Köklü Değişim olarak, İstanbul Çekmeköy’de "‘İsrail’ Sorunu ve Filistin'in Kurtuluşu” başlıklı bir konferans gerçekleştirdik.

Turgut Özal Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleşen programa bölge halkı yoğun ilgi gösterdi. Muhammed Salih Yakut’un moderatörlüğündeki program, Sait Hocanın Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sonrasında Gazze'deki katliamı ve yöneticilerin suskunluğunu konu alan sinevizyon gösterisi ile başladı.

Ardından Köklü Değişim İstanbul temsilcisi Muhammed Emin Yıldırım, Kudüs’ün Müslümanlar açısından önemi özetleyen bir sunum gerçekleştirdi. Yıldırım konuşmasında, Filistin, Kudüs ve Mescidi Aksa’nın İslam ümmetinin göz bebeği olan kutsal bir dava olduğunu, dünyadaki tüm Müslümanların savunulması ve kurtarılması noktasında ittifak ettiği ortak bir dert olduğunu, İsra Suresi’nin ilk ayetinin inmesiyle birlikte Kudüs’ün İslam akidesi ile ilişkilendirdiğine dikkat çekti ve Hz. Ömer RadiyAllahu Anh zamanında fethedildikten sonra kıyamete kadar İslam toprağı olma özelliğini kazandığını söyledi.

Muhammed Emin Yıldırım’ın ardından kürsüye gelen Köklü Değişim yazarlarından Musa Bayoğlu konuşmasında, Gazze’deki Müslümanların tüm dünyaya karşı elde ettiği başarıya ve küfrün işbirliği ve zulümlerine değindikten sonra Gazze'deki direnişin sadece Müslümanları değil Batı'daki gayri Müslimleri de harekete geçirdiğini ve Müslümanların üzerine düşen görevleri sahabe hayatından örnekler vererek hatırlattı.

Bayoğlu’nun konuşmasından sonra sözü Murat Taşpınar aldı ve “Ey Kudüs!” başlıklı Hüseyin Öztürk'ü kaleme aldığı şiiri okudu.

Okunan şiirin ardından ilahiyatçı-yazar Abdullah İmamoğlu kürsüye çıktı. İmamoğlu konuşmasında, gasıp Yahudi varlığının saldırıları karşısında fertlerin, kitlelerin ve de devletlerin sorumluluklarının ve sergilemeleri gereken tavrın aynı olmadığını söyledi. Konuşmasının devamında Filistin'in kurtuluşunun yöneticilerin ordularını seferber etmeleriyle mümkün olacağını ifade eden İmamoğlu, başta Mescidi Aksa olmak üzere işgal altındaki İslami beldelerin kurtulabilmesinin yegane yolunun Raşidi Hilafet Devleti'nin ikamesiyle mümkün olacağını vurguladı.

Program Abdulmetin Hocanın yaptığı dua ile son buldu.