Ukrayna'daki savaşta hem askeri hem siyasi ve ve ekonomik olarak köşeye sıkışan Rusya, 18 Mart'ta sona erecek Tahıl Koridoru Anlaşmasının 60 gün süreyle bir kez daha uzatılmasına itiraz etmediğini duyurdu.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergei Vershinin, Moskova'nın Ukrayna'nın Karadeniz limanlarından güvenli tahıl ihracatına izin veren anlaşmanın yenilenmesine itiraz etmediğini, ancak yalnızca 60 günlük bir süre için, yani önceki yenileme süresinin yarısı kadar olmasını onaylayacaklarını duyurdu.

Vershinin, Cenevre'de BM yetkilileriyle görüştükten sonra kamuoyunu bilgilendirmek için açıklamalarda bulundu.

Vershinin, Birleşmiş Milletler ticaret yetkilisi Rebeca Grynspan ve yardım sorumlusu Martin Griffiths ile yaptığı görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, "kapsamlı ve samimi bir görüşmeye" rağmen Rusya'nın tarım ihracatçıları üzerindeki kısıtlamaların devam etmesinden dolayı rahatsızlığını dile getirdi.

Rusya, ülkenin tarımsal ihracatının Batı tarafından açıkça hedef alınmamasına rağmen, ödemeler, lojistik ve sigorta sektörlerine yönelik yaptırımların kendi tahıl ve gübrelerini ihraç edebilmesinin önünde bir engel oluşturduğunu ifade etti.

Vershinin, "Rusya, 18 Mart'ta ikinci dönemi sona erdikten sonra 'Karadeniz Girişimi'nin bir kez daha uzatılmasına itiraz etmiyor, sadece 60 gün için. Bundan sonraki duruşumuz, tarımsal ihracatımızın normalleşmesi konusunda sözde değil, fiiliyatta somut ilerleme sağlanmasıyla belirlenecektir" uyarısında bulundu.

"BM'den Açıklama"

Birleşmiş Milletler (BM), Türkiye ve BM'nin arabuluculuğu ile Rusya ve Ukrayna arasında imzalanan Karedeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nın "bütünlüğü ve devamını" sağlamak için çalışmaya devam edeceğini açıkladı.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında, Rusya'nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nı 6 ay daha uzatma kararına ilişkin konuştu.

Dujarric, "BM'nin Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'na olan bağlılığı sürüyor" ifadesini kullandı.

BM'nin aynı zamanda Rus gıda ve gübre ürünlerinin ihracatını kolaylaştırmaya ilişkin çabalarını da sürdürdüğünü aktaran Dujarric, "BM, anlaşmanın bütünlüğü ve devamını sağlamak için her türlü çabayı sarf etmeye devam edecektir" taahhüdünde bulundu.

"Yaptırım Yok! Bazı Engeller Var"

BM ve Moskova yönetimi arasında Rus gıda ve gübre ürünlerinin ihracatına ilişkin imzalanan mutabakat zaptını uygulamak için BM'nin özel sektör, Rusya, Avrupa Birliği, İngiltere ve ABD ile birlikte çalıştığına işaret eden Dujarric, "Rus gıda ve gübre ürünlerine yönelik bir yaptırım yok ancak ortada bir savaş var. Bu nedenle, yaptırım olmasa da özel sektörün çatışma ortamında faaliyet gösterirken karşılaştığı bazı engeller var" diyerek Rusya’nın şikayet ettiği noktaya açıklık getirdi.

Dujarric, BM'nin bu bağlamda bazı ülkelere destek mektubu göndererek bankaların ve şirketlerin faaliyetlerini kolaylaştırmaya çalıştırdıklarını da açıkladı.

Anlaşma, dünyanın en önemli tahıl depolarından biri olan Ukrayna'nın Karadeniz'deki üç limanından gıda ve gübre taşınmasına izin veriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, anlaşmayı "kritik bir zamanda kritik bir araç" olarak nitelendirerek anlaşmanın uzatılmasının önemini vurguladı.

Doğu-Batı Arasındaki Egemenlik Savaşı

ABD'nin Ukrayna'yı NATO'ya alma tehdidini öne sürüp, Rusya'yı tahrik etmesi ile başlayan savaş 1. yılını doldururken Moskova düştüğü açmazdan kurtulabilmek için çabalıyor. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere peşlerine taktıkları Batılı güçler, Rusya'yı birinci devletler liginden düşürebilme hedefi gerçekleşene kadar savaşın sürdürülmesinde kararlı olduklarını ortaya koyuyorlar. Rusya'ya ağır gelen şartlar ileri sürülürken asıl hedeflerinin Çin olduğunu da gizlemiyorlar.

ABD ve İngiltere Çin'i öncelikli tehdit olarak ilk sıraya koyarken, Pekin ve Moskova arasındaki bağı da koparmak için yoğun çaba sarf ediyorlar. Batı'nın egemenliğindeki statükoyu koruyabilmek için başlatılan kapsamlı savaşta bölge ülkeleri de silahlanmaya teşvik ediliyor. Almanya ve Japonya'nın yanı sıra Hindistan ve Avustralya silahlanma için Londra ve Washington'ın motive ettiği başlıca ülkeler. Soğuk savaş olarak süren Doğu ile Batı'nın acımasız güçleri arasındaki egemenlik mücadelesi dünyaya enerji ve gıda krizinin yanı sıra kısıtlı cephelerde katliamlar olarak yansıyor.