Köklü Değişim Medya

ABD’nin yaktığı yeşil ışıkla başlayan Barış Pınarı Harekatı hedeflerine ulaşmadan sona erdi. Putin-Erdoğan anlaşması sonrası Trump memnuniyetini belirtirken, Soçi’deki anlaşmayla diktatör Esed rejiminin savaşmadan Kuzey Suriye’ye dönmesi sağlanmış oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’nin kuzeyinde ABD arabuluculuğuyla varılan 120 saatlik ateşkesin sona ermesine saatler kala Soçi’de biraraya geldi. Beş saatten fazla süren görüşme sonrasında iki lider, Türkiye ve Rusya güçlerinin 23 Ekim Çarşamba günü öğle 12 itibarıyla 150 saat sürecek devriyeye başlayacaklarını açıkladı.

![]()

Görüşme sonrasında Türkiye ve Rusya’nın “kalıcı istikrar açısından yeni bir dönemi başlatacak 10 maddelik bir mutabakat protokolüne imza attığı” açıklandı. Esed rejiminin meşruiyetini tanıyan bu yeni anlaşma, günlerdir süren kurgulanmış hengamenin üzerindeki perdeyi de kaldırmış oldu.

Muatabakatta bahsedilen Suriye’nin siyasi birliği ve Adana mutabakatına yapılan vurgu, Suriye halkının celladı Esed rejiminin meşruiyetinin doğrudan tanınmış olduğunu ifade ediyor.

Kurulma sebebi Esed rejimini yıkmak olan ve zaman içinde etkisi altındaki Türkiye’nin yönlendirmeleriyle istikametini tamamen kaybeden ve kurgulanmış operasyonlara girişen SMO (ÖSO) da Astana sürecinin başarıya ulaşmasında ve Esed’in yeniden dirilmesinde başrollerde oynuyor.

Türkiye operasyon başlarken belirrttiği hedeften çok uzakta. Barış Pınarı Harekatı başlarken Fırat nehrinden, Irak sınırına kadar olan 480 km’lik bölgeyi “güvenli bölge” haline getirileceğini hedefleyen Türkiye, bugün 112 km’lik bir alanda yerleşik statükoyu muhafaza ederek kalabilecek.

“Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır” ifadelerini içeren 8. maddenin de işlevsel olmadığı görünüyor zira Esed rejimi varken, O bölgenin “güvensiz bölge” olduğunu mazlum Suriye halkı çok iyi biliyor.

Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekatları sonrasında değişmeyen tek şey, Esed rejiminin toprak kazanması. Fırat Kalkanı esnasında Halep, Zeytin Dalı Harekatı esnasında Guta, Kuneytra, Hama’nın bir bölümü, Barış Pınarı Harekatı sonrasında Türkiye-Suriye sınırının doğu kısmına Esed rejimi savaşmadan hâkim oldu.

Kurgulanmış bir zafere doğru adım adım yürüyen zorba Esed rejimi için sahadaki tüm devletler seferber oldu. Halkı ve ordusu olmayan diktatör rejim, 8 yıldır devrime karşı kurulan kumpaslarla ayakta tutulmaya çalışılırken milyonlarca masum Astana ortakları tarafından katledildi.

Mutabakatın son maddesinde Astana mekanizmasına vurgu yapılması, Esed rejiminin kimler tarafından ayakta tutulduğunu bir kez daha belgelemiş oldu.

10 Maddelik Mutabakat

Türkiye ve Rusya arasında imzalanan 10 maddelik Soçi Mutabakat Muhtırası, dışişleri bakanlığı tarafından paylaşıldı.

Türkiye – Rusya Federasyonu Arasında Mutabakat Muhtırası

(22 Ekim 2019, Soçi)

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin aşağıdaki konularda mutabık kalmışlardır:

-Her iki taraf Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğünün muhafazasına ve Türkiye’nin milli güvenliğinin korunmasına olan bağlılıklarını teyit ederler.

-Terörizmin tüm şekil ve tezahürleriyle mücadele etme ve Suriye topraklarındaki ayrılıkçı gündemleri boşa çıkarma yönündeki kararlılıklarını vurgularlar.

-Bu çerçevede, Tel Abyad ve Ras Al Ayn’ı içine alan 32 km derinliğindeki mevcut Barış Pınarı Harekatı alanındaki yerleşik statüko muhafaza edilecektir.

-Her iki taraf Adana Anlaşması’nın önemini teyit eder. Rusya Federasyonu mevcut koşullarda Adana Anlaşması’nın uygulanmasını kolaylaştıracaktır.

-23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır. Aynı saat itibarıyla, mevcut Barış Pınarı Harekat alanı sınırlarının batısı ve doğusunda 10 km derinlikte Kamışlı şehri hariç Türk-Rus ortak devriyeleri başlayacaktır.

-Münbiç ve Tel Rıfat’tan bütün YPG unsurları silahlarıyla birlikte çıkarılacaktır.

-Her iki taraf terörist unsurların sızmalarının önlenmesinin temini için gerekli tedbirleri alacaktır.

-Mültecilerin güvenli ve gönüllü şekilde geri dönüşlerini kolaylaştırmak maksadıyla ortak çalışma yapılacaktır.

-Bu muhtıranın uygulanmasını gözetmek ve koordine etmek amacıyla müşterek bir denetim ve doğrulama mekanizması ihdas edilecektir.

-Taraflar Astana Mekanizması çerçevesinde Suriye ihtilafına kalıcı bir siyasi çözüm bulunması amacıyla çalışmalarını sürdürecek ve Anayasa Komitesi’nin faaliyetlerini destekleyecektir.