Erdoğan, İşgali Tanıyan “İki Devletli Planı” Çözüm Olarak Sundu
26 Temmuz 2023

Erdoğan, İşgali Tanıyan “İki Devletli Planı” Çözüm Olarak Sundu

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Filistin lideri Mahmut Abbas'la yaptığı görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “İsrail” işgalini tanıyan 1967 sınırları çerçevesinde “İki Devletli Planı” çözüm olarak sundu.

Erdoğan ortak basın toplantısında, "Filistin davasına desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz. Kalıcı barışın tek yolu iki devletli çözümden geçiyor” ifadesini kullanırken, yönetimi etkisizliği yüzünden çöküş sürecinde olan Abbas da konuşmasında, “İsrail devletinin” tüm barışçıl çabaları baltaladığını dile getirdi. Görüşmede "İsrail"in katliam ve işgallerine yönelik ciddi bir açıklama yapılmaması dikkat çekti.

Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa görüşme gerçekleştiren ikili, ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Abbas'ın son olarak Ağustos 2022'de Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatan Erdoğan, "O günden bu yana kendisiyle olan yakın temasımızı farklı vesilelerle devam ettirdik. Ülkemizdeki son seçim sürecinde Filistin halkının tüm kesimlerinin desteğini, duasını yanımızda hissettik. 28 Mayıs gecesi Ankara ve İstanbul başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanında yaşanan coşkuya Kudüs'te, Ramallah'ta, Gazze'de şahit olduk. Aziz kardeşim Sayın Abbas'ın şahsında tüm Filistin halkına, sevincimize ortak oldukları için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Milletimizle birlikte İslam dünyasının farklı köşelerindeki yüz milyonlarca kardeşimizin de güvenini inşallah boşa çıkarmayacağız" ifadelerini kullandı.

Bilindiği üzere Erdoğan, uzun süredir üst düzey ilişkilerin koptuğu “İsrail” ile “normalleşme” anlaşmaları imzalamış ve Cumhurbaşkanı Isac Herzog’u Ankara’da büyük bir ihtimamla karşılayıp, dostluk mesajı vermişti. Geçen hafta da Başbakan Binyamin Netanyahu’ya sıcak dostluk mesajı gönderen Erdoğan, “İsrail”in, Filistin topraklarından gasp ettiği doğalgazın Avrupa’ya arzı için Türkiye topraklarını kullanabileceğini ifade etmişti.

Bugünkü görüşmelerde Filistin'deki gelişmeleri ayrıntılı şekilde ele aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"İlişkilerimizin daha da geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımları, ikili görüşmemizde, heyetler arası görüşmelerde değerlendirme imkanımız oldu. Filistin devletinin kapasitesinin güçlendirilmesine, Filistin halkının mevcut koşullarının iyileştirilmesine desteğimizi teyit ettik. Filistin meselesinin uzun bir süredir uluslararası toplumun gündeminde hak ettiği ilgiyi toplamadığı, toplayamadığı bir vakadır. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası camianın Filistin meselesine güçlü şekilde angaje olması mühimdir. Türkiye olarak Filistin halkıyla dayanışmamızı, Filistin davasına desteğimizi en güçlü şekilde sürdürüyoruz, sürdüreceğiz.

Filistin'deki gelişmeleri bu minvalde yakından takip ediyoruz. Gün geçtikçe artan can kayıplarından, yıkımlardan, yasa dışı yerleşimlerin genişletilmesinden ve yerleşimci şiddetinden derin endişe duyuyoruz. Bu vesileyle hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet, Filistin devleti ve halkına baş sağlığı diliyorum. Bölgede adil ve kalıcı bir barışın tek yolu, iki devletli çözüm vizyonunu savunmaktan geçmektedir. Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal mekanların tarihi statükosunun değiştirilmesine yönelik eylemleri de kabul etmemiz mümkün değildir. Filistinli kardeşlerimiz arasındaki birlik ve uzlaşı bu süreçteki temel unsurlardan biridir. Bu alanda üzerimize düşen her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu değerli kardeşimle bir kez daha paylaştım."

Görüşmelerde ikili münasebetlerin yanı sıra bölgesel gelişmeler hakkında da görüş alışverişinde bulunulduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı:

"Filistin davasını en güçlü şekilde savunmaya, Filistin halkının güvenliğini ve refahını artırmaya yönelik her gayreti tüm gücümüzle desteklemeye devam edeceğiz. Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının tüm bölgemizin barış ve istikrarı için bir şart olduğunu ifade etmek istiyorum. Buradan tüm Filistin halkına ve Ramallah'ta bir meydana adımın verilmiş olmasından duyduğum memnuniyeti de özellikle ifade etmek istiyorum."

Abbas: "‘İsrail’ Hükümeti Barışçıl Çalışmaları Baltalamaktadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ardından Filistin Devlet Başkanı Abbas da açıklamalarda bulundu.

