığı tek konu olan ‘Suriyeliler geri gönderilecek’ vaadi ve toplumu enfekte eden mülteci düşmanı propagandaları meyvelerini vermeye başladı. Üretilen nefret, iktidarın tavizkar politikalarıyla birleşince, gündelik hayatta Arap turistlere yönelik saldırılar dahi görülmeye başlandı” ifadelerini kullandı.

Önen, ırkçı nefreti durdurmak ve gönüllük adı altında göçmenlerin zorla geri gönderilmesine son vermek için atılması gereken bazı adımları da şöyle sıraladı:

-Sığınmacılara yönelik seyahat özgürlüğü sınırlamalarına son verilmeli; Türkiye içinde iş bulabildikleri şehirlerde aileleriyle berber yaşayabilmeleri için ikamet hakkı tanınmalı.

-Objektif bir temeli olmayan ve sıklıkla keyfi biçimde koyulduğu değerlendirilen “tahdit kodu” aracılığıyla bireyleri her an sınırdışı edilebilir duruma getirme uygulamasına, insanları “gönüllü” adı altında geri dönüşe zorlamaya ve bu süreçte yargı kararlarıyla sabitlenen hukuka aykırı diğer tüm muamele ve işlemlere son verilmeli.

-Ayrımcılık yasağı uygulanmalı; ırkçılar ve diğer ihlalciler için sığınmacılar kurbanlaştırılmamalı ve bu ülkede kaldıkları sürece her türü istismara kapı açan “bir saldırının mağduru dahi olsa gönderilme” korkusundan emin olarak yaşamaları sağlanmalı. Suriyelilere ve Afganistanlılara yönelik saldırılar ve diğer tüm ihlaller etkili biçimde soruşturulmalı ve ihlaller hukuk tarafından cezalandırılmalı.

Ardından Avukat Gülden Sönmez geri gönderme merkezlerinde yaşanan hukuksuzlukları anlattı:

Sönmez şöyle konuştu: "Şu an Türkiye'de tüm mülteciler ırkçı saldırılara ve sistematik hukuk ihlallerine maruz kalıyorlar. Eğer bu duruma bir an önce çözüm üretilmezse ciddi bir kriz ile karşı karşıya kalacağız.

"30 yıldır avukatlık yapıyorum, hiç bu kadar sıkıntılı bir süreçle karşı karşıya kalmamıştım. Irkçılık artıyor ve bu hukuk sistemine dahi çok ciddi biçimde yansıyor.

"Irkçılığın oksijeni cezasızlıktır, ırkçılığın önlememesinin tek nedeni ırkçılıktır. Soruşturma süreçleri olması gerektiği gibi yürütülmüyor. Türkiye'nin toplumsal barışını tehdit eden o kadar olay yaşanmasına rağmen savcılar soruşturma başlatmak için nasıl bir talimat bekliyorlar bilmiyorum. Bizzat Ümit Özdağ'ın söylemleriyle ilgili suç duyurusunda bulunmama rağmen sonuç alamadım."

"Geri gönderme merkezlerinde intihar iddiaları var"

Sönmez, daha sonra zorla geri göndermeler ve geri gönderme merkezlerinde yaşananlardan bahsetti:

"Mevcut mevzuat yaşam tehdidi altında olanlar sığınmacıların geri gönderilemeyeceğini söylese de pratik böyle olmuyor.** İhlaller sistematik hal aldı ve sadece sığınmacılar değil, turistler ve hatta 'tipin Suriyelilere benziyor' diyerek Türkiye vatandaşları dahi yolda çevriliyorlar. **

"Polisler tarafından tutulan herhangi bir suça dahi bulaşmamış sığınmacılar 3 ay polis merkezinde tutuluyor. Bu durumlar Türkiye için sistematik hak ihlalleri haline geldi.

"Gönüllü geri dönüş mecburi ve onur kırıcı bir gönderme biçimi oldu. Gönüllü dönüş metnini imzalamak zorunda bırakılıyorlar. Hiçbir suça karışmamış kişiler dahi suça karışmış kişilerle aynı şekilde deport ediliyor.

"Ayrıca geri gönderme merkezlerinde intihar vakaları duyuyoruz ama teyit edemiyoruz. Bu olayları Meclis İnsan Hakları Komisyonu incelemek ve araştırmak zorunda, bu iddialar ciddi boyutta ve bir an önce harekete geçilmeli."

Gülden Sönmez’in ardından akademisyen Berat Özipek, sığınmacılara yönelik düşmanlığın boyutları ve yapılması gerekenler hakkında değerlendirmelerde bulundu.