Köklü Değişim Medya
Pakistan'ın, ABD'nin yeni Afganistan stratejisine karşılık vermek için aralarında Türkiye'nin de olduğu ülkelerle temasa geçtiği bildirildi.
ABD Başkanı Donald Trump, 21 Ağustos'ta Virginia'daki Fort Myer askeri üssünde yaptığı konuşmada, ABD'nin Afganistan'dan hızlı şekilde çekilmesinin "öngörülebilir ve kabul edilemez" sonuçlarını önlemek için mücadeleyi sürdürmeleri gerektiğini belirtmiş ve Pakistan'ın "terörist örgütlere sığınacak liman" sağladığına dair iddialarda bulunmuştu.
AA'nın haberine göre Pakistan Dışişleri Bakanlığından adının açıklanmasını istemeyen bir üst düzey yetkili, yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin cepheleşmeye daha çok sürükleyen yaklaşımı karşısında Pakistan'a desteği genişletmek için Türkiye, Rusya, Çin ve İran ile temas kurulduğunu belirtti.
Yetkili, "ABD'nin, Afganistan'da daha fazla Hindistan rolü arayan sözde güney Asya stratejisi, bize buna karşı koymamız için yeni bölgesel iş birliği dışında başka bir seçenek bırakmadı. Pakistan, sadece İslamabad'a karşı değil, dört bölgesel gücün çıkarına karşı olan bu stratejiye karşı koymak için Rusya, Çin, İran ve Türkiye ile temas halinde." ifadelerini kullandı.
Yeni bölgesel işbirliği
Bu arada bazı yerel araştırmacılar da ABD'nin yeni stratejisi ve Pakistan'ın daha önce pek görülmemiş tepkisinin ardından bölgede yeni siyasi ve stratejik ortaklıklar olacağını öngörüyor.
Araştırmacılar, özellikle Çin ile ekonomik bağları geliştirme ve Moskova ile diplomatik ve askeri alışverişi artırmanın ülkenin iyiliğine olacağı görüşünde.
Siyasi araştırmacı Jabbar Khattak, yaptığı açıklamada, "Bence, Trump bu stratejiyi birkaç yıl önce açıklasaydı gerçek bir strateji olmaktan ziyade zorlama bir taktik olurdu, bu da işlerdi." değerlendirmesinde bulundu.
Khattak, ancak Çin'in Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'yla (CPEC) bağlantılı olarak Pakistan'da artan ekonomik çıkarları ile Pakistan'ın önceden düşman olduğu Rusya ile askeri bağlarını güçlendirilmesi gibi yakın gelişmelerin bölgesel dinamiği tamamen değiştirdiğini vurguladı.
Çin'in artan rolü
Pakistan'ın eski Kabil büyükelçilerinden Rüstem Şah Mohmand, Pekin yönetiminin gelecek süreçte Afganistan'da daha büyük rol üstleneceğini düşünüyor.
Mohmand, "Çin'in yakın gelecekte Afganistan'a yönelik çıkış yolunu göstereceğine inanıyorum çünkü savaştan zarar gören Afganistan'a barış gelmesi Çin'in milyarlarca dolarlık Kuşak ve Yol Projesi için hayati önem taşıyor." yorumunu yaptı.
Trump'ın Afganistan'da Hindistan'a daha geniş bir rol verme arayışında olan stratejisinin Pakistan'ı Çin'e yaklaştıracağını savunan Mohmand, Trump'ın eski taktikleri yeniymiş gibi sunduğunu ancak İslamabad'ın bu tür tehditlere alışık olduğunu ifade etti.
