Yeni Akit Gazetesi, seçimler öncesinde artan Hizb-ut Tahrir tutuklamalarını sayfalarına taşıdı. Uyduruk tutanaklarla Müslümanlara haksız ve ağır cezalar verme eğilimi gösteren Yargı, Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen 9 mazlumun daha tutuklanmasına karar verdi. İlgili tutuklama kararları sonrası cezaevinde bulunan Hizb-ut Tahrirli mazlumların sayısı 37’ye yükseldi.
Akit Gazetesi’nden Muhammed Uzun’un haberine göre; (AYM) Yılmaz Çelik için verdiği ‘hak ihlali’ kararının ardından mazlumlara özgürlük değil, esaret geltirdi. Haberde, Hizb-ut Tahrir’e yönelik yargı zulmüne ve son iki ayda artan tutuklama hadiselerine dikkat çekildi.
İşte o haber:
Hizb-ut Tahrir’e yerel seçimler öncesi yargı darbesi! Özgürlük değil esaret geldi
Akit’in deşifre ettiği hukuksuzlukları dikkate alan AYM’nin tarihi kararını görmezden gelen yargı mekanizmaları, ülkenin çeşitli noktalarında Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu kişilere tutuklama kararı çıkarttı. Yerel seçimlere sayılı günler kala İslami bir fikir hareketi olan Hizb-ut Tahrir'e tarihinin en ağır operasyonlarından biri gerçekleştirildi.
2 ay içinde zulüm tavan yaptı
Hizb-ut Tahrir’in yargı yoluyla sindirilmesine geçit vermeyen yüksek mahkemenin Müslümanların yüreğine su serpen kararı, malum odaklar tarafından etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Niyet okuyucuğu üzerine yapılan yargılamalarda, Van’da yaşayan Ömer Çetin’in cezası onanarak, cezaevine gönderildi. Yargıtay üyelerinin ve Yüksek Mahkeme’nin ‘terör örgütü’ tanımlamadığı Hizb-ut Tahrir’e ceza yağdıran adalet mekanizması, son iki ay içerisinde 8 kişi hakkında daha tutuklama kararı verdi. Anayasa Mahkemesi’nin yeniden yargılama kararına rağmen çeşitli şehirlerde tutuklanan isimler şu şekilde: Mehmet Sayın, Adem Yıldırım, Ali Yıldırım (İstanbul), Nihat Kurtaran, Nurettin Göksuguzel, Mesut Şahin (Bursa), Abdullah Kuşçu (Şanlıurfa), Ömer Salman (Kahramanmaraş) AYM’nin emsal teşkil eden kararı sonrası cezaevinde bulunan Hizb-ut Tahrirli mazlumların sayısı 37’ye yükseldi.
“Bir gün mutlaka silaha başvuracaklar” gerekçesiyle hiçbir cebir ve şiddet eylemine karışmamış Hizb-ut Tahrir üyelerine ceza yağdırılması tepkileri de beraberinde getiriyor. Özellikle son süreçte sindirme operasyonlarının odağında yer alan Hizb-ut Tahrir oluşumunun seçim öncesi kıskaca alınmak istenmesi, kafalarda soru işaretine neden oldu.
Yüksek mahkeme: Terör örgütü kabul edilemez
İslami bir fikir hareketi olan Hizb-ut Tahrir'in terör örgütleri listesinde olmadığına ilişkin onlarca resmi yazı ve mahkeme kararı bulunuyor. Akit’in ısrarlı haberleriyle kamuoyunun gündeminde tuttuğu Hizb-ut Tahrir davalarıyla ilgili Anayasa Mahkemesi emsal teşkil edecek bir karara imza atarak, Hizb-ut Tahrir’in terör örgütü olmadığını vurguladı. Yargıtay ve mahkemelerin Hizb-ut Tahrir'in silahlı bir terör örgütü olarak kabul edilmesine ilişkin karar gerekçelerinin “yeterli” olmadığına hükmeden AYM, Yılmaz Çelik ile ilgili verdiği hak ihlali kararın gerekçesi 26 Ekim günü Resmi Gazete’de yayımladı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin ceza yağdırdığı Hizb-ut Tahrir’e yönelik “terör örgütü” suçlamasına itiraz eden Yargıtay Üyesi Mustafa Kurtaran ise, 19 Temmuz 2017 tarihli şerhinde, Hizbut Tahrir’in terör örgütü olmadığını, Hizb-ut Tahrir’in kuruluşundan bu güne kadar ülkemizde veya başka bir ülkede şiddet olayına karışmadığını savundu.