MİT Başkanı Hakan Fidan, Sudan'da Askeri Yönetim İle Görüştü
17 Ocak 2023

MİT Başkanı Hakan Fidan, Sudan'da Askeri Yönetim İle Görüştü

Köklü Değişim Medya

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ve beraberindeki heyet, ABD-İngiltere arasında egemenlik mücadelesinin sürdüğü Sudan’da yönetimi elinde tutan ABD kontrolündeki Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah Burhan ile görüştü.

Fidan’ın ziyaretinin, 5 Aralık 2022’de Sudan’da, Cumhuriyet Sarayı’nda Genelkurmay ve Egemenlik Konseyi Başkanı ve yardımcısı öncülüğünde silahlı kuvvetler ile 52 siyasi parti ve blok arasında bir çerçeve anlaşması imzalanmasının ardından gelmesi dikkat çekiyor.

Sudan’da 19 Aralık 2018’de başlayan kitlesel gösterilerle 30 yıllık Ömer el Beşir iktidarı devrilirken, asker arkadaşlarından oluşan ABD kontrolündeki Egemenlik Konseyi, halen yönetimi elinde bulunduruyor.

Konsey, Orgeneral Abdulfettah el-Burhan başkanlığında ve yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Daglo, tarafından yönetiliyor.

Kısa süre önce Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la Moskova’da Esed rejiminin Milli Savunma Bakanı ile görüşmede gündeme gelen Hakan Fidan, son olarak sürpriz bir şekilde Sudan’ı ziyaret etti.

Egemenlik Konseyi'nden yapılan açıklamaya göre, Burhan, Sudan ile Türkiye arasındaki "güçlü ve kadim" ilişkilere övgüde bulunarak, bu ilişkilerin iki dost ülke ve halkların çıkarları doğrultusunda her alanda geliştirilmesini istediklerini belirtti.

Fidan'ın ziyaretinin, iki ülkenin iş birliğini pekiştirme istekliliğinden kaynaklandığını söyleyen Burhan, Fidan'ın ziyaretini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Köklü-Değişim,MİT-Başkanı-Hakan-Fidan,-Sudan'da-Askeri-Yönetim-İle-Görüştü,Çerçeve-Anlaşma.jpg

MİT Başkanı Fidan ise ziyaretinin verimli olduğunu belirterek, "Sudan ile Türkiye arasındaki iş birliği ve koordinasyonda ortak öneme sahip meselelerdeki hedeflerine ulaştığını" ifade etti.

Fidan ayrıca Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Daglo ile de görüşme gerçekleştirirken, görüşmeye Sudan Genel İstihbarat Başkanı Ahmed İbrahim Mufaddal da katıldı.

Daglo, MİT Başkanı'nın ziyaretinden memnuniyet duyduğunu ifade ederek, "Sudan ile Türkiye arasındaki tarihi ilişkilerin derinliğini ve bu ilişkilerin iki ülke halklarının ortak çıkarlarına hizmet edecek şekilde her alanda güçlendirilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini" kaydetti.

Sudan'ın Türkiye ile ilişkilerini "stratejik" olarak nitelendiren Daglo, Sudan'ın bu ilişkilere özel ilgi gösterdiğini, ikili ve uluslararası meselelerde ve ortak çıkarları ilgilendiren dosyalarda iş birliği ve koordinasyonun önemli olduğunu ifade etti.

MİT Başkanı Fidan ise ülkesinin Sudan ile ilişkilerini her alanda geliştirmeye önem verdiğini dile getirerek, Türkiye'nin 5 Aralık 2022'de askeri ile sivil gruplar arasında imzalanan "Çerçeve Anlaşma"ya ve Sudan'da istikrarı sağlamaya yönelik çabalara verdiği desteği teyit etti.

Ankara, "dost ve müttefik" olarak nitelediği ABD ile küresel çaptaki operasyonlarında koordineli bir şekilde hareket ettiğini daha önce açıklamıştı.

Sudan’da ABD-İngiltere Arasında Süren Egemenlik Mücadelesi

Sudan’da 5 Aralık 2022 tarihinde imzalanan “Çerçeve Anlaşma”nın ardından sürece dair siyasi analiz yayımlayan Hizb-ut Tahrir, tarafları şu şekilde açıklamıştı:

“Sudan’daki bu güncel olaylar incelendiğinde, Sudan’daki uluslararası çatışmada bir değişiklik olmadığı görülür. Sudan’daki çatışma, bir yanda El Burhan, yardımcısı (Daglo) ve grubunu kontrol eden Amerika ile diğer yanda Özgürlük ve Değişim Güçleri ile İngiltere ajanları ve uydularından Özgürlük ve Değişim Güçleri’yle ittifak kuran partiler arasında gizli olmayan açık bir çatışmadır.