Pakistan’ın Taliban meselesindeki rolü
Öte yandan Hizb-ut Tahrir tarafından yayımlanan "ABD’nin Afganistan Stratejisi" başlıklı soru-cevapta, haberde konu edilen Pakistan yönetiminin ABD stratejisine karşıtlığından ziyade ABD’nin çıkarları doğrultusunda Taliban’ı masaya oturtma noktasında görüşmelerinin Pakistanlı yetkililerce gerçekleştirileceğinin altı çizilmişti. İşte o bölüm:
“Buna göre büyük olasılıkla Trump yönetimi, kukla hükümeti korumak ve çöküşünü önlemek için Amerikan birliklerinin Afganistan’daki askeri üslere geri çekilmelerini yeğleyecektir. Yanı sıra Hindistan’ın iflasının ardından Pakistan’ın yeniden Afganistan’a dönmesi için büyük çaba harcayacaktır. Bütün bunları Taliban’ı Kabil’deki Amerikan politik rejime entegre olmasına ikna etmek ve Afgan devrimini durdurmak için yani en uzun Amerikan savaşını bitirmek için yapacaktır... Dolayısıyla Amerika, askeri varlığını sadece tehlike anında seferber olacak şekilde askeri üslere dönüştürerek Afganistan savaşının maliyetini azaltmayı umut ediyor. Böylelikle Afganistan’daki askeri üsleri, #Körfez bölgesindeki askeri üsleri gibi olacaktır. Buna ek olarak Taliban ile bağlarını koparmayan Pakistan’daki ajanları ile de işbirliği yapacaktır. Taliban’ı Pakistan kapısı üzerinden Amerikan koşullarına ikna etmek için yeniden canlılık kazandırması ve güven inşa etmesi olasıdır. Daha önce Obama Amerika’sı, Pakistan’daki ajanlarını başarılı bir şekilde kullanmıştır. “Afgan hükümeti, cemaat lideri Gulbeddin #Hikmetyaryokluğunda ülkenin en büyük ikinci militan grubu ile bir anlaşmaya varmıştır. Silahlı grubun temsilcileri Devlet Başkanı Eşref #Gani ile bir anlaşma imzaladılar.”[22.09.2016 BBC] Bu, Taliban konusunda Pakistan’ın özellikle de barış ve Kabil’e dönüşü sonrası Hikmetyar’ın istihdam edilmesi için Amerika’yı yüreklendiriyor. Hikmetyar, politik sisteme entegre için Taliban’a bir çağrıda bulundu. “Afganistan Hizb-i İslami Partisi lideri Gulbeddin Hikmetyar, Taliban’ı Afgan hükümeti ile barış yapmaya davet etti. Kabil’de toplanan taraftarlarına seslenen Hikmetyar, yabancı güçleri barışçıl yollarla ülkeden çıkarmak için Taliban’a işbirliği çağrısında bulundu.”[06.05.2017 el-Cezire]
Beşincisi: Amerika’nın Çin Havzası’nda büyük tehlikelerle karşı karşıya kalması, özellikle Kuzey Kore ile gün be gün artan gerginlik yaşaması, #Suriye’de olası risklerin devam etmesi, ayrıca ekonomiyi yeniden canlandırma politikalarının çuvallaması, öbür yandan Amerikan ordusunun Afganistan’da tükenmişlik sendromuna girmesi, zafer umudunun tarih olması, Hindistan’ın Afganistan düzeyindeki rolünün iflas etmesi ve Hikmetyar’ın ülkeye dönüşü ile umutların yeniden yeşermesiyle öyle görünüyor ki Amerika, savaşla gerçekleştiremediklerini barışçıl bir yöntemle gerçekleştirmeyi umut ediyor. Bu yüzden Pakistan’ın Afganistan’daki rolünün tekrar aktifleştirilmesine ve ister yurtiçinde isterse Afganistan sınırında olsun Pakistan operasyonlarının hafifletilmesine karar verdi. Yeni Pakistan Silahlı Kuvvetleri Komutanı #Bajwa döneminde yaklaşık sekiz aydır Pakistan sahnesi, selefi #Rahil #Şerif’in Afganistan sınırında teröristler diye adlandırdıklarına düzenlediği Zarbı Azap operasyonları gibi korkunç operasyonlara maruz kalmamıştır. Aksine Orgeneral Bajwa komutanlığı döneminde Keşmir sınırında Pakistan ile Hindistan ordusu arasında hafif çaplı çatışmaların yaşandığı duyuluyor. Hiç şüphesiz bu da onun hem iç kamuoyunda hem de Taliban liderleri düzeyinde kabul görmesini artırıyor.
