Macron’dan Tartışmalı ‘Cezayir’ Açıklaması
23 Kasım 2020

Macron’dan Tartışmalı ‘Cezayir’ Açıklaması

Şarku’l Avsat - Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir'deki geçiş sürecinin başarısı noktasında Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun'un cesaretini överken, “Cezayir'deki geçiş süreci” ifadesi ile tartışmalara yol açtı.

Tebbun, Cezayir’i eski rejimden yeni rejime taşıyacak geçiş sürecine öncülük edecek. Devrimci hareket, çoğu zaman, liderlik edecek ismi belirtmeden veya bu isim üzerinde ittifak etmeden bir geçiş süreci talebini dile getiriyordu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, beklenmedik bir açıklama yaparak, geçiş sürecinde Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'a yardım etmek için elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi. Tebbun’un cesur biri olduğunu söyleyen Macron, Cezayir’in başarılı olamaması halinde Afrika’nın başarılı olamayacağını ifade etti.

Sürpriz Açıklamalar

Üç hafta önce koronavirüse yakalanan ve tedavi için Almanya'ya sevk edilen Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un ülkeye dönmesini bekleyen Cezayir halkı, Macron'un açıklamaları ile şaşkınlık yaşadı. Macron, Cezayir'deki geçiş sürecinin başarısı noktasında Tebbun'un cesaretini övdüğü açıklamalarında şunları ifade etti: “Birkaç ay içerisinde ülkeyi, kurumları ve yönetimin yapılarını değiştiremezsiniz, bu imkânsız. Halen başka bir biçimde gerçekleşmekte olan devrimci bir hareket var. Aynı zamanda istikrar talebi de var. Bu geçiş sürecinin başarılı olması için her şey yapılmalı.”

Macron konuya ilişkin yaptığı açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Standartlarımıza uymayan şeyler de var ve bunların değişmesini istiyoruz ama ben asla mentorluk ya da ders verme konumunda değilim. Cezayir harika bir ülke. Cezayir başarılı olmadan Afrika başarılı olamaz."

Sömürge dönemiyle ilgili olarak, kendisine “hafızaya meydan okuma” konusunda bir soru yöneltilen Macron önemli olanın “özür dilemek” değil “uzlaşıyı canlandırmak” olduğunu söyledi. “Fransa’nın tek taraflı birçok jest yaptığını” meselenin ise “özür” meselesi olmadığını belirten Macron, “Ben hakikat ve uzlaşının yanındayım” ifadelerini kullandı.

İmalı Açıklamalar?

Macron'un açıklamaları geniş tartışmalara yol açtı ve sosyal paylaşım sitelerinde kendisine yer buldu. Yapılan paylaşım ve yorumlarda, Macron’un, Tunus Cumhurbaşkanı Tebbun'u övmesinin gerekçesi ve Cezayirlilerin artan kaygısını ortaya çıkaran bir geçiş sürecinden bahsederken ne demek istediği sorgulandı.

Yakın Tarih Profesörü Rabeh Lounisi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Macron'un açıklamaları, Cumhurbaşkanı Tebbun'un iyileştiğine ve Fransa-Cezayir ilişkilerini güçlendirmek istediğine işaret ediyor. Bu açıklamalar aynı zamanda Tebbun'un Cezayir’i eski rejimden yeni rejime taşıyacak geçiş sürecine öncülük edeceğini anlatıyor. Devrimci hareket, çoğu zaman, liderlik edecek ismi belirtmeden veya bu isim üzerinde ittifak etmeden bir geçiş süreci talebini dile getiriyordu.”

Lounisi, “Macron, yeni bir Cezayir’in inşasının bir gecede yapılamayacağını, aksine mayınların büyük bir dikkatle söküldüğü bir döneme ihtiyaç olduğu mesajını vermek istiyor. Fransa, Cezayir'de istikrarsızlık istemiyor. Çünkü bu, ileride göçmenler ve terörizm ile güvenliğini tehdit edebilir. Macron’un Cezayir’in Afrika’daki rolü hakkındaki konuşması çok önemli. Macron, Cezayir’in kıtanın güvenliği ve istikrarının temel taşı olduğunu belirtti. Macron bu açıklama ile Batı Sahra'da barış ve istikrarı tehdit eden şeyleri ima etmiş ya da Paris'in Batı Sahra'daki konumunu dengelemeye çalıştığına dair bir ipucu vermiş olabilir" dedi.

İç İşlerine Açık Müdahale

Macron'un açıklamasının, zamansal bağlamı ve içeriği açısından şüphe uyandırdığını ve bu açıklamayı Cezayir'in içişlerine bariz bir müdahale olarak gördüğünü ifade eden Siyaset Bilimi Profesörü Beşir Budlal konuya ilişkin şunları söyledi: “Cezayir değerlerine ve çıkarlarına düşman olan bazı ülkeler, olayları Cezayir’in iç ve dış politikalarını karıştırmak ve etkilemek için kullanmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Yapılması gereken, Cezayir Dışişleri Bakanlığı'nın sert bir tutum benimseyerek Fransa Büyükelçisini çağırmak ve ona Cezayir'in bu durumda duyduğu hoşnutsuzluğu bildirmektir. Fransa yönetimine diplomatik disiplin ve devlet egemenliğine saygı çağrısında bulunulmalıdır. “

"Meşruiyete" Karşı Çalışan Gizli Kurumlara Mektuplar

Daha önce yaptığı açıklamalarda, Fransız mevkidaşının adil ve temiz biri olduğunu ve ülkesine hizmet etmek istediğini söyleyen Tebbun şu ifadeleri kullanmıştı: “Macron, “hafızaya meydan okuma dosyası”, kurbanların kalıntılarının iade edilmesi ve arşivin kurtarılmasıyla ilgili Cezayir’in taleplerini anladı. Özellikle Macron’un iki ülke arasındaki ilişkilerin normal seyrine dönmesini istemesinin ardından, Cezayir-Fransa ilişkileri sakin düzeyde seyredecek. Macron sömürgeciliği suç sayma cesaretini gösterdi ve "sömürgecilik suçları" sorununa bir çözüm bulmak istiyor.”

