Çavuşoğlu’ndan Mısır ve “İsrail”e İş Birliği Çağrısı
03 Haziran 2020

Çavuşoğlu’ndan Mısır ve “İsrail”e İş Birliği Çağrısı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Gündeme ilişkin soruları cevaplayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz için başında darbeci Sisi’nin bulunduğu Mısır’a ve Müslüman katili “İsrail”e iş birliği çağrısında bulundu. Çavuşoğlu, ABD’deki gelişmeler, Suriye, Libya ve Yunanistan’ın Ayasofya eleştirisi hakkında da açıklamalarda bulundu.

"Doğu Akdeniz'de İş Birliği Yapmak İstiyorsanız Bize Gelin"

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, Türkiye'nin buradaki amacının herkesle iş birliği yapmak olduğunun altını çizerek, "Rum kesimi ise Kıbrıs etrafındaki zenginliklerin hakça paylaşılmasıyla ilgili KKTC ile bir kere anlaşması lazım." diye konuştu.

Çavuşoğlu, sözlerini şöyle devam etti:

"Biz, Doğu Akdeniz'de herkesle iş birliğine varız ama bugüne kadar Yunanistan, Mısır, “İsrail” gibi bölgedeki diğer ülkeler bizi dışlayarak kendi aralarında iş birliği yapma girişiminde bulundu. Biz de onlara diyorduk ki Türkiye'nin olmadığı hiçbir anlaşma geçerli değildir, Türkiye'nin olmadığı hiçbir iş birliği de sonuçta netice getirmez. Bunu da attığımız adımlarla gösterdik. Oldu bittiye izin yok. Doğu Akdeniz'de iş birliği yapmak istiyorsanız bize gelin"

Darbeci Sisi ve Müslüman katili “İsrail”e yeşil ışık yakan Çavuşuğlu, yeni açılımları gündeme getirmiş oldu. Türkiye’nin Mavi Marmara katliamı sonrasında öne sürdüğü Gazze ambargosunu halen kaldırma ve alenen özür dileme şartını yerine getirmediği biliniyor. Filistin topraklarını işgal eden gasıp Yahudi varlığı ile ilişkilerini sürdüren Ankara, şimdi de Doğu Akdeniz için çağrıda bulunuyor. Her ne kadar liderler basına popülist açılamalarda bulunup bir birini kınasa da, ilişkiler hız kesmeden devam ediyor.

"Hafter, Halen Siyasi Çözüme Yanaşmıyor"

Bakan Çavuşoğlu, Libya'daki son gelişmelere ilişkin yaptığı değerlendirmede, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in halen siyasi çözüme yanaşmadığını belirterek, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Fransa gibi ülkelerin Hafter'i desteklediğini kaydetti.

Hafter'in son zamanlarda saldırganlığını artırdığının altını çizen Çavuşoğlu, bunu gören Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac hükümetinin, karşı atakla Hafter tarafını püskürtmeye başladığını ve önemli yerleri ele geçirdiğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, "Trablus'tan Tunus'a kadar sahil bandının ele geçirilmesi, uluslararası havaalanlarının ele geçirilmesi, havadan ve karadan ilerleme kaydedilmesi esasen gösteriyor ki Hafter bu savaşı kazanamaz." yorumunda bulundu. Türkiye’nin de müttefiği olan ABD’nin arkasında yer aldığı Hafter, savaşı kazanmaktan ya da tamamen kontrolü sağlamaktan ziyade Washigton namına Libya’da belli bir takım kazanımlar istiyor.

"Kur'an-I Kerim'in Nerede Okunacağını Biz Başka Birine Mi Soracağız?"

Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Ayasofya'da Fetih suresi okunması nedeniyle verdiği tepkiye ilişkin, "Türkiye Cumhuriyetinde ezanın ya da Kur'an-ı Kerim'in nerede okunacağını biz başka birine mi soracağız?" ifadesini kullandı.

Türkiye'ye bu konuda akıl verecek son ülkenin Yunanistan olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Avrupa'da camisi olmayan tek başkentin Atina olduğunun altını çizdi.

Bakan Çavuşoğlu, "Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti'nin mülküdür ve fethedilmiştir." açıklamasında bulundu. Ayasofya, Türkiye sınırları içinde yer almasına ve halkın cami olarak ibadete açılması çağrılarına rağmen yıllardır müze olarak kullanılıyor. Fethedilmiş İstanbul’da esir tutulan Ayasofya tartışmaları her sene gündeme gelse de, iktidar cami olarak ibadete açamıyor.

Abd'deki Olaylar

Çavuşoğlu, ABD Başkan Donald Trump'ın, Antifa'yı siyahi George Floyd'un ölümüyle başlayan ülkedeki protestoları "provoke etmekle" suçlamasına ilişkin görüşlerini dile getirdi.

Trump'ın Antifa'yı terör örgütü ilan ettiğini anımsatan Bakan Çavuşoğlu "Bu bir ülkenin kararıdır. Ama Trump, aynı Antifa terör örgütü PKK tarafına geçip Türkiye'ye saldırdığında da aynı hassasiyeti göstermelidir." dedi.

Bu örgütlerin hepsinin aynı ideolojiye sahip olduklarına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bizim sağ sol takıntımız yok, ideolojilere saygımız var. Ama ideolojiyi bahane edip, terör örgütlerine destek verilmesine karşıyız." dedi.