Abbas, Türkiye'nin Filistin halkına verdiği desteğe ve Kudüs'ü savunarak halkın özgürlüğünü ve bağımsızlığını kazanması yönündeki desteklerine önem verdiklerini ifade etti.

“İsrail”e ilişkin Abbas, "‘İsrail’ hükümeti aşırı sağcı ve radikal tutumuyla tüm barışçıl girişimleri baltalamaya çalışmaktadır. Irkçı ve tamamen sömürgeye dayalı yaklaşımıyla birlikte bu sürece zarar verdiği gibi şimdiye kadar vermiş olduğu sözlerini de yerine getirmemiştir. Bu sözlerin en sonuncusu da Akabe ve Şarm el-Şeyh'te uzlaşmaya varılan anlaşmalardır. ‘İsrail’ işgali daha da güçlendirmek adına birçok girişimlere de devam etmektedir. Filistinliler olarak haklı, meşru haklarımızı koruyabilmek için de gerekli çabalarımızı yapmaktayız" açıklamasında bulundu.

"BM, Kararları Uygulanmıyor"

Abbas, uluslararası toplumun bu konuda aciz ve Filistin halkına karşı işlenen suçlara kayıtsız kaldığını aktararak, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından alınan yaklaşık 1000 kararın hiçbirinin uygulamaya geçmediğini ifade ederek Filistin’deki katliam ve işgali sürekli havale ettiği BM’yi eleştirdi.

Türkiye'nin her daim Filistin'in uluslararası arenada haklarını savunduğunu ve bu bağlamda siyasi girişimlerini sürdürdüğünün altının çizen Abbas, Filistin'in BM'de tam üyelik elde etmesinin de önemli olduğunu iddia etti.

Abbas, BM'nin Nekbe'yi tanımasının önemli olduğunu anımsatarak, bu bağlamda her yılın 15 Mayıs'ında Nekbe'yi anmak ve bunu sürdürmek gerektiğini kaydetti.

BM Genel Kurulu'nun Uluslararası Adalet Divanı'ndan “İsrail” işgaliyle ilgili görüş istediğini ve Türkiye'nin ilgili mahkemeye yazılı görüş sunarak raporunu beyan ettiğini aktaran Abbas, Filistinli oluşumların mütevelli heyetlerini bir araya getirerek Kahire'de tekrar ulusal uzlaşıyı yerine getirmek için girişimde bulunduklarını söyledi.

Abbas, amaçlarının Filistin halkını ve topraklarını tehdit eden her türlü sıkıntının ve zorluğun ortadan kaldırılması olduğunu belirterek, "Sizlere (Cumhurbaşkanı Erdoğan), Türk devletine ve kıymetli Türk halkına, Filistin davasının ve halkının yanında yer aldığınız için minnettarlığımızı ifade ediyoruz." dedi.

Ayrıca Abbas, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şimdiye kadar göstermiş olduğu ilkesel tutum ve desteği nedeniyle Ramallah'ın en büyük meydanlarından birine "Recep Tayyip Erdoğan/Başkan Erdoğan Meydanı" adının verilmesine dair karar alındığını belirtti.

Çöküş Sürecindeki Abbas Yönetimi

“İsrail”in devam eden saldırı ve ihlallerinin, Filistin Yönetimi'nin bölgedeki kontrolünü kaybetmesine ve çöküşüne yol açabileceği ileri sürülüyor.

Buna karşılık Binyamin Netanyahu hükümeti, "Filistin Yönetimi'nin (Mahmut Abbas yönetimi) çökmesini önlemek için" çalışacaklarına dair karar aldığını duyurmuştu. Kararın önergesinde, “İsrail”in bu çabasına karşılık, Filistin Yönetimi'nden bazı menfaatler elde etmek istediğine de yer verilmişti.

Filistin Devlet Başkanı Abbas, “İsrail” ordusunun katliam gerçekleştirdiği Cenin'i sarayından çıkıp, 11 yıl sonra ziyaret ederek eleştirileri hafifletmeye çalışmıştı.

Bilindiği üzere Abbas'la birlikte Netanyahu da bu hafta Türkiye’de ağırlanacaktı. Ancak Netanyahu sağlık problemlerini ileri sürerek bu haftaki ziyaretini iptal etmişti. İptal gerekçesi olarak her ne kadar sağlık problemleri ileri sürülse de dün gerçekleşen “yargı düzenlemesi” ile ilgili oylama ve geniş halk protestolarının Netanyahu’yu ülkede kalmaya zorladığı ifade ediliyor. Yolsuzluk dosyaları bulunan Netanyahu, yüksek mahkemenin yetkilerini kısıtlayarak önündeki engeli kaldırmak için “yargı reformunu” devreye sokmuştu. Biden’ın çağrısına rağmen önceki gün Meclis’te yapılan oylama ile düzenleme onaylanmıştı.