Tebbun Fransız "Le Pignon" gazetesine verdiği röportajında ise şu ifadelere yer verdi: “Macron'a, anlayışına ve olaylara yaklaşma biçimine güveniyorum. Zaman zaman bizi frenleyen bazı dosyalar olsa da birçok konuda hemfikiriz.”

Aynı bağlamda, gazeteci Basaid Issa ise, Fransa Cumhurbaşkanı'nın son çıkışının ne içerik ne de zamanlama açısından öngörülemez ve beklenmedik olduğunu düşünüyor. Açıklamanın zamanlaması ve tarihsel olarak Cezayir düşmanlığıyla bilinen bir derginin röportaj için tercih edilmesi; Fransa'nın, öne çıkan bölgesel sorunları çözmek adına Cezayir ile yan yana çalışmaya olan bağlılığını ve “hafızaya meydan okuma dosyasının” kapandığını ortaya koyuyor. Macron'a göre tarafların bu dosyaya bakışı artık aynı. Öte yandan Fransız cumhurbaşkanı, Cezayir'in istikrarını bozmak isteyenlere hitaben darbe zamanının bittiğini ifade eden açık bir mesaj gönderdi. Macron, meşruiyete ve bir kurumlar devletinin inşasına bağlanmasının ardından devrimci hareketin, Cezayir’in siyasi geleceği üzerindeki etkisinin azalacağını öne sürdü.

Fransa'nın Cezayir Katliamı: “1.5 Milyon Müslümanı Katlettiler!”

Fransa, yıllarca Afrika ülkelerinin doğal zenginliklerini sömürdü, bölgedeki halkları fakirlik ve açlıkla yüz yüze bıraktı. Binlerce köy yerle bir edildi, her türlü insanlık ve savaş suçu tarihin utanç sayfalarında yer aldı. Bugün dahi birçok Afrika ülkesinde, Fransa'nın kanlı tarihinin izleri görülebiliyor.

Fransızlar geçmişte sömürgelerinde yaptıkları katliamlarla bilinirken, 1945 yılında sadece Cezayir'de 1.5 milyon Müslümanı vahşice katlettiler.

İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi Almanya’sı tarafından işgal edilen Fransa, kurtuluşu için çoğu Cezayirli olmak üzere sömürgesi altındaki birçok askeri kullandı. Fransa, bağımsızlığı karşılığında Cezayir’den yardım talebinde bulundu. Cezayir, “bağımsızlığı” karşılığında Fransa'ya yardım etmeye karar verdi.

Fransa, Almanya'ya karşı zafer kazandı ancak bu zafer, Cezayirliler için bağımsızlık değil, katliamla sonuçlandı.

Fransa'nın savaş zaferi, Cezayir'de bayram coşkusuyla kutlandı. Sokaklara dökülen halk, kendilerine verilen bağımsızlık sözünün tutulacağı düşüncesiyle, kutlama yürüyüşleri düzenledi. Ancak Fransa, verdiği sözü tutmadı. Yürüyüşe katılan Müslüman halkın üzerine işgalci Fransız askerleri tarafından ateş açıldı. Katliam günlerce sürdü. Masum insanlar, evlerinden alınarak kurşuna dizildi. Köyler ve kasabalar bombalarla yerle bir edildi. Fransız askerleri, tek suçları ülkelerinin bağımsızlığını istemek olan yaklaşık 45 bin Cezayirliyi katletti. Kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden on binlerce Müslüman Cezayirli, Fransız askerlerinin kurşunlarıyla can verdi.

Öldürmek Yetmedi Tecavüz Ettiler!

Askerler, yolda karşılarına çıkan Cezayirlileri rastgele öldürdü. Öldürmekle yetinmeyen Fransız askerleri, Cezayirli Müslüman kadınlara tecavüz etti. Cezayir'de bunlar olurken, Fransa'nın savaşı kazanması için ölümü göze alan Cezayirli gençler ülkelerine dönüyordu. Bağımsızlık hayaliyle yola çıkan gençler büyük bir hayal kırıklığına uğradı. Onları, ölümün ve korkunun kol gezdiği sokaklar karşıladı.

Cesetler, Ölüm Fırınlarında Yakıldı!

Katledilen on binlerce Cezayirlinin bir kısmı şehir dışında açılan dev çukurlara gömüldü. Bir kısmı ise, kamyonlara doldurularak kireç fırınlarında yakılmaya götürüldü. Cezayirlilerin cesetleri, Nazi fırınlarına benzeyen ölüm fırınlarında yakıldı. 1945 yılı, tarihe, Fransa'nın katliam yılı olarak kazındı. Tarih sayfalarına utanç olarak geçen bu katliam, Fransa tarafından görmezden geliniyor.

Cezayir, katliam ve sömürge suçlarından ötürü Fransa'dan yıllardır özür, tanınma ve tazminat talep ediyor, Fransa ise bu güne kadar talebe cevap vermedi.