Hizb-ut Tahrir, Cenevre görüşmeleri ve Sudan’da devam etmekte olan savaşı durdurma girişimi hakkında siyasi analiz yayımladı.
ABD’nin nüfuzunu korumak ve yönetimin İngiltere ve Avrupa eksenli sivil partilere geçmemesi için Sudan’da 2023 Nisan ayında başlatılan iç savaş Ordu Komutanı Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) arasında bölünmeye doğru giden çatışmaların gölgesinde sürüyor. Savaş nedeniyle milyonlarca Müslüman yerlerinden edilirken Cidde, Kahire ve Cenevre üçgeninde girişimler sürüyor.
Dünyada gerçekleşen siyasi gelişmeleri analiz ederek İslami açıdan çözüm sunan Hizb-ut Tahrir’in 30 Ağustos 2024 tarihinde yayımladığı analizde, Sudan’da yaklaşık 16 aydır süren savaşı durdurmak için ABD, İsviçre, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası ortakların arabuluculuğunda Cenevre görüşmelerine Sudan ordusunun neden katılmadığına, Amerika’nın, Cidde yerine Cenevre’de bir konferans düzenlenmesi çağrısında bulunmasının ve katılımcı sayısını artırmasının nedenine ve El Faşir’de tekrarlanan çatışmanın nedenine odaklanılıyor.
Hatırlanacağı üzere, Washington, 30 yıldır Sudan’da nüfuzunu koruyan Ömer El Beşir’i 2019 yılında protestolar sonucu devirip, ardından egemenliği elinde tutabilmek için Sudan ordusunu devreye sokmuştu.
21 Ağustos 2019 tarihinde imzalanmış ve ilk başta askerlerin Başkanlık Konseyi’ne başkanlık etmesi kararlaştırılmış daha sonra İngiltere ve Avrupa’ya yakın sivil bileşenlere Kasım 2021’de Konsey’e başkanlık etmeye başlaması konusunda anlaşma sağlanmıştı. ABD ordu ile kurduğu egemenliği, sivillerin yani siyasi partilerin eliyle İngiltere’ye geçmesini engellemek için Sudan Savunma Bakanı Korgeneral Yasin İbrahim ile 21 Eylül 2021 tarihinde yani sivillerin görevi devralma tarihinden iki ay önce yaptığı açıklamada bir darbe girişiminin önlendiğini duyurdu. Ardından hükümetin feshedilmesi talepleri gündeme geldi ve fiilen feshedildi ve anayasa belgesi sona erdi. Bugün ise aynı senaryo tekerrür ediyor.
Sudan’da 5 Aralık 2022 tarihinde Çerçeve Anlaşması imzalanmıştı. Çerçeve Anlaşması, 6 Nisan 2023 tarihinde nihai imzanın atılmasını ve 11 Nisan 2023 tarihinde de sivil hükümetin kurulmasını öngörüyordu fakat 15 Nisan 2023 tarihinde ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında aniden şiddetli çatışmalar patlak vermişti. Böylece yeniden aynı senaryo ile iktidarın İngiltere eksenli sivil yönetimin eline geçmesi önlenmişti.
Amerika’nın planının, savaşan ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin olduğu gibi muhafaza edilmesini, Avrupa yanlısı muhalefetin ya ortadan kaldırılmasını ya da etkisiz hale getirilmesinin hedeflendiğine işaret edilen analizde, Darfur’un başkenti El Faşir’deki çatışmalara dikkat çekiliyor. Bu kısımda, “Hızlı Destek Kuvvetleri, El Faşir şehrini ele geçirdiğinde, İngiliz ve Avrupa yanlısı hareketlere özellikle de Sudan Kurtuluş Hareketi ile Adalet ve Eşitlik Hareketi’ne öldürücü bir darbe indirmiş olacaktır...” ifadesi ile stratejik önemine vurgu yapılıyor ve Amerika’nın henüz gerçekleştiremediği hedefine şu ifadelerle işaret ediliyor:
“Muhtemelen Amerika’nın Sudan’da iki kanadı olacak: Muhalefete liderlik etmek üzere Hızlı Destek Kuvvetleri’nden oluşan ve silahlı unsurlar barındıran siyasi kanat ve ordudan oluşan askeri kanat... Her iki kanat da Amerikan çıkarlarına hizmet edecek. Hızlı Destek Kuvvetleri’nden oluşan muhalefetin neden silahlı unsurlar barındırması gerektiği konusuna gelince, bunun büyük olasılıkla iki nedeni olabilir:
Birincisi: İngiliz ajanlarından oluşan Avrupa yanlısı muhalefeti kontrol altına almak. Zira Avrupa yanlısı muhalefetin siyasi olarak tasfiyesi kolay değil, askeri olarak tasfiye edilmesi gerekiyor…
İkincisi: Amerikan çıkarları, Güney Sudan’dan sonra başka bir daha ayrılığı gerektirdiğinde, özellikle de Darfur’da bu ayrılığı gerçekleştirebilmek için Hızlı Destek Kuvvetleri, Darfur’da silahlı unsurlara sahip siyasi bir muhalefet olmalıdır... Öyle görünüyor ki henüz bu ayrılığın zamanı gelmiş değil. Şu an ayrılığa zemin hazırlanıyor...”
Cidde’den, Cenevre’ye sürecin nasıl şekil aldığına dikkat çekilen analizde Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ve diğer bölge ülkelerinin rollerine de değinilen analizde, Amerika’nın, bir çözüm bulma konusunda oyalama taktiği izlediğinin altı çiziliyor. ABD ekseninde hareket eden iki askeri kuvvet Hızlı Destek Kuvvetleri anlaşmayı kabul ederken, ordu ise kabul etmiyor ve süreç bu şekilde devam ettirilerek Müzakereler, bir çözüm bulmak için değil, oyalama taktiği için Cidde’den Kahire’ye, ardından Cenevre’ye taşındığına işaret ediliyor.
Sudan’daki siyasi olayların iç yüzünü ortaya koyan, “Cenevre Görüşmeleri ve Sudan’da Devam Etmekte Olan Savaşı Durdurma Girişimi” başlıklı detaylı analizin tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız…
“Cenevre Görüşmeleri ve Sudan’da Devam Etmekte Olan Savaşı Durdurma Girişimi”