‘Kremlin Esirlerinin Çocukları İçin Yardıma İhtiyaç Var’
14 Ekim 2017

‘Kremlin Esirlerinin Çocukları İçin Yardıma İhtiyaç Var’

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

İnsan hakları savunucusu Lilya Gemeci, Rus ceza infaz kurumlarında yasa dışı şekilde tutulan insanların ailelerine yardımların kişiler tarafından yapıldığını, devlet tarafından henüz bir yardım yapılmadığını ifade etti.

Kremlin’in siyasi mahkumlarının çocuklarının bir çoğu, aramalar ve tutuklamalar sırasında gördükleri şeylerden sonra psikolojik travma yaşıyor.

Konuyla ilgili QHA’ya açıklamada bulunan Gemeci, “Devlet (Ukrayna) tutukluların ailelerine veya yasa dışı olarak Rus ceza infaz kurumlarında tutulanların ailelerine yardım etmiyor. Tüm yardımlar bireylerden geliyor ve tabii ki Kırım ile sınırlı değil - her yerden gönderiliyor. Fakat sorun, maddi veya diğer yardımların aralıklı ve düzensiz olarak gelmesidir. Yani, kişi yardım etmek istediyse bu ay yardım yapıyor. Bir sonraki ay yardım gelmeyebilir de. Bu gerçekten çok zor, çünkü bugün yardıma ihtiyacı olan artık yüz çocuk var. Yani anne babasız bırakılan Kırımlı yüz çocuk.” diye konuştu.

İnsan hakları savunucusu, Kırımlıların sıklıkla Ukrayna belgelerini hazırlarken sorunlarla karşılaştığını belirtti. 14 yaşına giren fakat henüz 16 yaşında olmayan çocuklardan bazıları Ukrayna kimliği almak için Ukrayna anakarasına gidiyorlar. Fakat çocuklar Herson bölgesine girebilseler de tutukevinde bulunan babalarının vekaletnamesi olmadan yarımadaya giremiyorlar.

Çocuklar Aynı Zamanda Psikolojik Sorunlar da Yaşıyor

Gemeci, çocukların sadece maddi değil, aynı zamanda psikolojik sorunlar da yaşadıklarını aktardı. Çocukların aramalar ve babalarının gözaltına alındığı sırada travma yaşadıklarını, bu nedenle bu çocukların bazılarıyla, çocukların psikolojik durumundan endişe eden insanların masraflarını karşıladığı psikologların ilgilendiğini kaydetti.

Kremlin esirlerinin çocuklarının bazılarının sağlık sorunları olduğuna, Bahçesaray’da 11 Ekim’de gözaltına alınanların çocukları arasında engelli çocukların da olduğuna dikkat çeken Gemeci, “Daha önce tutuklanan Kırım Tatarlarının ayrıca MR'lara ve çeşitli tıbbi muayenelere ihtiyacı olan çocukları var. Anneleri bunların masraflarını ödeyemiyorlar, bu yüzden kayıtsız kalmayan insanlar onlara yardım ediyorlar. Ukrayna devletinin bu çocuklar için sağlık, muayene ve evrak işlemleri ile ilgili çeşitli programlar teklif etmesi iyi olurdu.” dedi.

Yasa dışı şekilde mahkum edilen veya tutukevinde bulunanların çocuklarının aramalardan sonra psikolojik şok yaşadığını belirten insan hakları savunucusu, “Bu çocuklar sürekli onlara çok ilgi gösteren babalarını evde görmeye alışmışlar. Onlarla iletişim kurduğumda, gerçekten içine kapandıklarını görüyorum. Bu onların çalışmalarını ve başkalarıyla olan ilişkilerini etkiledi. Bu çocuklarla psikologlar çalışıyorlar ve bu psikologlar güçlü psikolojik stres nedeniyle çocukların bir babaları olduğunu unutmaya çalıştıklarını söylüyor. Böylece, çocuk organizması olumsuz anıları silmeye çalışıyor. Bazı çocuklarda olumlu değişiklikler görülüyor, ama onları seven ve ilgi gösteren insanların terörist ilan edilmesi nedeniyle zorluk çekiyorlar. Özellikle baba sevgisi ve ilgi eksikliğini yaşça daha büyük çocuklar hissediyorlar. Daha küçük çocuklar babalarını uzun yıllar boyunca kaybettiklerinin farkında bile olmuyorlar.” diye konuştu.

