Köklü Değişim Medya

Özbekistan hükümeti, cezaevlerinde sürdürdüğü zulümlerini örtmek için, senatoya gelerek eşlerinin hakkını arayan 29 kadını bu ayın başında gözaltına almış ve iftira atarak tutuklamıştı. Geçtiğimiz günlerde de 12 Hizb-ut Tahrirli erkeğin gözaltına alındığı haberlere yansıdı. İslam Kerimov sonrası kurulan ve reform söylemlerinde bulunan yeni hükümet de Müslümanlara karşı aynı zorba kararları, işkenceleri ve zulümleri iftira atarak sürdürüyor.

Özbek İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 29 kadın hakkında Özbek Ceza Kanunu' nun 159 ve 244-2 maddeleri uyarınca kadınlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Açıklamada, kadınların Hizb-ut Tahrir'in aranan mensupları, 1970 doğumlu (L.W.O.) ve 1974. Doğumlu (W.S.) adlı bir kadınla temasa geçtikleri, internet üzerinden iletişim kurdukları iddia edildi. Rusya da bu aşağılık taktikleri Müslümanları baskı altına almak için kullanıyor.

Fikri ve siyasi çalışmalar yürüten ve kurulduğu günden bu yana cebir ve şiddete bulaşmamış Hizb-ut Tahrir’i terör örgütü diye tanımlayan Özbek diktatörler, İslam düşmanlığında zorba Putin’i adım adım takip ediyor. Cezaevlerindeki cürümlerini gizlemek ve hakkını arayanları da iftira atarak susturmaya çalışıyor. Bu minvalde bu ayın başında eşlerinin haklarını arayan 29 Müslüman kadın tutuklanmış ve ardından geçtiğimiz günlerde de 12 Müslüman tutuklanmıştı.

Hizb-ut Tahrir’den Açıklama: “İktidar Caydırmak İçin İğrenç Bir Taktiğe Başvurdu”

29 kadının tutuklanmasıyla ilgili olarak Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi’nden yapılan açıklamada, aslında 29 Müslüman kadının, uzun süredir tutuklu olan kocalarının haklarını talep etmek için senatoya gittiği, iktidarın ise kadınları caydırmak ve yaptıklarından dolayı cezalandırmak için böyle iğrenç bir taktiğe başvurduğu gözler önüne serildi.

Hükümetin Müslüman kadınlara iftira atılarak suç duyurusunda bulunduğunun ifade edildiği açıklama şöyle:

“Bu zulüm, Özbekistan’daki mevcut iktidarın insan hakları, vicdan hürriyeti ve ifade özgürlüğü alanlarında iddia ettiği reformların yalan olduğu, Kerimov' un zorbalık saltanatının devam ettiği anlamını taşıyor.

Aslında bu kadınlar uzun süredir tutuklu olan kocalarının haklarını talep etmek için senatoya gitti. İktidar kadınları caydırmak ve yaptıklarından dolayı cezalandırmak için böyle iğrenç bir taktiğe başvurdu. Yani hükümet ablalarımıza yalan suçlamalar üzerine suç duyurusunda bulundu. Bu, Özbekistan 'da iktidarın insan hakları, vicdan hürriyeti ve ifade özgürlüğü alanlarında iddia ettiği reformların yalan olduğu, Kerimov' un zorbalık saltanatının devam ettiği anlamına geliyor.

Eğer Müslüman erkek ve kadınları “Va Mutasıma” (Ey Halife Mutasım neredesin?” diye ağladıklarında koruyan bir kalkanımız yoksa, o zaman tüm dünyada Müslümanlar -hükümdarları Müslüman olduklarını iddia etseler bile- acı çekmeye devam edeceklerdir.”