ABD’nin Abrams, Almanya’nın Leopard tanklarının ardından Fas da envanterinde bulunan, yakın zamanda Çekya’da modernize edilen T-72 ana muharebe tanklarını Ukrayna’ya göndermeyi planlıyor.

ABD’nin yakın müttefiki Fas yönetimi, Müslümanların ihanet olarak nitelediği “İsrail” ile “normalleşme” adımını ilk atanlardan biri olarak tanınıyor.

Ukrayna’ya gönderilecek toplam tank sayısı hakkında bilgi verilmezken, ilk 5 adedin gelecek haftaya kadar, 2023 yılının sonuna kadar ise yaklaşık 18 adet tankın Ukrayna’ya gönderilmesi planlanıyor.

ABD ve Almanya da Tank Gönderecek

Ukrayna’ya tank sevkiyatını artması büyük bir kara savaşı için hazırlık olarak yorumlanırken, ABD ve Almanya’nın da bu yönde çalışma yürüttüğü ifade ediliyor.

Almanya'nın Ukrayna'ya Leopard tankları göndermeye ve Polonya gibi ülkelerin de tank sevkiyatı yapmasına izin vereceği öne sürüldü. ABD yönetiminin de Ukrayna'ya Abrams tanklarını tedarik edebileceği ileri sürüldü.

Ukrayna'ya Leopard tanklarının gönderilmesi için uzun süredir baskı altında olan üretici ülke Almanya'nın bu konuda son kararı verdiği öne sürülüyor.

Alman Spiegel dergisi ile Reuters haber ajansının kendi kaynaklarına dayandırdığı haberlere göre, Almanya, Ukrayna'ya Leopard tankı gönderme kararı aldı.

Haberlerde, aylar süren tartışmaların ardından Başbakan Olaf Scholz'un Ukrayna'ya savaş tankları göndermeye karar verdiği, müttefiklerin de aynı şekilde hareket edeceği öne sürüldü.

Reuters'ın haberinde, Ukrayna'ya en az 14 Leopard 2A6 gönderilmesine karar verildiği iddia edildi.

Almanya'nın aralarında Polonya ve İskandinav ülkelerinin de bulunduğu diğer ülkelere de tankların Ukrayna'ya verilmesi için onay vereceği belirtildi.

Üretici ülke Almanya'nın onayı olmadan tankları Ukrayna'ya gönderemeyen ülkelerden Polonya, izin için bugün resmen Berlin yönetimine başvuru yaptığını açıkladı.

Reuters haberinde Washington yönetiminin de Abrams tanklarının Ukrayna'ya gönderilmesine karşı engelini yakında kaldırabileceğini öne sürdü. Ancak Savunma Bakanlığı bu konuda herhangi bir yorum yapmadı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre de ABD'nin Ukrayna'ya Abrams tipi muharebe tankları vermeye hazırlandığına yönelik haberlere ilişkin, tankların temini hususunda bazı zorluklar olsa da bu seçeneğin hiçbir zaman göz ardı edilmediğini söyledi.

Günlük basın brifinginde konuşan Jean-Pierre, Ukrayna ve diğer müttefiklerle sürekli temas halinde olduklarını aktararak, Ukrayna'ya gerekli desteğin sonuna kadar yapılacağının altını çizdi.

Ukrayna, Türkiye'den de Leopard Tankı Talep Etmişti

Kiev, Batılı müttefiklerine silah tedarikinin güçlendirilmesi çağrısı kapsamsında aralarında Türkiye'nin de yer aldığı, envanterinde Alman üretimi Leopard tankı bulunan ülkelerden kendilerine bu tanklardan göndermesini talep etmişti.

Bakanlar, arabulucu rolünü üstlenen Türkiye ile Kiev'in taleplerini ağırdan almakla eleştirilen Almanya'nın da bulunduğu 10'dan fazla ülkeye doğrudan hitap ederek, Ukrayna ordusunun en acil ihtiyaçlarından biri olarak görülen Leopard 2 tanklarını mümkün olan en kısa sürede sağlamaya çağırdı.

Bilindiği üzere Almanya silah yardımı hususunda çekingen davranırken, Başbakan Olaf Scholz üzerinde, Leopard 2 tanklarının Ukrayna'ya göndermesi yönündeki baskı artıyor. Berlin'in kararının çapını, büyük oranda ABD, İngiltere ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin son günlerde yaptığı açıklamaların baskısı ile belirleyeceği düşünülüyor.

Zelenski son yaptığı açıklamada, Almanya'nın Leopard 2 tanklarını gönderme konusundaki tereddütlerini eleştirmiş, Alman ARD televizyonunda, "Bu bir oyun değil, bu bir şeyi ispat etme konusu da değil" açıklamasında bulunmuştu.

ABD ve İngiltere, oluşturdukları bu atmosferde Ukrayna’ya silah yardımının kutsal bir görev olduğu havasını estirirken, geri duranları da ihanet ile suçlamak için tetikte bekledikleri gözlemleniyor.

ABD Başkanı Joe Biden, bir ay önce çıkar savaşını yürüten Zelenski’yi, Washington'da törenlerle ağırlamış ve “savaş ne kadar sürerse sürsün Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceğiz” taahhütünde bulunmuştu. Biden, Zelenski’ye “Asla yalnız kalmayacaksınız” ifadeleriyle duygusal bir konuşma yapmıştı. Bu ifadeler, ABD’nin savaşı uzatmayı planladığı ve ön karakolu Kiev yönetimini de bu konuda cesaretlendirdiği yönünde bir açıklama olarak algılanmıştı.

Ukrayna’da sürdürülen savaş, her ne kadar Rusya ile Ukrayna arasında cereyan etse de aslında ABD ve arkasına aldığı Batı’nın savaşı olduğu biliniyor. Bu nedenle aslında Biden kendi savaşına askeri ve siyasi destek veriyor. Batı kontrolündeki egemen nizam kapitalizmin lokomotifi ABD, bu statükonun bekası için Çin’i çevreleme siyaseti güderken Rusya’yı da Ukrayna’da açmaza düşürüp diz çöktürene kadar savaşı ne olursa olsun sürdürmek için adımlar atıyor.

Rusya, müzakere masasına oturmak için açıklamalarda bulunsa da, ABD tarafı, Rus liderliğinin kabul etmekte ağır gelecek istekleri öne sürerek ateşkesin gerçekleşmesinden yana olmadığını gösteriyor. Rusya’nın ilhaktan geri adım atması, Rusya’nın uluslararası arenadan silinmesi ve etkisinin sona erdiği anlamına geleceği için Rusya’nın, bu dört bölgede yani ilhak referandumlarının düzenlendiği bölgelerin sınırlarında durması bekleniyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya’nın müzakereleri reddetmediğini sık sık hatırlatsa da, Amerika ve özellikle İngiltere, Ukrayna’yı Rusya’nın büyük ülkeler listesinden çıkarıldığı arena haline getirme niyetinde olduklarını ve çatışmayı körükledikleri anlaşılıyor.