Kemalist 103 Emekli Amiral, İktidara Karşı Gece Yarısı Bildiri Yayınladı
04 Nisan 2021

Kemalist 103 Emekli Amiral, İktidara Karşı Gece Yarısı Bildiri Yayınladı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dün gece geç saatlerde "103 amiralden Montrö bildirisi" başlığı altında yayınlanan bildiriyle ilgili re’sen soruşturma başlattı. Kemalist emekli amiraller Montrö tartışmalarına ve sosyal medyada yayınlanan sarıklı amiral görüntülerine tepki gösterip, üstü örtülü tehditte bulundular.

Emekli 103 amiral gece yarısı son dönemde gündemde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve kamuoyuna yansıyan sarıklı amiralle ilgili bildiri yayımladı.

Tepki çeken bildiriyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Bildiriyle ilgili soruşturma başlatıldığı açıklandı.

Savcılıktan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca; 04/04/2021 tarihinde bazı internet siteleri ve sosyal medya mecralarında paylaşılan ve ‘103 amiralden Montrö bildirisi’ başlığı altında yayınlandığı belirtilen açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla re’sen soruşturma başlatılmıştır."

Geç saatlerde yayınlanan bildiride, "Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi'nin tartışmaya açılmasının endişe ile karşılandığı" ifadelerine yer verildi.

Ayrıca kamuoyuna yansıyan sarıklı amiral görüntülerinin kabul edilemez olduğu belirtilen bildiride, "TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz" denerek kemalist ağızla tehdit imasında bulunuldu.

Altında 103 emekli amiralin isminin yer aldığı bilidiri şöyle:

"Son zamanlarda gerek Kanal İstanbul, gerekse Uluslararası Antlaşmaların iptali yetkisi kapsamında Montrö Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması endişe ile karşılanmaktadır.

Türk Boğazları, dünyanın en önemli su yollarından biri olup, tarih boyunca çok uluslu antlaşmalara göre yönetilmiştir. Bu antlaşmaların sonuncusu ve Türkiye’nin haklarını en iyi şekilde koruyan Montrö; sadece Türk Boğazlarından geçişi düzenleyen bir sözleşme değil, Türkiye’ye İstanbul, Çanakkale, Marmara Denizi ve Boğazlardaki tam egemenlik haklarını geri kazandıran, Lozan Barış Antlaşmasını tamamlayan büyük bir diplomasi zaferidir. Montrö, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin güvenliğinin temel belgesi olup Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin herhangi bir savaşta, savaşan taraflardan birinin yanında istemeden savaşa girmesini önleyen bir sözleşmedir. Montrö, Türkiye’nin II. Dünya Savaşında tarafsızlığını korumasına imkân yaratmıştır. Bu ve benzeri nedenlerle, Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına/masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz.

Diğer taraftan; son günlerde basında ve sosyal medyada yer alan kabul edilemez nitelikteki bazı görüntüler, haber ve tartışmalar ömrünü bu mesleğe adamış bizler için çok derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK’nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.

Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk'ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.

Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan’ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir. Ülkemizin her köşesinde denizde, karada, havada, iç güvenlik bölgesinde ve sınır ötesinde fedakârca görev yapan, Mavi Vatandaki hak ve menfaatlerimizin korunması için Atatürk’ün gösterdiği yolda canla başla çalışan cefakâr Türk Denizcilerimizin yanındayız.

Deniz Şehitlerimizi anarak Saygıyla duyururuz."

Bildiriye Tepkiler

Emekli amirallerin bildirisine muhalefet destek verirken, iktidar sert bir şekilde tepki gösterdi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Yıllardır içeride, dışarıda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz'da sadece FETÖ'cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka." ifadeleriyle bildiriye tepki gösterdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle ilgili bildiri yayımlayan emekli amirallere tepki gösterdi. Oktay, “Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar. Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene hodrimeydan” ifadeleriyle meydan okudu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Neymiş, birkaç emekli amiral bir araya gelip bir 'bildiri' yazmışlar. 5. kol unsurları da hemen heyecanlanmış. Oturun oturduğunuz yerde." diyerek şöyle devam etti:

"O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin! Siz kimsiniz? Ne hakla milli iradenin meşru temsilcilerine parmak sallıyorsunuz? Türkiye bir hukuk devletidir. Bunu asla unutmayın. Vesayetçiler bir daha asla demokrasimize zarar veremeyecek. Dış güçlerin ezik piyonları büyüyen, güçlenen Türkiye'nin önünü kesemeyecek!"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Twitter'dan yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun."

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter'dan yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz... Ya diğerleri..."

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı ve Cumhur ittifakı ortağı Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir.

Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir:

Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir.

Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.

Bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir.”