Çavuşoğlu, benzer bir durumu Avrupa'da da gördüklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avrupa Parlementosunda, Avrupa Konseyi Parlementer Meclisi içinde ve ulusal meclislerinin çatısı altında da aşırı sol partilerin aynı ideolojiye sahip oldukları terör örgütü PKK'ya destek verdiklerini görüyoruz. Siyasi platformla terör arasında keskin bir çizgi olması lazım. Türkiye'de de aynı sorunu yaşıyoruz. Terör örgütünün güdümünden çıkamayan bir siyasi parti var."

Libya Süreci

Çavuşoğlu, Libya'daki son gelişmelere ilişkin, bu ülkede dengeyi Türkiye'nin sağladığını belirterek, aksi halde Libya'daki durumun sokak savaşına dönüşeceğini söyledi.

Tüm dünyanın Türkiye'nin Libya'da belirleyici olduğunu kabul ettiğini aktaran Çavuşoğlu, tüm Libya'yı kucaklayacak siyasi bir çözüm istediklerini, meşru Libya Başbakanı Fayiz es Serrac'ın da barış için elinden geleni yaptığını belirtti.

Suriye'deki Son Gelişmeler

Çavuşoğlu, Suriye'de terör örgütü PYD/YPG'nin varlığı konusunda, “dost ve müttefik” olarak nitelediği hem ABD hem de Rusya'yı "Eğer bu teröristleri çıkartmazsanız vururuz." diye uyardıklarını aktardı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Münbiç'e ilişkin yol haritası konusunda sağlanan mutabakatı hatırlatan Çavuşoğlu, "Ama 90 gün değil, 1 buçuk sene geçti, bir şey olmadı. Ruslarla da Soçi'de anlaştık ama Tel Rıfat'tan hala sızmalar var. Terör örgütünün 30 kilometrelik güvenli bölgenin altına çekilmesi gerekiyor. Aksi takdirde gerekeni yapacağız." dedi.

Suriye'de çözümden umutlu olduklarını ama bir ülkede düzen bozulduktan sonra toplanmasının da kolay olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Salgın sürecini de fırsata dönüştürüp insani sorunları ön plana çıkararak, Anayasa Komisyonunu toplamak istiyoruz. Astana Süreci'ni devam ettirmemizin amacı da bu. Önümüzdeki günlerde İran'ın ev sahipliğinde bir görüşme olacak, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la da görüştük, tarih bekliyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen Patterson'dan gelen bilgiye göre ise her iki taraf da Anayasa Komisyonu Toplantısı'na hazır. Uluslarası toplum siyasi çözüme destek verirse işimiz kolaylaşır."

Astana Üçlüsü olarak bilinen Rusya, Türkiye ve İran, sahada ve masadaki çalışmaları sayesinde yok olmaya yüz tutmuş vahşi Esed rejimini ayağa kaldırmayı başarmış ve halkın devrimini anlaşmalarla İdlib’e sıkıştırmıştı.

Yunanistan'a Cevap

Bakan Çavuşoğlu, Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim okunması üzerine Yunanistan'dan gelen tepkilere şaşırmadığını belirterek, "Bu kadar yüzsüzlük nasıl yapılabilir, nasıl açığa vurur inanamıyor insan. Türkiye toprakları içinde ezanın ya da Kur'an-ı Kerim'in nerede ne zaman okunacağını başkası, Yunanistan belirleyemez." dedi.

Türkiye'nin farklı inanç topluluklarına tüm haklarını verdiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Ayasofya Yunanistan'a bağlı değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir mülküdür. Yunanistan'ın Ayasofya'da Kur'an-ı Kerim okundu diye sesini çıkarması saçmalık ve haddini aşmaktır." diye konuştu.

Yunanistan'ın halkın seçtiği müftülere, namaz kıldırdığı için hapis ve para cezası verdiğini, koronavirüsü bahane ederek de Batı Trakya'da ezanı susturmaya çalıştırdığını anımsatan Çavuşoğlu, "Bunlar samimi değil." değerlendirmesinde bulundu.

Diplomasi İşlemeye Devam Ediyor

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin Kovid-19 salgınına rağmen, çeşitli zirve ve toplantıları sürdürdüğüne işaret ederek, "Kendimizi sonrasına hazırlıyoruz." dedi.

Türkiye-Rusya ilişkilerinin 100'üncü yıl dönümüne ilişkin yöneltilen soruya Çavuşoğlu, "Soğuk Savaş döneminde bile biz Rusya ile ilişkileri hep belli bir seviyede tuttuk, iş birliğimizi geliştirdik." yanıtını verdi.

Her şeye rağmen Rusya ile ilişkilerin diyalog, karşılıklı çıkar ve saygı temelinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Libya'da karşı taraflarda olsak bile ateşkes için birlikte çaba sarf etmenin kimseye bir zararı yok." açıklamasında bulundu.

Rusya ve Türkiye, kritik sahalarda karşı cephelerde görev alsa da, ABD'nin gösterdiği hedefte birleşiyorlar. Suriye'de de Astana süreci ile ABD'nin himayesindeki Cenevre masasına destek oldular.