Amerika ve İngiltere, şimdiye kadar askeri ve sivil bileşenlerdeki etkilerini genişletebilmiş değildir. Bu nedenle Amerika ve İngiltere, El Beşir’in değişiminin başında olduğu gibi anlaştılar. Ta ki 25 Ekim’de anlaşmazlıkları kızışana kadar, sonra şimdi tekrar anlaşmaya vardılar! Bu anlaşma, iki taraftan biri askeri ve sivil olarak tam nüfuz elde edene kadar sürecek geçici bir anlaşmadır... Biz, el Burhan yönetiminin başlangıcından itibaren buna ve (Darbenin meydana gelmesine) işaret ettik. Yayınladığımız iki soru cevapta buna dikkat çektik:

23 Eylül 2019’de yani tarafların iktidar ortaklığının hemen başında yayınladığımız bir soru cevapta, askeri bileşen ile sivil bileşenin güç paylaşımı anlaşması hakkında şu ifadelere yer verdik: ‘Beklentilere gelince, ABD ve İngiltere sükûnetle bir arada yaşayamaz. Çünkü çıkarları ve uydusu olan yerel aygıtları farklıdır. Onun için taraflar birbirlerinin hamlelerini yok etmeye çalışacaklardır! Güncel olaylar takip edildiğinde, ilintileri enine boyuna düşünüldüğünde, yerel ve yabancı özellikle de Amerikalı ve Avrupalı yetkililerin açıklamaları incelendiğinde, tarafların rakibini baskılamak, üstün gelmek ve iktidardan diskalifiye etmek için kullanacağı baskın yöntemlerin şunlar olacağı görülür...’ Soru cevapta o yöntemleri belirttik. Ve gerçekten de öyle oldu.”

Sudan’da daha önce de yönetimin askeri cuntadan siyasi partilere geçmesi için bir anlaşma imzalanmıştı. Anlaşma, 21 ay süreyle Egemenlik Konseyi’ne askerlerin başkanlık etmesini, ardından 18 ay boyunca da sivillerin başkanlık etmesini öngörüyordu. 3 Ekim 2020 tarihli Cuba Anlaşması’ndan sonra geçiş aşaması 53 aya çıkarılmıştı. Ancak 25 Ekim 2021 darbesi, İngiliz ajanlarına fırsat vermemiş, Egemenlik Konseyi’ne başkanlık etmelerine engel olmuştu. Bu son anlaşma ise, Amerikan ajanlarını düşmekten ve kovuşturmadan kurtarmak için hazırlandığı siyasi analizde ifade ediliyor. Buna bağlı olarak anlaşma, Amerika’nın, Sudan’daki nüfuzunu korumakta ve siyasi ortamı kontrol eden İngiliz ajanlarının her şeye hâkim olmalarını engellemektedir.

Ayrıca analizde, Cumhuriyet Sarayı’nda anlaşma imzalanırken yabancılar da hazır bulunmasına dikkat çekilerek, yabancı müdahalesine de dikkat çekiliyor:

“Anlaşmayı Sudan’daki uluslararası çatışmanın tarafları olan Amerikalıların ve İngilizlerin doğrudan gözetiminde olan Dörtlü ve Troyka adına Birleşmiş Milletler özel temsilcisi hazırlamıştır. Dörtlü, Amerika ve ajanı Suudi Arabistan ile İngiltere ve ajanı BAE’dir. Amerika yerel tarafları etkilemek ve rüşvet vermek için ajanı Suudi Arabistan’ı kullanırken, İngiltere de kendi adına benzer şeyler yapması için BAE’yi kullanmaktadır. Troyka ise, Amerika, İngiltere ve Avrupalı taraf olarak Norveç’tir. Norveç’in gerekli olduğunda ve gizli görüşmeler yapıldığında ancak bir etkisi vardır. Çoğunlukla gizli görüşmeler, piyasaya sürülmeden önce gizli anlaşmalar yapılmasıyla ünlü Norveç’in başkenti Oslo’da yürütülmektedir. Amerika, anlaşmayı başarısızlığa uğratanları yaptırımlarla tehdit ederken, İngiltere, anlaşmanın başarısızlığa uğraması durumunda korkunç sonuçlarının olacağı konusunda uyarıda bulunmuştur...”

Siyasi analizin tamamını okumak için aşağıdaki başlığı tıklayabilirsiniz.

Sudan’da Çerçeve Anlaşması