Müslüman, İslâmî zihniyete ve İslâmî nefsiyete sahip olduğu zaman, kendinde merhameti ve sertliği, takvayı ve nimetleri bir arada toplayabilen, hayatı doğru bir şekilde anlayan, gerektiği kadar dünyaya yönelen, ahireti kazanmak için bütün gücüyle çalışan aynı anda hem asker hem de lider olmaya elverişli şahsiyet olur. Ona ne dünyaya tapanların sıfatları ne Hint çilekeşliği (fakirliği) ne de dünyadan elini eteğini çeken kimsenin hâli etki edebilir. O, cihatta kahraman iken aynı zamanda mihrabın dostudur. Güçlü olduğunda da mütevazıdır. Liderlik ile fakihliği, ticaret ile siyaseti bir arada barındırır. Onun özelliklerinin en üstünü, onu yoktan yaratan yaratıcısı Allah’ın kulu olmasıdır. Bunun için Müslümanı namazında huşuda yüreği Allah korkusu ile dolu, boş sözlerden yüz çeviren, zekâtını veren, gözünü haramdan çeviren, kendisine verilen emanetleri muhafaza eden, ahdine vefakâr, verdiği sözü yerine getiren, Allah yolunda cihat eden bir kimse olarak bulursunuz. İşte Müslüman budur. İşte İslâm’ın oluşturduğu ve insanı insanoğlunun en hayırlısı kılan İslâm şahsiyeti de budur. Bu eser ise İslâmi şahsiyeti benliklerinizde inşa edecek muhteşem bir eserdir.
İslâm’ın; hukuk, siyaset ve usûl’ul-fıkıh alanlarındaki kapsamlı bilgilerini 3 ciltlik bu dev eserde bulabilirsiniz.