Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile TCMB Başkanı Kavcıoğlu’nun dün gece yaptığı toplantı sonrasında Merkez Bankası'nın iki Başkan Yardımcısı ile bir PPK üyesi görevden alındı. Karar sonrası Dolar yine rekor tazeledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan son iki buçuk yıllık dönemde üç Merkez Bankası Başkanını görevden almış ve bu görev değişiklikleri sonrasında yine döviz hareketlenmişti. Görevden alınanlar arasında faizi artıranlar da, yükseltenler de var. TCMB’de sık sık yaşanan görev değişikliklerinin ekonomideki kötü gidişatın sorumlusu olarak bir günah keçisi arayışından kaynaklandığı düşünülüyor.

Yeni Atamalar

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan atama kararına göre; Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Semih Tümen ve Uğur Namık Küçük ile Para Politikası Kurulu üyesi Abdullah Yavaş görevden alındı. Başkan Yardımcılığına Taha Çakmak getirilirken, Para Politikası Kurulu üyeliğine ise Yusuf Tuna atandı.

Dolar/TL 9.19 Çıktı: TL Eriyor!

Atama kararı sonrası ABD Doları Türk Lirası karşısında 9.19 seviyesine çıkarak rekorunu tazeledi. Yıl içinde yüzde 19 değer kaybeden Türk Lirası bir günde yüzde 1 daha değer kaybetmiş oldu.

TCMB'deki görev değişiklikleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile akşam saatlerinde yaptığı görüşme sonrasında geldi. Cumhurbaşkanlığı Twitter hesabından Erdoğan ile Kavcıoğlu'nun birlikte çekilmiş fotoğrafı paylaşılırken görüşmenin içeriğine dair bir açıklama yapılmadı.

Gözler 21 Ekim’deki Faiz Kararında

Erdoğan, faizleri yüzde 19 seviyesine kadar çıkaran Naci Ağbal'ı TCMB Başkanlığı görevinden alarak yerine Mart ayında Kavcıoğlu'nu atamıştı. Erdoğan Haziran ayında kamuoyu önünde yaptığı açıklamada Ağustos'tan sonra faiz indirimi beklediğini belirterek Kavcıoğlu üzerindeki baskıyı artırmıştı.

TCMB, yüzde 20'ye yaklaşan enflasyon oranına rağmen geçen ay politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 19'dan yüzde 18'e indirmişti. Merkez Bankasının bu adımı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi müdahalesi olarak yorumlanmıştı.

TCMB'nin faiz kararının açıklanacağı bir sonraki PPK toplantısı 21 Ekim'de yapılacak.

İslam nizamının kesin bir dille yasakladığı, kapitalist iktisat nizamının ise vazgeçilmez enstrümanlarından biri olan faiz, çoğunluğun yoksulluğunu daha da artırırken, elinde servetlerin büyük bir kısmını tutan azınlık eliti ise daha da zengin ediyor. Merkez Bankası’nın rezervlerinin tüketilmesi ile uzun zamandır piyasalara dolar sürerek müdahalede bulunulamıyor. Elde kalan tek enstrüman faiz yükseltilerek doların yükselişi dizginlenmeye çalışılsa da hem faiz hem de döviz ciddi şekilde yükselerek halkın sırtındaki kambur katmerleniyor.

Türkiye’de bu yıl toplanan 1 trilyon liralık verginin yaklaşık 5’te 1’i yani 200 milyar lirası faiz ödemesine aktarılacak. Zenginler offshore hesapları kullanıp, servetlerini yurt dışına aktararak vergi ödemekten kaçarken, yoksul çoğunluktan toplanan dolaylı ya da direk vergiler sefaleti daha da artırmaya devam ediyor.

Bozuk ve batıl kapitalist nizam, servetlerin azınlığın elinde toplanıp, fakir çoğunluğa tahakküm etmesinin yolunu açıyor. Belli aralıklara gerçekleşen ekonomik krizlerde yine kazanan elinde parayı bulunduran azınlık, kaybeden ise çoğunluk oluyor.