Türkiye’den, Akdeniz’deki Yetki Alanı Hususunda Açıklama
02 Aralık 2019

Türkiye’den, Akdeniz’deki Yetki Alanı Hususunda Açıklama

Köklü Değişim Medya, Dışişleri

Köklü Değişim Medya

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye ile Libya arasında imzalanan anlaşma sonrası Mısır ve Yunanistan’ın açıklamaları hakkındaki soruya cevap verdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy’un Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarına ilişkin Libya’yla imzalanan anlaşmayla ilgili Yunanistan’ın ve Mısır’ın açıklamaları hakkındaki soruya cevap verdi. Aksoy, Libya’yla imzalanan anlaşma ile Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının batıdaki sınırların bir bölümünün belirlendiğini, başta uluslararası hukuk içtihatlarını oluşturan mahkeme kararları olmak üzere, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri dahil, uluslararası hukuka uygun olarak imzalanmış bir anlaşma olduğunu ifade etti.

Aksoy açıklamasında şu bilgileri paylaştı:

"Esasen, tüm taraflar Doğu Akdeniz’de en uzun anakara kıyısına sahip ülke olan Türkiye’nin kıyı projeksiyonunun adalarla kesilmeyeceğinin, iki anakara arasındaki ortay hattın ters tarafında kalan adaların karasuları dışında deniz yetki alanı yaratamayacağının ve deniz yetki alanları hesaplaması yapılırken kıyıların uzunluklarının ve yönlerinin hesaba katıldığının farkındadır. Nitekim, Türkiye bu anlaşmayı imzalamadan önce tarafları hakkaniyet çerçevesinde bir uzlaşı için görüşmelere çağırmıştır ve halen de görüşmelere hazırdır. Ancak, Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı ve hakkaniyeti temel alan bu yaklaşımı karşısında görüşmelere başlamak yerine sadece tek taraflı adımlar atarak Türkiye’yi suçlamak tercihine gidilmiştir. Bu anlayışın altında örneğin Türkiye’nin anakarasının karşısında küçük bir ada olan Meis’e kendi yüzölçümünün 4 bin katı kadar deniz yetki alanı kazandırmaya çalışan maksimalist ve uzlaşmaz Yunan-Rum tezleri yatmaktadır. Bu anlayış, zamanında Mısır’a 40 bin kilometre kare alan kaybettirmiştir. Libya’yla imzalanan son anlaşmayla iki ülkenin oldubittilere izin vermeyeceği en açık şekilde ortaya konmuştur."