Suriye kıyamına bugüne kadar düzenlediği konferanslar, paneller, basın açıklamalarıyla destek veren Köklü Değişim Dergisi; Türkiye genelinde başlattığı “Suriye Halkı Ne İstiyor? Biz ne Yapmalıyız?” konulu konferans serisinin İstanbul-Avrupa yakası ayağını da gerçekleştirdi.
Yoğun katılımın gözlendiği ve coşkulu anların yaşandığı etkinlikte katılımcılar sık sık **“Eş-Şa’b yurid Hilafe İslamiyye”, “Lailaheillallah ve’l Hilafe va’dullah“, “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyk Ya Allah!” Türkçe ve Arapça sloganlar attılar.
Konferansımıza katılan konuşmacılarımız, Efendimize ve İslam’a hakaret içeren filmin gösterilmesine sert tepkilerini ifade ederek, yaşanan bugünlerin Ümmetin uyanışına vesile olmasını ve İslam ümmetinin sahipsizliğinin son bulması duaları ile niyazda bulundular.
Avrupa yakasında büyük ilgi gören konferans, Bülent Kurşun’un sunumu ve Mehmet Koçak’ın Kur’an tilavetiyle başladı. Suriye’de gelinen noktayı anlatan bir Sinevizyonun akabinde ilk sözü ilahiyatçı-yazar Abdurrahim Şen “Suriye Direnişinin Geldiği Nokta” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında; Suriye meydanlarında “Bizim isteğimiz Hilafet’in geri dönmesidir” sloganlarının dillendirdiğini belirterek. Bu direşin yerli işbirlikçilere, Batı yanlısı siyasi aktörlere, Devrimi çalmaya çalışan hain yöneticilere bırakılmayacağını, Suriye halkanın kesinlikle demokratik bir yapıyı istemediğini, Suriye halkının isteklerini; atılan sloganlarda, gösterilerinde, açtıkları pankartlara bakarsanız açıkça göreceksiniz ki Sürüye halkı İslami bir devrimi talep etmektedir dedi.
İkinci konuşmacı Şam Gençliği adına Ahmed El-Ahmed-i “Suriye’de Müslümanlar ayaklandıklarında devrimlerin sadece Suriye ile sınırlı olduğunu zannediyorlardı. Ancak süreç açığa çıktı ki; Suriye devrimi Ümmetin devrimidir! Onlar bütün bir ümmet adına direnmektedir. Her kim onların devrimini desteklerse Allah’ın huzurunda sunabileceği bir mazerete sahip olabilir…” diyerek sözlerine devam etti.
İkinci Konuşmanın sonrasında Suriyeli Müslümanlar adına, konferansımıza videoyolu mesaj ile katkıda bulunan Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Büro Başkanı Osman Bahaş ve Hizb-ut Tahrir Suriye Medya Büro Başkanı Haşim el-Baba’nın Suriye devrimine katkıda bulunan Türkiye’de yaşayan Müslümanlara teşekkürlerini belirterek, Raşid olan Hilafet’in ayak seslerinin duyulduğu müjdesini verdiler.
Son konuşmacı olarak Araştırmacı-yazar Haluk Özdoğan, “Birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte ve birbirlerine sımsıkı sarılmakta müminler bir vücut gibidirler.” hadisi gereğince, Suriye’deki kardeşlerinin acısını kendi vücutlarında hissederek buraya gelen müminlere selam olsun. Diyerek sözlerine başlayan Araştırmacı-yazar Haluk Özdoğan; “Peki, Suriyeli Müslümanlar gerçekte ne istiyor? Bu sorunun cevabını esasında kahraman Suriye halkı çoktan vermiş durumda. 19 aydır binlerce şehit verilmesine rağmen aralıksız devam eden Cuma gösterilerinin isimlerinde bu sorunun cevabı yatmaktadır. İşte onlardan bazıları:
“Allah bizimle beraberdir” Cuması,
“Nusret Allah’tandır ve Zafer yakındır” Cuması,
“Allah’tan başka hiç kimseye eğilmeyiz” Cuması
“Allahu Ekber” Cuması
“Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder” Cuması,
Suriye halkı gerçekte ne istiyor sorusunun cevabı yine yiğit Suriyeli direnişçilerin attığı sloganlarla ortaya konulmuştur. Diyerek sözlerine devam etti.
Konferansımız Cengiz Kaptan kardeşimizin katılımcılar ile ayakta yaptıkları dua ile coşkulu anlar yaşanarak, Kaptan’ın yeniden İkinci Raşidi Hilafeti bizlere nasip et duasına salon güçlü bir aminle karşılık vererek son buldu.