Mamak Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden Sefa Yalım’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program marşlar ve ezgilerle devam etti. Siyah-Beyaz tevhit bayrakları göklerde dalgalanarak marşlara eşlik etti.
Ardından gençlerin hazırladığı, Müslümanların yaşadığı zulümleri ve ümmetin kurtuluşunun ancak Allah Rasulünün bayrağının altında, Hilafet gölgesinde son bulacağını tasvir eden bir falshmop gösterisi yapıldı. Tekbirlerle biten falshmop gösterisinden sonra Müslüman gençler adına Taha Gümüş bir konuşma yaptı. Gümüş, daha doğmadan zulümlerin başladığını ve halen bu zulümlerin devam ettiği belirterek şöyle dedi:
Evet, dünya Müslümanları gerçekten tarifi imkânsız bir zulmün gölgesinde yaşamaktadır. Bizler Müslüman gençler olarak bu zulümlere asla rıza gösteremeyiz.
Zira biz, "Zulme rıza zulümdür" diye buyuran bir Peygamberi kendisine rehber edinmiş Müslüman gençleriz.
Zira biz, "Mazlumun öç alma günü, zalimin zulmettiği günden daha korkunçtur." diyen Hz. Ali'nin takipçileriyiz.
Zira biz, "Zulme karşı tek başında kalsan mücadeleyi asla bırakmayacaksın" diyen Hz. Ömer'in yolundayız.
“Zalim ömrü gölgesi kadardır! Şüphesiz zulümle ayakta duran diktatör ve fasit rejimlerin ömrü de gölgeleri kadar olacaktır.
Gümüş, Hilafetin tekrar kurulacağını beyan eden hadisi şerifi okuyarak konuşmasını tamamladı.
Taha Gümüşün ardından Bayram Sağnak konuşmasını yapmak üzere platforma geldi. Sağnak konuşmasında zulümleri kınamanın yöneticilerin işi olmaması gerektiğini buna rağmen yöneticilerin kısık sesle zulümleri kınamaktan başka bir iş yapmadığını dile getirdi. Sağnak konuşmasına şöyle devam etti:
“Kerim kardeşlerim, bizler onlarca yıldır kardeşlerimize yapılan zulümleri kınamak ve gündem etmek için bir araya geliyoruz. Bizler gibi bu amaçla toplanan tüm kardeşlerimize de buradan sesleniyoruz. Artık sizlerde Hilafeti talep edin, İslam ile yönetmeyen yöneticilerinizi, bunu yapmadıkları için muhasebe edin. Bu zulümler Halifemiz, Hilafetimiz olmadan bitmeyecektir. Tek çözüm ve kurtuluş budur.”
Bayram Sağnak ’ın konuşmasından sonra program Abdullah İmamoğlu’nun yaptığı ve herkesi derinden etkileyen dua ve tekbirlerle son buldu.