Bunun yanı sıra yakın geçmişte tutuklanan Seyran Saliyev’in evine ziyaret gerçekleştirdiğini söyleyen Gemeci, siyasi tutuklunun eşiyle konuştuğunda, Rus kolluk görevlilerinin baskınından sonra onların oturduğu odaya girmeye korkan çocukları gördüğünü anlatarak, “Dün, arama yapılan ve annesi darp edilen Seyran Saliyev’in evindeydik. Kolluk kuvvetleri görevlilerinden biri annesinin yüzüne vurdu, Seyran Saliyev'i de yere ittiler. Saliyev yüzüstü yere düşence alnında morluk oluştu. Dün evine geldiğimizde çocuklar bizi görünce odamıza gelmekten korktular ve saklanmaya başladılar. Yani kolluk kuvvetleri görevlileri bir yana artık her insandan korkuyorlar. Onlar için çok ağır bir stres söz konusu.” diye aktardı.

Gemeci işgalci yönetimin yetişkinlere yönelik şiddet eylemlerinin çocukları olumsuz etkilediğini de vurguladı.

Ne Olmuştu?

Bilindiği gibi Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın Bahçesaray şehrinde, 11 Ekim tarihinde işgalci kolluk kuvvetleri, Kırım Tatar aktivistler Timur İbragimov, Süleyman (Marlen) Asanov, Memet Belalov, Server Zekeryayev, Ernest Ametov ve Seyran Saliyev’in evlerinde arama düzenledi.

Evlerinde arama yapılan 6 Kırım Müslümanı Akmescit'te FSB binasına götürülürken, onlara destek vermek için gelen ve gözaltına alınan soydaşları Bahçesaray polis şubesine götürüldü. Aramalar sırasında işgalci kolluk kuvvetleri görevlilerin her zamankinden daha da sert davrandığı belirtildi. Avukatların olay yerlerine geçmesine izin verilmediği, internet, telefon bağlantısının bloke edildiği, tüm şehrin kuşatıldığı aktarıldı.

Toplam olarak Bahçesaray’da 15 Kırım Tatarı gözaltına alındı. Evlerinde arama yapılan Kırım Tatarlarına desteklerini gösterdiklerinden dolayı gözaltına alınan 9 Kırım Tatar aktivist, Rusya İdari Hukuku’nun 20.2.2. maddesinin 1. Fıkrasına göre “vatandaşların kamuya açık yerlerde kamu düzeninin bozulmasına neden olarak toplu şekilde bulunmalarını ve/veya hareket etmelerini organize etmekle suçlanıyor.

Gözaltıların ardından Rus propaganda medyaları, işgal edilen Kırım’da güya Rusya’da yasak olan Hizb-ut Tahrir’in faaliyetlerinin engellendiğine dair bilgiler yayınladı.

Bahçesaray’daki sözde mahkeme, evinde arama yapılan soydaşlarını desteklediği için gözaltına alınan 9 Kırım Tatar aktiviste 10-20 bin ruble (175-350 dolar) tutarında para cezaları verdi. Verilen para cezalarının toplam tutarının 100 bin ruble (1750 dolar) olduğunu belirtildi.

Rusya tarafından işgal edilen Kırım’ın başkenti Akmescit’teki sözde Kievskiy Bölge Mahkemesi, Bahçesaray şehrinde 11 Ekim tarihinde evlerine baskın düzenlenerek gözaltına alınan 6 Kırım Tatarı hakkında 2 ay tutuklama kararı verdi.

Asıl Terörist Rusya İken, Terör Bahanesiyle Müslümanları Tutukluyor

Kırım’ı işgal eden Terör devleti Rusların suçlamalarının aksine Hizb-ut Tahrir, 50’den fazla ülkede çalışmakta olup, hiçbir şiddete bulaşmadığı ve şiddete temelden karşı olduğu resmi makamlar dahil herkesçe bilinmektedir.

Buna rağmen Ruslar tarafından terörle suçlanmakta ve Kırımlı Müslümanların evlerine hukuksuz baskınlar yapılmakta ve Müslümanlar cezaevlerine atılmaktadır.

Kırımlı Müslümanların suçu neydi ki; evlerine baskınlar yapılıp, hapse mahkum ediliyorlar?! Mesela uyuşturucu ticareti mi yaptılar? Adam mı öldürdüler? Hırsızlık mı yaptılar?

Hayır! Hiç biri değil.

Bilakis işgalcilere göre onların tek suçu, Hizb-ut Tahrir saflarında Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafeti ikame ederek İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışmalarıdır.