TRT’nin Keloğlan’ı Çocuklara Demokrasi Dersi Veriyor
17 Temmuz 2018

TRT’nin Keloğlan’ı Çocuklara Demokrasi Dersi Veriyor

Köklü Değişim Medya, TBMM Çocuk

Hükümet, yeni süreçte halka demokratik sistemi benimsetme noktasında çok daha sinsi ve çirkin üslupları devreye sokuyor. İşte bunlardan biri de çizgi filmler… Özellikle TRT bünyesinde yer alan çocuk kanalları marifetiyle yayınlanan belli başlı çizgi filmler aracılığıyla Batılı nizam ve mefhumlar benimsetilmeye çalışılıyor.

Bu çizgi filmlerden en öne çıkanlarından biri de TRT Çocuk kanalında yayınlanan ve çocukların da beğenerek izlediği, “Keloğlan Masalları” adlı çizgi film. Bu filmin TBMM Çocuk sitesinde yayınlanan “Keloğlan Meclis’te” bölümünde ise açıkça demokrasi fikri verilmeye çalışılıyor. Demokrasinin güzelliklerinin(!) anlatıldığı filme, Batı’nın fikrî işgalinden ailesini korumaya çalışan ebeveynler anlam veremiyor.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bugüne Müslümanlar, Demokratik Laik sistemi hiç sevmediler, benimsemediler. Sömürgeci kâfir İngiltere tarafından kurdurulan bu Demokratik sistem, yerli işbirlikçileri eliyle önceleri baskı ve cebirle halka benimsetilmeye çalışılırken bugün sömürgeci kâfir ABD’nin yönlendirmesinde çok daha farklı ve çirkin üsluplarla yine yerli unsurları eliyle halka benimsetilmeye çalışılıyor.
Bu çirkin üslupların en sonuncusu olarak TBMM Çocuk sitesinde yer alan çizgi filmlerle demokrasi iyi ve güzel bir sistem olarak körpe zihinlere yerleştirilmeye çalışılıyor. Çocukların severek izledikleri bazı çizgi filmler, sistemin bir mızrak ucu olarak kullanılıyor; temiz zihinler batıl Batılı mefhumlarla kirletiliyor.

Gelinen süreçte ümmet nezdinde hüsnü kabul görmeyen demokrasi, laiklik, milliyetçilik, vatancılık vb. batıl nizam ve mefhumlar, mevcut AK Parti Hükümetleri eliyle Müslüman Türkiye halkına sevdirilmeye çalışılıyor. Aşağıdaki çizgi filmlerde demokratik sistemlerin vazgeçilmesi olan parlamento Türkiye’deki adı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) konu edinilerek çocuklara bu fikirler enjekte ediliyor.

“Ali ve Ayşe” adlı çizgi film serisiyle uzun zamandır demokratik fikirleri empoze etmeyi ve çocukları etkilemeyi amaçlayan sistem, yine TRT’de yayınlanan Keloğlan çizgi filmini de bu amacı doğrultusunda kullandı. “Keloğlan Meclis’te” adıyla yayınlanan çizgi filmde, Demokrasi sadece seçime ve çoğulculuğa indirgenerek, “Kara Vezir” figürünün temsil ettiği dayatmacı zihniyetin karşılığı demokrasi olarak resmedilmiş. “Şeftali yemek isteyenler/istemeyenler” diyerek oylamanın yapıldığı ve çoğunluğun isteğinin yapılmasının demokrasi olarak gösterildiği çizgi filmin ilerleyen kısımlarında, partilerin yönetim işini üstlendikleri ve bir meclis başkanı tarafından meclisin yönetildiği, partilerin genel kurulda yasa teklifi verdikleri ve burada yasa tekliflerinin gerekli oy çokluğunu aldığı takdirde yasalaştığı fikri de işlenen konular arasında…

İşte “Keloğlan Meclis’te”:

Aykız’ın kurduğu “Sevgi ve Dostluk Partisi”nin milletvekillerinden oluşan tek partili bir demokratik meclis her ne kadar ironik olmuşsa da Keloğlan Meclis’te çizgi filminin kapanış cümlesinin “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” olması da bir o kadar “anlamlı”. Müslümanların çocuklarının zihinlerine hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız Allah’ın değil de milletin olduğu fikri, çok sinsi ve çirkin bir şekilde yerleştirilmeye çalışılıyor.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, sosyal medya hesabından yayınladığı bir mesajla Müslümanların çocuklarının nasıl bir dezenformasyona kurban edildiğine dikkat çekti:

Gelecekten umutlu olabilirsiniz!!!
Artık TRT'de siblimunal mesaj veren çizgi filimler yok.
Açıkça net mesaj veren çizgi filmler var.
Keloğlan demokrasinin nimetlerini anlatıyor.
Kazanımları kaybetmemek lazım diyenler; artık evlerde demokrat keloğlan ile büyüyen nesiller yetişecek pic.twitter.com/IDQBpIzefX

— Mahmut KAR (@mk_mahmutkar) 17 Temmuz 2018

Mahmut Kar, Müslüman Türkiye halkının, İslâmi(!) kazanımları kaybetmemek adına oy verdikleri iktidar partisinin, elinin altında bulunan devlet imkânlarını İslâmi değerler uğrunda değil de demokratik değerler uğruna nasıl da kullandığını bu mesajla ifşa etmiş oldu.

Hâlbuki çok çeşitli metod ve üsluplarla sevdirilmeye çalışılan demokrasi konusunda halkın yeterli malumata sahip olmadığı da bilinen bir gerçek. Şu da bir gerçektir ki demokrasi, salt bir seçim ya da çoğunluğun yönetimi değildir. Onun üzerine oturduğu gayri İslâmi fikir ve mefhumlar vardır ki bir Müslümanın bunları kabul etmesi düşünülemez. Bunlar, özgürlükler/hürriyetler mefhumlarıdır ki dört başlık altında zikredilir:

•Fikir Hürriyeti: Demokrasilerde fikirler sınırlandırılamaz; isteyen istediği şeyi düşünebilir, fikirlerine baskı ve şiddet olmadığı müddetçe istediği şekilde davet edebilir.

•İnanç Hürriyeti: Yine demokrasilerde insanlar diledikleri şekilde inanma hürriyetine sahiptirler; diledikleri inancı seçebilir, bir diğer inanca istediği zaman istediği şekilde geçebilir. İnsanları inancına davet edebilir.

•Şahsi Hürriyet: Kişi, kendi nefsini, bedenini dilediği şekilde kullanma hakkına sahiptir. Dilediği şekilde beslenir, dilediği işi yapar ve bedeni üzerinde dövme (tattoo) yaptırmak, uyuşturucu kullanmak ve fuhuş yapmak gibi çeşitli şekillerde tasarruf hakkına sahiptir.

•Mülkiyet Hürriyeti: Bu hürriyetler kapsamında kişi, kendi istediği şekilde mülkiyet edinme hakkına sahiptir. Bu mülkiyeti fuhuş yapmak/yaptırmak suretiyle edinebileceği gibi, kumar oynayarak/oynatarak da edinebilir. Yine faiz ya da uyuşturucu satışıyla da para kazanmak, mülk edinmek serbesttir.

Demokrasi bu temel ilkeleri üzerinde yükselirken Müslümanlar için bu ilkeleri kabul etmek, dolayısıyla demokrasiyi benimsemek söz konusu bile olamaz. Çünkü Müslüman için hayat, şer’i hükümlerle çevrilidir. Müslümanlar için özgürlük yada hürriyet söz konusu değildir. Allah’ın emir ve yasakları çerçevesinde yaşayan Müslüman kişi, Allah’ın istediği şekilde düşünmek, O’nun istediği şekilde inanmak, O’nun razı olacağı şekilde bedeninde tasarrufta bulunmak ve yine Allah’ın emrettiği şekilde mülkiyet edinmek zorundadır. Bu hususlarda kendi heva ve hevesine göre hareket edemez; örneğin, vatancılık, milliyetçilik gibi batıl fikirlerin savunuculuğunu yapamaz; İslâm akidesine muhalif bir inanışı benimseyemez, dininden irtidat edemez; bedenini haram olan şeylerle doyuramaz, dövme yapamaz, uyuşturucu kullanamaz; faiz, fuhuş, kumar vs. gibi haram hususlardan gelir elde edemez. Kısacası hayatının her alanına İslâm’ın müdahalesi olan Müslüman için esas olan; haramlar ve helallerdir; helal olanı yapabilirken, haram olan hususları yapamaz.

Görünen o ki İngilizci sistemin artıklarının temizlendiği bir ortama doğru gidişte Müslümanları çok daha çirkin ve necis birtakım pislikler bekliyor: çizgi filmler üzerinden yapılan zihinsel ifsat ve işgal hamlesi bunlardan sadece biri.
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Müslüman halkın temiz duygularının necis demokrasi ile zehirlenmeye, ifsat edilmeye çalışılması da bu hamlelerin bariz olanlarından bir diğeri.

Bu tezada dikkat çeken Gazeteci Âdem Özköse’nin şu mesajı da burada zikredilmeye değer:

TBMM Çocuk internet sitesi de demokratik sistemin, meclisin nasıl işlediğini çocuklara öğretmek amacıyla yapılmış bir site…

""