“İklim Değişikliği” Kararlarına Karşı Çiftçi İsyanı Avrupa’ya Yayılıyor
31 Ocak 2024

“İklim Değişikliği” Kararlarına Karşı Çiftçi İsyanı Avrupa’ya Yayılıyor

Köklü Değişim Medya

Çiftçilerin, “İklim Değişikliği” bahanesiyle hükümetler tarafından alınan kararlara karşı isyanı büyüyerek tüm Avrupa’ya yayılıyor.

Büyükbaş hayvancılık ve azotun (gübre) iklim değişikliğine neden olduğunu ileri sürerek yapay et endüstrisi ve topraksız tarıma doğru adım atılması için kararlar alan kapitalist Batı'da çiftçilerin isyanı Avrupa kıtasına yayıldı.

Başta Almanya, Fransa, İspanya, Belçika, Hollanda, Polonya, İtalya ve Macaristan'da olmak üzere çiftçiler Avrupa Birliği'nin (AB) tarım politikalarını traktörleriyle protesto etmeye başladı.

Çiftçiler, özellikle iklim değişikliğiyle mücadele kapsamındaki politika ve düzenlemelerin pahalıya mal olduğunu belirterek protestolarını artırıyor.

Bu protestoların en güçlü ve geniş çaplı olanı ilk olarak 2019'da 2000'den fazla traktörün çeşitli bölgelerde trafiği tıkadığı Hollanda'da yaşanmıştı.

Çiftçiler, kara, deniz ve hava kirliliğine yol açan nitrojen emisyonlarını azaltmak için sert önlemler alınmasına yönelik bağımsız bir komite raporunun hükümete sunulmasının ardından traktörleriyle yollara dökülmüştü.

Söz konusu nitrojen emisyonlarının en fazla tarım sektöründen kaynaklandığı iddiaları üzerine tavsiye edilen önlemlerin ise sektörü etkileyecek adımlar gerektirdiğinden çiftçiler sert önlemler alınması çağrısı yapan raporu protesto etmişti.

Hollanda'nın ardından Belçika'da da çevre düzenlemelerinin maliyetlerindeki artış nedeniyle çiftçiler geçen yıl traktörleriyle Brüksel'de çevre yolunda trafik akışını durdurmuştu.

Şiddeti ve yoğunluğu artış gösteren bu protestolara, son dönemde Avrupa'nın yeni başkent ve şehirleri de eklendi.

Berlin, Paris ve Roma'nın yanı sıra diğer şehirlerin ana yollarını traktörleriyle kapatarak kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışan çiftçiler, birliğin tarım politikalarıyla birlikte düşen gelirlerine dikkati çekiyor.

Çiftçiler artan mevzuatı, verilen desteklerdeki kesintileri, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ortaya çıkan yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetlerini, Ukrayna'dan gelen ucuz tahıl ürünleri ve su kullanım kısıtlamalarını eleştiriyor.

Avrupalı çiftçiler, AB'ye, "Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırmak" eleştirisinde de bulunuyor.

Özellikle Polonya ve Romanya'da ucuz Ukrayna tahılının ithalatının yasaklanması talebi öne çıkarken, Fransa'da artan yakıt fiyatları tepkilerin odak noktasını oluşturuyor.

Hükümetin tarım alanında sübvansiyonları kaldırmayı planlaması nedeniyle çiftçiler, Almanya'nın birçok bölgesinde aralık ayından beri protesto düzenliyor.

Almanya'da çiftçiler son olarak tarımsal mazot sübvansiyonlarında yapılması planlanan kesintilere karşı, hükümeti oluşturan partilerin genel merkezleri önünde traktörlerle gösteri yaptı.

AB'nin en büyük tarım üreticisi olan Fransa'daki çiftçiler de son günlerde protestolarıyla gündeme geliyorlar. Hükümet ve perakendecilerin gıda enflasyonunu düşürme çabalarının birçok üreticiyi enerji, gübre ve nakliye gibi yüksek maliyetleri karşılayamaz hale getirdiğini savunarak hükümetin taleplerine kulak vermesi için traktörleriyle günlerdir yol ve otoyolları trafiğe kapatıyor.

Çiftçiler, ayrıca çevreyi koruma konusundaki "aşırı düzenlemeler" nedeniyle sorun yaşadıklarını belirtiyor ve ödemeleri yetersiz buluyor.

Çok sayıda şehirde gelirlerinin az olmasını ve pestisit yasağı dahil olmak üzere hükümetin tarım politikasını protesto eden çiftçiler, dün de traktörleriyle Paris'e giriş-çıkışları kapatarak eylem yaptı.

Büyükbaş hayvanların ve azot emisonunun (gübre) küresel ısınmaya yol açtığı iddia edilerek iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında büyükbaş hayvanlarını itlaf edilmesi ve popülasyonun azaltılması planı uzun zamandır gündemde yer alıyor. Bu kapsamda İrlanda attığı somut adımlarla dikkat çekerken, bu planın insan sağlığına zararlı olmasına rağmen yapay (sentetik) et endüstrisinin önünü açma hedefi taşıdığı belirtiliyor. Türkiye de iklim değişikliği ile mücadele planı kapsamında Batı ile paralel hareket ediyor. Bu hususta anlaşma metnini imzalayan Ankara, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ismini “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” olarak değiştirmişti.

Aralık ayında Dubai’de yapılan COP28 Zirvesi’ne katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantıdaki konuşmasında kapitalist Batı’nın ileri sürdüğü “İklim krizi” iddiaları ve bu kapsamda alınan kararlara bağlılığını şu şekilde ifade etti:

"Sera gazı emisyonunda tarihi sorumluluğumuz yüzde 1'in altında olmasına rağmen ciddi adımlar atıyoruz. Eşimin himayesinde başlatılan Sıfır Atık projesiyle atıkların geri kazanım oranını 2035 yılında yüzde 60'a taşıyacağız. Bu çalışmaların maliyetinin yüksekliği hepimizin malumudur. Deprem felaketine rağmen ekonomideki hedeflerimizden kopmadık.”