Bir İade Zulmü De Çeçenlere
09 Şubat 2019

Bir İade Zulmü De Çeçenlere

Ajanslar, MAZLUMDER

Köklü Değişim Medya

İhvan mensubu Mısırlı Mühendis Muhammed Abdulhafız Hüseyin’in celladı Sisi’ye teslim edilmesi gündemde yerini korurken, İstanbul’dan bir iade rezaleti haberi daha geldi. Rus ajanların İstanbul'da düzenlediği suikast ile hayatını kaybeden Komutan İslam Canibekov’un 9 yaşındaki oğlu, “Allah için bize sahip çıkın, bizi oraya vermezler değil mi amca” diyerek yetkililere seslendi. Kamuoyunda, sistematik gerçekleşen bu zulümlerin, bir devlet politikası haline geldiği fikri oluşmaya başladı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, Halep ve İdlib’i sivilleri gözetmeksizin fosfor bombaları ile yerle bir eden Rusya’ya övgüler dizdiği “Rusya, Türkiye için birçok açıdan önemli bir partner. Siyasi ve stratejik açıdan baktığımızda Rusya, Suriye konusunda, bölgedeki insani dram konusunda bütün dünya sessiz kalırken, insani noktada güçlü bir reaksiyon göstererek, sivil ölümleri engelleyen bir siyaset uygulamış bir ülke” açıklaması, iki ülke arasındaki işbirliğinin nerelere vardığını, bu iade teşebbüsleri özetlemiş oldu.

Çeçen Komutanın eşi ve çocukları iade edilmek üzere gözaltında alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Terörle Mücadele Şube ekipleri, ünlü Çeçen Komutan İslam Canibekov’un eşi Ayshat Alieava’ya operasyon düzenledi.

İslam Canibekov, Rusya ve Çeçenistan’daki kuklası Ramazan Kadirov tarafından gönderilen ajanların İstanbul’da gerçekleştirdiği suikast sonucu hayatını kaybetmişti.

Emniyet kaynaklarından edinilen bilgiler ışığında, Ayshat Alieava ve yetim çocuklarının, işlemleri hızlandırılarak önümüzdeki günler içinde Çeçenistan’a teslim edileceği öne sürüldü.

Aktivistler, ailenin, Rusya’nın yörüngesindeki Kadirov’a teslim edilmesi halinde ağır işkencelere maruz kalacağını belirtti.

İstanbul’da Rusya güdümlü ajanlar tarafından gerçekleştirilen suikast ile hayatını kaybeden Çeçen Komutan İslam Canibekov’un 9 yaşındaki oğlu Seyfullah’ın yetkililere: “Allah için bize sahip çıkın. Burası bizim vatanımız. Çeçenistan ise babamın katillerinin elinde. Bizi oraya vermezler değil mi amca” dediği ortaya çıktı.

MAZLUMDER Zulüm İle İlgili Açıklama Yaptı

MAZLUMDER yaptığı açıklamayı “HAKSIZ GERİ GÖNDERME GİRİŞİMİ DURDURULSUN!” başlığıyla kamuoyuna duyurdu.

Son zamanlarda artan bu zulümlere dikkat çekilen açıklamada, “zalimce uygulamaları kamuoyunun vicdanına taşımak icin her türlü girişimde bulunacağımızı bildiririz” ifadeleri kullandı.

Konuyla ilgili açıklama şu şekilde:

Rus istihbaratı tarafından İstanbul'da öldürülen Çeçen komutan İslam Canibekov’un eşi Ayshat Alieava ve yaşları 9 ila 16 arasında değişen 6 çocuğunun sınır dışı edilmek üzere karakolda tutulduklarını öğrenmiş bulunmaktayız.

Canibekov'un ailesinin, geceyarısı baskınıyla kapılarının kırıldığını ve Ümraniye Çakmak Karakoluna götürülmüşlerdir.

Ülkelerine geri gönderilmeleri halinde, başta ölüm tehlikesi olmak üzere ağır insan hakları ihlallerine maruz kalma tehlikesi bulunmaktadır.

Muhacirlere karşı sorumluluklarımız dikkate alınarak, bu masum kişilerin sınır dışı edilmesi ve ülkelerine gönderilmesi işlemi derhal durdurulmalıdır.

Gittikçe artmakta olan bu zalimce uygulamaları kamuoyunun vicdanına taşımak icin her türlü girişimde bulunacağımızı bildiririz.”

694 Sayılı KHK Ne İçeriyor?

18 Ağustos 2017 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında karara bağlanan yeni KHK Türkiye’ye sığınan muhacirlerin iade edilmesini içeriyordu. Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulamaya konulan 694 sayılı KHK, Türkiye’de tutuklu veya hükümlü bulunan yabancı ülke vatandaşlarının gerekli görüldüğünde kendi ülkelerine veya başka bir ülkeye iade ya da takas edilmesini konu ediniyor.

KHK’daki 2937 sayılı kanunun 26. Maddesi’ne eklenen fıkra şu şekilde: “Türk vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu veya hükümlü bulunanlar; ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanının talebi üzerine Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede bulunan tutuklu ve hükümlüler ile takas edilebilir.”