ABD Temsilciler Meclisi, borç limitinin artırılarak ülkenin temerrüde düşmesini şimdilik önleyecek yasa tasarısını onayladı.
Laik kapitalist nizamın lokomotifi Amerika borçlarına ödeyememe risklerine karşın borçlanmayı sürdürüyor. İkinci Dünya Savaşının sona ermesinden, yani 1944 yılında Bretton Woods Anlaşması‘nın imzalanmasından bu yana kurduğu küresel yağma düzeni ile ayakta kalıyor.
Beyaz Saray ile Cumhuriyetçiler arasında uzun süren müzakerelerin ardından üzerinde anlaşmaya varılan tasarı, Temsilciler Meclisi'nde 117'ye karşı 314 oyla kabul edildi.
ABD Başkanı Joe Biden, söz konusu tasarının Temsilciler Meclisi'nden geçmesinin ardından yaptığı yazılı açıklamada, "Bu gece Temsilciler Meclisi, ilk temerrüdü önlemek ve ülkemizin zor kazanılmış ve tarihi ekonomik toparlanmasını korumak için kritik bir adım attı." değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu bütçe anlaşmasının iki partinin de desteğini alan bir uzlaşma olduğunu belirten Biden, müzakerelerde her iki tarafın da her istediğini alamadığını ifade etti.
Yasanın Senato’dan onay alamsı gerekiyor. Bu kapsamda Biden, "Senato'yu mümkün olan en kısa sürede tasarıyı geçirmeye davet ediyorum ki ben de imzalayabileyim ve ülkemiz dünyanın en güçlü ekonomisini inşa etmeye devam edebilsin" çağrısında bulundu.
Tasarı, Senato'dan da geçmesi halinde yasalaşması için Başkan Biden'ın imzasına sunulacak.
Böylece, borç limitinin artırılmasıyla federal hükümetin nakit sıkıntısı çekmesinin ve temerrüde düşmesinin şimdilik önüne geçilecek.
ABD, 19 Ocak'ta 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış, ABD Hazinesi limiti aşmamak ve olası bir temerrüdü önlemek için olağanüstü önlemler almaya başlamıştı.
Hazine Bakanlığı, söz konusu olağanüstü önlemlerin haziran başında tükenebileceği uyarısında bulunmuştu.
Amerika‘nın yaklaşık 8133 ton altın rezervi olmasına rağmen uluslararası olarak basılan ve dijital olarak hesaplarda dolaşan dolarlar bu rezervi yüzlerce kat aşmış durumda. Amerika hesapsız bir şekilde dolar basıyor ama küresel hâkimiyeti nedeniyle para birimi ile ithal edebilme, yani dünyanın zenginliğini yağmalayabilme gücü sayesinde iflasın eşiğinde olsa da ayakta kalabiliyor.
Bu konuda bir makale kaleme alan Esad Mansur, ABD'nin kritik durumuna değinmişti:
"Amerika’nın toplam borcunun 31,4 trilyon Dolara ulaştığı ve bu rakamın GSYİH’sının %125’ine tekabül ettiği ifade ediliyor. Bu da; Amerika’nın gerçek bir açığının olduğu ve en kötüye doğru gittiği anlamına geliyor; çünkü toplam iç borç, Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın (GSYİH) bir buçuk katına tekabül ediyor.”
Bankaların iflas ettiği ve borç limiti krizinin baş gösterdiği ABD’de limiti yükseltmek için karar alınsa bile borçları nedeni ile laik kapitalist demokrasinin lokomotifi Amerika’nın yıkımın eşiğinde olduğu, Dolar’ın küresel konumu (rezerv para) nedeni ile ayakta kalabildiği gerçeği makalede yer almıştı.