Ayrıca Pakistan Silahlı Kuvvetleri Komutanı Bajwa, #IŞİD ile mücadele başlığı altında Afganistan’a işbirliği elini uzatmak için çalışmıştır. Yani “terörle mücadele” konseptinin dümeni, Taliban ve Veziristan’daki mücahitler ile savaştan tekrar IŞİD tarafına çevrilmiştir. Bu eğilim Afgan hükümeti ve önceki Silahlı Kuvvetler Komutanı Rahil’e kin besleyen Pakistan aşiretlerini de kapsıyor. Oysa Bajwa’nın Afganistan Talibanı ile yaptığı görüşmelerdeki gizem çok daha tehlikelidir. “Pakistan Silahlı Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Qamar Javed Bajwa, iki komşu ülke arasındaki ikili ilişkilerde yaşanan nadir bir gelişme olarak IŞİD buhranı ile mücadelede Afganistan’a “güvenlik işbirliği” elini uzattı. Orgeneral Bajwa’nın Afganistan ile güvenlik işbirliği başlatma gayreti, Cuma günü Vadi #Kurram’da bir dizi aşiret liderleri ile yaptığı toplantı sırasında gündeme geldi. (Vadi Kurram, Pakistan’da Afganistan sınırı yakınında federal yönetilen kabile alanlarında yer alan bir yönetim birimidir.) Pakistan Silahlı Kuvvetler Komutanı, Kabil ile ikili ilişkilerde yaşanan bu nadir gelişmenin bir gereği olarak iki ülke vatandaşlarına “Birlik ve Teyakkuz”çağrısında bulundu. Kurram Vadi’si kabileleri ile yaptığı görüşme sırasında “Biz bu tehdide karşı hazır, birlik ve uyanık olmak zorundayız.” dedi. [01.07.2017 El Haliç Online]
…
Yedincisi: Son olarak biz, Pakistan’daki ajanlara yaslanmaktan veya Pakistan Silahlı Kuvvetleri Komutanı’nın Afganistan’a göstereceği yumuşaklığa itimat etmekten sakındırıyoruz. Geçmişten ders almak gerek. Amerika, Pakistan rejimindeki ajanlarının işbirliği olmasaydı, Afganistan’a ayak basamazdı. Pakistan yönetiminin bu yeni Taliban politikası, maliyetli veya maliyeti biraz az askeri müdahale olmadan Afganistan’daki mevcut ajan yönetim üzerindeki riskleri bertaraf etmek amacıyla bizzat ABD tarafından oyunun kurallarını berkitmek için kurgulanmış bir oyundur... Onun için bu yeni Pakistan yöneticileri, Amerikan planının başka bir yüzüdür, deşifre edici yüzüdür. Kimi zaman Amerika, Pakistan’daki yandaşlarından, adı kötüye çıkmış Rahil’in Obama planı uyarınca Veziristan’da yaptıkları gibi, Afgan cihadına baskı yapmak ve şevkini kırmak isteminde bulunmaktadır. Şimdi de iktidardaki yeni kuklalar, Trump planı uyarınca Taliban’ı ayartmak ve kuşatmak için çalışıyorlar. Çünkü Amerikan politikaları, Taliban’daki cihat kararlılığının kökünü kazımanın bir yolu olarak Taliban’ı ölümcül “müzakere” masasına askeri kuvvetle oturtmakta başarısız olmuştur. Dolayısıyla Pakistan yöneticileri, aldatmaca ve kandırmaca yakınlaşma yoluyla Taliban’ı müzakere masasına oturmaya çalışıyorlar. Biz, Amerika ve ajanlarının tuzağına düşmekten veya onlara yaslanmaktan şiddetle sakındırıyoruz.” (ABD’nin Afganistan Stratejisi)