Yazarımız Mehmet Aydın, beşerî ideolojileri bekleyen sonu ortaya koyan bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Hakkı Eren, "Kızılelma" olgusunun Müslümanlar nezdinde nasıl anlaşılması gerektiğine dair bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Emrah Akay, kaldırılışının yıldönümünde saltanatı, Hilâfeti ve günümüze yansımasını kaleme aldı.
Yazarımız Fatih Doğdu, geçen hafta içinde gerçekleşen Papa’nın Irak ziyaretini konu edinen bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Mehmet Çetinbudak, meşhur keklik hikayesinden hareketle bir takım âlim, hoca sıfatlı şahısların İslâmi cemaatleri hedef göstermelerindeki basiretsizliği kaleme aldı.
Yazarımız Ahmed Kılıçkaya’nın Hilâfet tartışmalarına son noktayı koyduğu makalesinin 3. ve son bölümünü yayınlıyoruz.
Yazarımız Süleyman Uğurlu, Oda TV’den Aydın Tonga’nın “Halife gelirse ne olacak?” başlıklı makalesine cevap mahiyetinde bir yazı kaleme aldı.
Yazarımız Mahmut Kar, gündemdeki taraflı Hilâfet tartışmalarını, olması gereken zaviyeden eleştiren bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Haluk Özdoğan, kaç zamandır gündemi meşgul eden Hilâfet tartışmalarını konu edinen bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Abdullah İmamoğlu makalesinde; Ayasofya’nın statüsüne dair fıkhi hususlara değinen bir makale kaleme aldı.
Yazarımız Osman Yıldız, Türkiye’deki siyasi seviyeyi ve bu durum karşısında Müslümanların takınmaları gereken tavrı yazdı...
Yazarımız Mustafa Küçük makalesinde; Yusuf Aleyhi’s Selam kıssası üzerinden korona salgınından çıkarmamız gereken dersleri ortaya koyuyor.
Yazarımız Emrah Akay, insanlığın karşısına kalkınmanın anahtarı olarak sunulan Batı medeniyetinin hakikatte nasıl bir mahiyet arzettiğini bir dizi makaleyle ifşa ediyor.
...özümüz olan İslâm’a dönmek varken, Batı özentisi bu imitasyon hayat niye?
Seçimden sonraki gün manşetlerde, siyasilerin, gazetecilerin, muhalefetin, iktidarın, sözde sanatçıların dilinde aynı söz: “Demokrasi kazandı!”
Şimdi ne oluyor da sızlanıp şikâyet ediyorsunuz? Bugün kılıç, muhafazakârların elinde ve bir asır önce Kemalistlerin uyguladığı zulmü uyguluyorlar.
İşte ahval, işte hakikat! Unuttuğunuz bir şey var: Biz vazgeçmedik! Görmediğiniz bir şey var: Biz buradayız! Bilmediğiniz bir şey var: İstanbul gibi Roma’nın fethi de müjdelendi! Korktuğunuz bir şey var: “O demişse doğrudur” diyen Rasulullah SallAllahu Al
“Benim adım Rıfkı. Bakmıyor musunuz toplumun haline? Nasıl sakin olayım? Devlet nerede? Tüm bu pislikler, suçlar yapılırken bir Müslüman nasıl sakin olabilir?”
Batı güdümündeki İslâm beldelerinin sanki Batı’dan bağımsızmış gibi hareket etmesi suretiyle bir şekilde ılımlı İslâm’ı savunan bir zemin oluşturulmak istenecek. Bu şekilde ümmetin arzuladığı Hilâfet fikri biraz daha ötelenmiş olacak.