Turizm ve Kongreler İçin Ramazan Feda Edildi!
08 Nisan 2021

Turizm ve Kongreler İçin Ramazan Feda Edildi!

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti genel merkezinde yaptığı konuşmada Ramazan ayındaki yasakların turizm sezonuna yönelik olduğunu açıkladı. Mart ayında lebaleb kongrelerle salgına yönelik her türlü yasak delinirken, AK Parti, turizm gelirleri için fedakarlığı Ramazan ayına yükleyip, toplu iftar, sahur ve teravihleri yasaklayıp, Müslümanlar için oluşan manevi iklimi yerle bir etmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, parti genel merkezinde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen ay gerçekleştirilen 7. Olağan Büyük Kongre sonrası ilk il başkanları toplantısını düzenlediklerini belirtti. Hitabında İslami söylemlerle katılımcıların ruhunu okşayan bir giriş yapan Erdoğan, sözü turizm ve Ramazan ayında uygulanacak yasaklara getirdi.

Erdoğan, turizm sektöründe ülke potansiyelinin çok büyük olduğunu, hazırlıkların tamamlandığını belirtti. Sadece salgının Türkiye ile dünyada, insan hareketliliklerine uygun bir zemin oluşturmasını beklediklerini ifade eden Erdoğan, aynı şekilde salgın tedbirlerinden etkilenen yeme içme sektöründekiler başta olmak üzere tüm esnafın sıkıntılarını bildiklerini ve bunu özellikle ortadan kaldırmak için gayret gösterdiklerini ileri sürdü.

"En önemlisi kendi vatandaşımızın sağlığıdır"

Erdoğan, salgın tehdit olmaktan çıktığında normalleşme adımlarını hemen başlatırken, tehdit yeniden arttığında mecburen sıkılaştırmaya yöneldiklerini söyledi. Oysa Kongrelerin yapıldığı ayda önlem almak yerine lebalep kongre yapıldı ve salonların hınca hınç dolmasıyla övünmüştü.

"Amacımız, ülkemizi ramazan ayında genel olarak dinlendirerek bayram sonrasındaki güzel günler için hazırlamaktır." diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Türkiye'nin tek başına salgın tedbirlerini gevşetmesi, hatta tek başına salgını tümüyle yenmesi önemli değildir. Asıl olan, yakın insani ve ticari ilişki içinde olduğumuz coğrafyalar başta olmak üzere dünyadaki genel iyileşmenin gerisinde kalmamak, hatta mümkünse önünde gitmektir. Bugün Avrupa ülkelerinin hemen tamamı, Türkiye'den daha ağır kapatma tedbirleri uyguluyor. Üstelik bu ülkelerin sağlık sistemleri de tam anlamıyla felç durumdadır. Şayet biz ramazan ayındaki tedbirlerimizle vaka sayılarını birkaç binli rakamlara düşürebilirsek mayısla birlikte başlayacağı anlaşılan turizm sezonu ve bunun içeride yol açacağı ticari hareketliliği yakalayabiliriz.

Aksi takdirde sadece turizmde bir sezonu daha kaçırmakla kalmayacak, yurt dışına yapılacak iş ve aile ziyaretleri de dahil olmak üzere pek çok alanda ciddi sıkıntılar yaşayacağız. Tabii, en önemlisi de kendi vatandaşımızın sağlığıdır. Tek bir insanımızın bile bu meşhum hastalık sebebiyle acı çekmesine, hele hele hayatını kaybetmesine gönlümüz razı gelmez. Ramazan ayının manevi ikliminde tuttuğumuz oruçlar, kıldığımız namazlar ve diğer ibadetlerimiz ruhumuzu zenginleştirirken tedbirlere riayet ederek salgının boynunu da Allah'ın izniyle kıracağız."

Ramazan ayına özel uygulanacak yasaklara teravih namazının eklenmesi kamuoyunda tepkilere neden olmuştu. Kuralların en ciddi şekilde uygulandığı camilerde sosyal mesafe ve maske kurallarına dikkat edildiği halde maddi menfaat için ilk feda edilen yine camile ve Ramazan oldu. Uçaklarda, otobüslerde, dolmuşta yan yana saatlerce yolculuk edilebiliyorken, camilere ve ibadetlere yönelik, kısıtlama ve yasaklar uygulanıyor. Bir ay önce kısıtlamaları başlatıp, kongreleri iptal ederek, Ramazan’ı daha rahat bir şekilde geçirmek yerine, Ramazan turizmden gelecek gelirlere feda ediliyor.