ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, eski başkan Barack Obama döneminde başlayan ve ABD için hayati öneme sahip Suriye’deki süreci görüşmek üzere Ürdün ziyaretinin ardından Ankara’ya geldi.
Blinken, Ürdün'ün Akabe kentinde Kral Abdullah ile görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Suriye ve komşuları için hem gerçek anlamda umut vadeden hem de tehlike arz eden bir dönemde bölgeye döndük" ifadeleriyle Suriye sahasının önemine vurgu yaptı.
Blinken, ABD'nin, Suriye'nin Esad'ın acımasız diktatörlüğünden kurtulması ve herhangi bir dini veya etnik grubun, dış bir gücün veya IŞİD militan grubunun hakimiyetinde olmayan yeni bir hükümete doğru ilerlemesi için bölgesel ortaklarıyla birlikte çalıştığını söyledi.
Blinken, "Suriye halkının bu özlemi gerçekleştirmesine yardımcı olmak için ortaklarımızla yakın koordinasyon içinde çalışarak elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız" taahhüdünde bulundu.
ABD, 2011’de başlayan İslami devrimi hedefinden saptırabilmek sahada görünmese de bölgedeki müttefikleriyle 13 yıl boyunca ciddi çalışmalar yaptı. Rusya, İran ve Türkiye’den müteşekkil Astana Üçlüsü de bu hedef için çalışmalar yürüttü. Esed rejimi ile geçiş sürecine evrilen devrimin sönmesi üzerine sahada görevi kalmayan Rusya ve İran’ı dışlayan Washington, Şam’daki gelişmeleri dikkatli bir şekilde koordine ediyor.
Bu kapsam en üst düzeydeki diplomatı ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Türkiye’yi ziyareti tam da MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şam’ı ziyaret etmesiyle aynı zaman denk gelmesi dikkat çekiyor.
Erdoğan ve Blinken Esenboğa’da Görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’la Esenboğa Havalimanı’nda görüşürken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da görüşmede hazır bulundu.
Görüşme ile ilgili ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Bakan Blinken, ABD ve Türkiye’nin bölgesel iş birliğini görüştü; Suriye'nin öncülüğünde ve sahipliğinde hesap verebilir ve kapsayıcı bir hükümete siyasi geçişi desteklemeye yönelik ortak ilgimizi ele aldı” denildi.
Açıklamaya göre Suriye'deki tüm aktörlerin insan haklarına saygı göstermesinin, uluslararası insancıl hukuka riayet etmesinin ve azınlık gruplarının üyeleri dahil tüm sivilleri korumak için mümkün olan tüm adımları atmasının önemini yineleyen Blinken, ihtiyacı olan herkese insani yardım akışının kolaylaştırılmasının önemine işaret etti.
ABD’nin açıklamasında, “Blinken, IŞİD'i yenmek için oluşturulan koalisyonun kritik misyonunu yerine getirmeye devam edebilmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı” ifadeleri yer aldı.
Blinken’ın dikkat çektiği koalisyonun öncülüğünü, ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yapıyor. Ankara YPG’yi PKK’nın Suriye kolu olarak görürken, SDG Washington için IŞİD’le mücadelede önemli bir ortak olarak lanse ediyor.
Görüşmeyle ilgili İletişim Başkanlığı da bir açıklama yayınladı. Açıklamaya göre, Erdoğan ve Blinken görüşmelerinde, Türkiye-ABD ikili ilişkileri, Suriye’deki son gelişmeler, küresel ve bölgesel konuları ele aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-ABD ilişkilerinin her alanda geliştirilmesi için Türkiye’nin gayretlerinin yeni dönemde de devam edeceğini ifade etti.
Suriye'yle ilgili olarak da Erdoğan, Türkiye’nin en başından beri Suriye’nin toprak bütünlüğünün, birliğinin ve üniter yapısının korunmasından yana olduğunu, Suriye’deki kurumların ihyası ve yeniden imarı noktasında uluslararası toplumun birlikte çalışması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de faaliyet gösteren ve Türkiye için tehdit kaynağı olan, PKK/PYD/YPG ile DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere tüm terörist yapılanmalara karşı Türkiye’nin öncelikle kendi milli güvenliği için önleyici tedbirler alacağını, DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele etmiş tek NATO ülkesi olarak, PKK ve uzantılarının sahadaki durumu fırsata çevirme gayretini engelleyeceğini, DEAŞ ile mücadelede zafiyet oluşmasına da asla müsaade etmeyeceğini söyledi" denildi.
Suriyeli muhaliflerin son iki haftada düzenlediği harekatla önce Halep, ardından Hama, Humus ve Şam’ı ele geçirmeleri ve daha sonra Beşar Esed’in Rusya'ya kaçtığının açıklanmasıyla Türkiye ile ABD arasındaki görüşmeler de yoğunlaştı.
Bu ziyaret öncesi Fidan ve Blinken, son 10 günde üç kez telefonda görüşerek Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi.
Blinken ve Fidan en son Pazartesi günü görüşmüş, bu görüşmede Blinken’ın IŞİD’le Küresel Mücadele Koalisyonu’nun Suriye’deki misyonuna devam etmesinin gerekliliğini vurguladığı ifade edilmişti.
ABD Dışişleri Bakanı’nın ayrıca hassas durumdaki gruplar da dahil sivillerin ve ülke genelindeki sivil altyapının korunmasını sağlamanın gerekliliğine vurgu yaptığı aktarılmıştı.
Fidan’ın ise Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğine vurgu yaparak, terör örgütlerinin Suriye'deki durumdan istifade etmesine Türkiye'nin asla izin vermeyeceğini dile getirdiği duyurulmuştu.
ABD, Suriye’nin Ortadoğu’da İslami bir devrim ile bölgedeki müttefik rejimlerin de devrilmesinden ve ‘İsrail’in güvenliğinin tehlikeye girmesinden endişe duyuyor. Batı egemenliğindeki tüm sistemi altüst edebilecek bir olaylar silsilesine yol açmasından çekinen Washington, Suriye’deki geçiş süreci ve kurulacak hükümeti çok yakından izliyor ve bölgedeki müttefikleriyle gidişatı şekillendiriyor. Bu kapsamda BM'nin 2254 sayılı kararı ile Suriye'de laik demokratik bir hükümet kurulması yolu izleniyor.