Mehmet Şimşek’in Açıklamaları Ne Anlama Geliyor?
05 Haziran 2023

Mehmet Şimşek’in Açıklamaları Ne Anlama Geliyor?

Köklü Değişim Medya

Yeni kabinede ekonominin direksiyonuna oturtulan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün devir-teslim töreninde, ekonomide yeni döneme ilişkin yeni bir yazboza işaret etti.

İlk iş gününde piyasalar Mehmet Şimşek’i tedirgin bir şekilde karşılarken, dolar/TL 21.14 ile yeni rekorunu kırdı.

Nurettin Nebati ile devir teslim töreninde bir araya gelen Mehmet Şimşek, "Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda önemli olacaktır. Makro finansal istikrarı önceliklendireceğiz" ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, önceki uygulanan ekonomi politikalarının nazikçe irrasyonel (Akla uygun olmayan, ölçüsüz) olduğunu ve seçim ekonomisi ile gelinen noktanın ciddi risk teşkil ettiği ve acı reçetelerin uygulanacağı şeklinde yorumlandı. Geçim sıkıntısının seçim öncesi verilen maaş zamları ve yardımlarla bir nebze hafifletilerek atmosferin değiştirilmeye çalışıldığı ama artık bu tip zamlar yerine yine ekonominin ağır yükünün vatandaşın sırtına yükleneceği konuşuluyor.

"Rasyonel Zemine Döneceğiz"

Şimşek, hükümetin temel hedefinin toplumsal refahı yükseltmek olduğunu belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Önümüzdeki dönemde bu hedefe ulaşmada şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı, öngörülebilir bir Türkiye ekonomisi, özlenen refaha ulaşmamızda anahtar olacaktır. Küresel zorlukların, jeopolitik gerginliklerin arttığı bir konjonktürde kurumsal kalite ve kapasitemizi güçlendirerek makro-finansal istikrarı önceliklendireceğiz. Sürdürülebilir yüksek büyüme için mali disiplinin tesis edilmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedefimiz olacaktır. Uygulanacak maliye politikası ve yapısal reformlarla, Merkez Bankamıza enflasyonla mücadelede destek olmak temel politikamız olacaktır."

Söz konusu öncelikler çerçevesinde çalışmalarını eş güdüm içinde ilgili bakanlıklar ve kurumlarla güçlü bir koordinasyon sağlayarak yürüteceklerinin altını çizen Şimşek, "Bu yoğun dönemde en büyük yardımcım Bakanlığımızın değerli kadroları olacaktır. Hem başbakan yardımcılığı hem de bakanlık yaptığım dönemden biliyorum ki Hazine ve Maliye Bakanlığı, güçlü insan kaynağı ve liyakatli kadroları ile her zaman ön planda olmuştur." Diyerek sözlerini tamamladı.

Nebati, Derin Bir Oh Çekti

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nı Mehmet Şimşek'e devreden Nureddin Nebati'nin "Oh" sözü devir-teslim töreninde gülüşmelere neden oldu.

Milletvekili koltuğuna oturtulan Nureddin Nebati'nin devir teslim töreninde açıklamaları şu şekilde:

“AK Parti'nin kuruluşundan bu yana teşkilatta aktif çalışmış biri olarak bizler her zaman milletimize hizmet etmeyi, ülkemize eser hizmet kazandırmayı en temel vazifemiz olarak görmeyi sürdüreceğiz. Bu anlayışla sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 3 dönem milletvekilliği, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcılığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi birçok görevi ifa etmek için gayret gösterdim.

Sayın Bakanımızın yeni dönemde başarılı olacağına inancım tamdır. Durmak yok yola devam diyerek sizleri muhabbetle selamlıyorum, rabbim Kabine'yi sayın Cumhurbaşkanımızı, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi bir yükü tekrar üzerine alarak kutlu davada büyük gayret sarf edecek olan değerli Bakanıma güzel kararlar vermesi nasip olsun diye dua ediyorum.”

Görevi süresince sert eleştirilerin hedefinde olan Nebati, söylemleri ile gündemden hiç düşmedi. “Bir uyuyun, altı ay sonra uyanın, Türkiye'de çok farklı noktalara gideceğiz” ifadesi çokça konuşulmuştu. Dövizi kontrol altına alabilmek için çıkarılan KKM "Kur Korumalı Mevduat” ile hazineye yani vatandaşın sırtına yaklaşık 100 milyar TL ek yük bindirilmişti.

Faiz, borsa ve karşılığı olmayan kağıt para üzerine kurulu kapitalist iktisat sistemi her devirde, parlamenter sistem ile uygulanırken de başkanlık sistemi ile uygulanırken de ekonomik krizler üretti. Çoğunluğa tahakküm eden bir avuç azınlığın refahı üzerine kurulmuş laik kapitalist nizam sadece Türkiye’de değil başta lokomotifi olan ABD olmak üzere tüm ülkelerde krizlere neden oluyor. Bu yönüyle Mehmet Şimşek’in "Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır. Kurala dayalı bir Türkiye ekonomisi özlenen refaha ulaşmamızda önemli olacaktır” ifadeleriyle ileri sürdüğü ‘refah hedefi’ kamuoyunda inandırıcı bulunmuyor. Sermaye sahipleri ve bir avuç elitin bölüştüğü büyüme rakamları, geçim sıkıntısına mahkum edilen halk için somut bir şey ifade etmiyor.